22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ir hâle sâhip olup çok cömert idi. Uzak ve yakın memleketlerden, senenin muayyen<br />

vakitlerinde kendisine pekçok para gönderilirdi. Fakat o bunların hepsini fakirlere dağıtır,<br />

elinde birşey bırakmazdı. Çok kerâmetleri görülen bir evliyâdır.<br />

Talebesi Molla Nizâmeddîn anlatır: "Hocamın hizmetini gördüğüm bir andı. O sırada<br />

memleketimi ve çoluk çocuğumu hatırladım. Beni ağlamaklı bir hâl aldı ve gittikçe çoğaldı.<br />

Üstâdım benim bu hâlimi hemen anlayıp, bana; "Niçin ağlıyorsun?" diye sordu. Ben de;<br />

"Memleketimden ayrılığım oldukça uzadı. Vatanımı ve ehlimi çok özledim" diye cevap<br />

verdim. Bu, yatsı namazından sonra idi. Hocam; "Yanıma yaklaş!" dedi. Ben de, onun<br />

üzerinde oturduğu seccâdesine yaklaştım. Hemen onu yukarıya kaldırdı. O anda memleketim<br />

ve evim gözüktü. Kendimi orada hissettim. İnsanlar, yatsı namazından çıkmışlardı. Evime<br />

girdim. O gece çoluk-çocuğumla buluşup, onların yanında kaldım. Onlarla beraber sabah<br />

namazını kıldım. Sonra kendimi hocamın huzûrunda buldum.<br />

Eserleri: 1) Tefsîr-ul-Beydâvî Hâşiyesi, 2) Kitâbü Bâb-ıl-Vahde, 3) Risâletü<br />

İrâdet-id-Dekâik fî Şerhi Mir'ât-ül-Hakâik, 4) Risâletün Sun'at-il-Câbiriyye, 5-<br />

Risâletün fil-Cefr.<br />

1) Hulâsat-ül-Eser; c.2, s.243, 244<br />

2) Esmâ-ül-Müellifîn; c.1, s.425<br />

3) El-A'lâm; c.3, s.200<br />

4) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.5, s.16<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.186<br />

SIRRÎ-Yİ SEKATÎ;<br />

Büyük ve meşhûr velîlerden. İsmi, Sırrî bin Muglis es-Sekatî, künyesi, Ebü'l-Hasen'dir.<br />

Bağdât'ta doğdu. 865 (H.251)'de Ramazan-ı şerîf ayında orada vefât etti. Şûnizî kabristanına<br />

defnedildi.Ma'rûf-i Kerhî hazretlerinden feyz aldı. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin dayısı ve<br />

hocasıdır. Tasavvufta, verâ ve takvâda asrının bir tânesi idi. Hâris-i Muhâsibî ve Bişr-i<br />

Hafî'nin akrânıdır.<br />

Sırrî-yi Sekatî; Hüşeym binBeşir,Ebû Bekir bin İyâş, Ali bin Garâb, Yahyâ bin Yemân,<br />

Yezîd bin Hârûn ve birçok âlimden ilim öğrenmiş ve hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Ebû<br />

Abdurrahmân Sülemî, Tabakât-us-Sûfiyye kitabında; "Üçüncü asırda yaşamış olan velîlerin<br />

hemen hepsi,Sırrî-yi Sekatî'den feyz almıştır." demektedir.<br />

Zühd ve edepte pek çok harikulâde hâl ve hareketleri, tasavvufa dâir sözleri meşhûrdur. Bir<br />

yere gittiğinde, yolda olan şeyler ve havada uçan kuşlar, açık bir lisân ile kendisine selâm<br />

verirlerdi. Kırk defa yürüyerek hacca gidip geldi.Üzüntü ve dert deryâsı, hilm ve sebat dağı,<br />

mürüvvet ve şefkat hazinesiydi.<br />

Ticâret yapardı. Bağdât'ta bir dükkânı vardı. Ticârette yüzde beşten fazla bir kâr almazdı. Bir<br />

defasında altmış altına bâdem aldı. Bâdem birden pahalılaştı. Dellâl, bâdemleri doksan altına<br />

satmak istedi. Sırrî-yi Sekatî hazretleri, "Ben âdetimi bozmam, ancak 63 altına satarım" dedi.<br />

Dellâl ise bunu kabûl etmeyip malları satmadı.<br />

Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri anlatır: "Sırrî-yi Sekatî hazretlerinden ziyâde ibâdet ehli kimse<br />

görmedim. Dâimâ edepli bir hâlde otururdu. Allahü teâlâdan hiçbir zaman gâfil olmadı.<br />

Yetmiş yıl, hiç kimse onun ayaklarını uzatıp yattığını, edebe uymayan bir hareketini görmedi.<br />

Gece-gündüz Allahü teâlânın huzûrunda olduğunu düşünür ve her zaman edepli bir şekilde<br />

otururdu. Ancak ölüm hastalığında yatağa uzanabildi."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!