22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

askerle birlikte seferlere katıldı. Bir harpte birliği dağıldı ve herkes bir tarafa kaçtı. Kendisi<br />

de atını bilmediği bir yöne sürdü. Giderken bir kısım eşkıyâ peşine takılıp etrâfını kuşattı.<br />

Ölümle karşıkarşıya kalmıştı. Birden velîlerden olan ceddi, karşısında beliriverdi ve ona<br />

hitâben; "Ey Ömer! Ya yolumuzda olursun veya bu eşkıyâlar senin başını keser. İkisinden<br />

birini seç!" buyurdular. Ömer Halvetî yaptıklarına pişman olup, ilim ve edep yolunu seçtiğini<br />

bildirdi ve ceddinden yardım istedi. O sırada haydutların bir kısmı anlaşılmayan bir şekilde<br />

yere yıkıldı. Diğerleri selâmeti kaçmakta buldular. Ömer Halvetî o gece sabaha kadar at<br />

sürdü. Seher vakti bir şehir kenarında bağlık ve bahçelik bir yere geldi. Bahçenin içinde bir<br />

zât, talebeleriyle birlikte sohbet ediyordu. Yanlarına gitti. Talebelerin arasına oturdu. Tam o<br />

sırada o zât ona döndü ve; "Elhamdülillah, seni bize bağışladılar. Biz de seni velîliğe lâyık<br />

gördük." buyurdu. Talebeliğe kabûl edip ona nefsiyle mücâdele yollarını öğrettiler.<br />

Ömer Halvetî hocasının emrini can ve başla dinledi. Nefsinin arzu ve isteklerini yapmadı.<br />

Nefsiyle uğraşması o dereceye ulaştı ki, insanlardan uzaklaşıp dağlara gitti. Bir ağaç<br />

koğuğunu kendisine mekân edinip orada ibâdet ve tefekkürle meşgûl oldu.<br />

Necmüddîn Hasan anlatır:<br />

"Ömer Halvetî hazretleri, birbiri ardınca kırk erbaîn yâni kırk kere kırk gün bir yere kapanıp<br />

ibâdetle meşgûl oldu. Bu sırada rüyâda kendisine, Resûlullah efendimiz tarafından mânevî<br />

taçlar giydirildi. Pîr Ömer Halvetî hazretleri tevhîd kelimesini dâimâ söylerdi. Ne zaman<br />

tevhîd kelimesini okusa, dağlardaki vahşî hayvanlar ve kuşlar dergâhının etrâfına gelip halka<br />

olur, onun tevhîd okuyuşunu dinlerlerdi.<br />

Muhammed Harezmî hazretleri vefât edeceklerinde yerine Pîr Ömer Halvetî'yi tâyin etti ve;<br />

"Yüksek sırları ve mânâları bilen ve akranından önde olan Pîr Ömer Halvetî vekîlimizdir."<br />

buyurdular.<br />

Pîr Ömer Halvetî hazretleri hocasının vefâtından sonra, insanlara hak yolun bilgilerini<br />

öğreterek kalplerine Allah aşkını yerleştirdi. Nefisle ilgili şu nasîhatını çok söyler; "Kişi<br />

dâimâ nefsine muhâlefet etmeye devâm etmeli ve onun arzularını yerine getirmemeli,<br />

sıkıntılara göğüs germeli, açlığı sevmelidir. Hak yolun yolcusu kendisine lâzım olanı bilmeli,<br />

lâzım olmayanı terk etmelidir." buyururdu.<br />

Şehrin vâlisi ava çıkmıştı. Vâlinin önüne bir ceylan çıktı. Vâli avı görünce, ardına düştü ve<br />

atını peşinden sürdü. Bir zaman tâkib etti. Fakat yakalayamadı. Önüne bir ırmak çıktı. Avını<br />

yakalamak için atını ırmağa sürdü. Irmağı geçmek üzereyken sular yükseldi ve vâli boğulmak<br />

tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. O esnâda kıyıdan Ömer Halvetî, vâliye seslenerek; "Bize âid<br />

olan yerlerde hayvanları niçin incitirsiniz. Bir daha böyle yapmayın." deyip elini uzattı.<br />

Tuttuğu gibi vâliyi atıyla birlikte çıkarıverdi. Vâli bunu görünce, af dileyip talebeleri arasına<br />

girdi.<br />

Pîr Ömer Halvetî hazretlerine hak yolun yolcusunda ne gibi özellikler olur diye soruldu. O;<br />

"Kişi akıllı ve idrâk sâhibi olmalı. Sükût etmeli. İnsanlarla az görüşmelidir." buyurdu.<br />

Ömer Halvetî hazretleri bir ara Mısır'a gidip, orada kaldı. Yedi kerre hac yaptı. Mısır<br />

SultanıFerec bin Berkuk kendisine çok hürmet ederdi. Celâyirli Sultânı Üveys'in arzusu<br />

üzerine Tebriz'e geldi.Çok talebe yetiştirdi. Talebelerinin önde gelenleri Seyfeddîn, Ebû<br />

Yezîd, Zâhirüddîn ve Ehî Mîrîm'dir. Vefâtlarından sonra yerlerine Ehî Mîrîm geçmiştir.<br />

ODUN TAŞIRDI<br />

Ömer Halvetî hazretleri talebeliği yıllarında hocasının dergâhına odun taşırdı. Bir gün yine<br />

erkenden dağa gitti. Ormanda yemyeşil çimenli bir yer bulup; "Buradan daha güzel namaz<br />

kılacak bir yer yoktur." diyerek orada birkaç rekat namaz kıldı. O sırada gönlüne bir düşünce

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!