22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sözünü bir kaç kere tekrar etti. Kendisinin bu günde vefât edeceğini tahmin etti.<br />

Ölüm öncesi hastalığı sırasında kendisini ziyârete gelen kimselere hastalığının şiddetinden<br />

bahsetmediği gibi, aksine iyi olduğundan bahsederdi. Hattâ vefât ettiği gün, akrabâları izin<br />

isteyip köylerine gittiler. Çünkü sıhhatinin yerinde olduğunu gördüler. O günlerde çorba<br />

suyundan başka bir şey yemiyordu. Hastalığı sırasında hiç uyumuyor, sâdece kıbleye karşı<br />

oturuyor, bâzan sağına, bâzan sol tarafına yaslanarak murâkabede bulunuyordu. Ölüm<br />

hastalığı sırasında hiç inlemedi. Sekerât-ı mevtinden önce yerine halîfe bıraktığı oğlu<br />

SeyyidBehâeddîn'i yanına çağırdı. "Evlâdım! Talebelerim sana emânet. Onları büyük bir îtinâ<br />

ile yetiştir. Gözün gibi koru. Sohbet ve teveccühlerini üzerlerinden esirgeme. Sakın şöhret<br />

isteme. Allahü teâlânın emirlerini yap, yasaklarından kaçın. Dîne muhâlif iş yapma. Seni<br />

yetiştiren hocanı ve Allahü teâlânın dostlarını incitme, onların her zaman gönüllerini almayı<br />

ihmâl etme." buyurdu. Dostlarıyla vedâlaştıktan sonra da; "Ben ölünce arkamdan<br />

ağlamayınız." buyurdu. Sonra bir müddet murâkabe hâlinde kaldı.<br />

İki küçük oğlunu Seyyid Nûr Muhammed ve Seyyid Burhan'ı zâhirî ve mânevî terbiyeleri<br />

için Molla Abdurrahmân-ı Meczûb'a teslim etti. Seyyid Tâhâ hazretlerinden naklederek;<br />

"Kılıç kınından çıkmadıkça, bir şey kesemez." buyurdu. Vefât ettiği Cumartesi günü öğleden<br />

sonra Sekerât-ı mevt hâline girdi. Bu hâlinde yanına giren Abdurrahmân Tâgî ve<br />

MollaAbdurrahmân Meczûb, sessizce "Yâsîn" sûresini okudular. "Beni doğrultun." buyurdu.<br />

Doğrulttular. Tekrar; "Beni yatağıma uzatın." buyurdu. Birkaç defâ doğrulttular ve tekrar<br />

yatağa uzattılar. Ölüm hastalığının ızdırabı fazlalaşınca, Abdurrahmân Tâgî'ye bakarak;<br />

"Böyle olsun bakalım." dedi ve ölümü tercih ettiğini belirtti. Sarığını çıkardı. Göğsüne buz<br />

koydular. Yâsîn-i şerîf sûresini yüksek sesle okumalarını tavsiye buyurdu. Rabbine bir an<br />

evvel kavuşması ve ecelinin çabuk son bulması için duâ edilmesini ve bunun için, oğluna<br />

sadaka vermesini emretti. Bu sırada yanına girenlere oturmalarını söyledi. Ağır sekerâta girip<br />

rûhunu teslim edeceği zaman, sekerâtın şiddet ve ağır hallerinden hiç şikâyetçi olmadı.<br />

Kendisini yatağına koymalarını isteyince, kollarından tuttular. Lâkin yatağa kadar yürüyerek<br />

gitti. Yüksekliği bir dirsek boyu olan sedirine kendisi çıktı. Sağ yanına yaslandıktan sonra<br />

tebessüm eder bir vaziyette Kelime-i şehâdet getirerek rûhunu teslim etti. O anda odanın<br />

içine bir güzel koku yayıldı. Bu kokuyu odanın dışında duran diğer talebeleri de duydular. Bu<br />

koku defin esnâsına kadar devâm etti.<br />

Oğlu Celâleddîn Efendi, cenâzesini yıkadı. Yıkama esnâsında yakın hizmetçisi Ali Efendi ve<br />

Abdurrahmân Tâgî ona yardım ettiler. Techiz ve kefenlenmesi yapıldıktan sonra talebeleri ve<br />

sevenleri tarafından cenâze namazı kılındı ve Gayda'da defnedildi.Mübârek kabri sevenleri<br />

tarafından ziyâret edilmekte feyz ve bereketlerinden istifâde edilmektedir.<br />

Seyyid Sıbgatullah Arvâsî hazretlerinin yolu, başta halîfesi ve oğlu Seyyid Behâeddîn<br />

hazretleri, diğer halîfeleri Abdurrahmân Tâgî, Şeyh Hâlid-i Şirvânî, Şeyh Abdurrahmân<br />

Behtânî, Sofî Mustafa Kûlâtî, Ali Can Külpikî gibi zâtlar tarafından devâm ettirildi.<br />

Seyyid Sıbgatullah hazretlerinin on kardeşi vardı. Bunlardan birisi; zâhid yâni dünyâya<br />

ehemmiyet vermeyen, cömert ve velî bir zât olan Seyyid Molla Resûl Zeki idi. Diğerleri;<br />

Seyyid Cemâleddîn, Seyyid Nûreddîn, Seyyid Abdülmelik, Seyyid Abdülkahhâr, Seyyid<br />

Abdülgaffâr, Seyyid Muhammed, Seyyid Âbid, Seyyid Abdülganî, Seyyid Mevlânâ'dır.<br />

Bunların hepsi âlim ve zâhid olup, zamanlarını medreselerde geçirirlerdi.<br />

Seyyid Sıbgatullah hazretlerinin, Seyyid Celâleddîn, Seyyid Behâeddîn, Seyyid Hamzâ,<br />

Seyyid Nûr Muhammed ve Seyyid Hasan adlı oğulları vardı. Ayrıca Seyyid Bahrî, Sultan<br />

Veled ve Burhâneddîn adlı üç oğlu ise küçük yaşta vefât etmişlerdir.<br />

GERÇEK İLİM

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!