22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

söyleme." dedi."<br />

1) Sefînet-ül-Evliyâ; c.4, s.170<br />

2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.81<br />

3) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.185<br />

SEYYİD ŞERÎF CÜRCÂNÎ;<br />

Büyük âlim ve velî. İsmi Ali bin Muhammed bin Ali Cürcânî, künyesi Ebü’l-Hasan’dır. Soyu<br />

Peygamber efendimize ulaştığından Seyyid Şerîf ismiyle tanınıp meşhur oldu. 1339 (H.740)<br />

târihinde Cürcan şehrine bağlı Tâku nâhiyesinde doğdu. 1413 (H.816) tarihinde Şîrâz’da<br />

vefât etti. Türbesi, Savahan mahallesinde Vâkib Kabristanında olup, ziyâret mahallidir.<br />

Seyyid Şerîf Cürcânî küçük yaşından îtibâren Cürcan’da ilim öğrenmeye başladı. Nûreddîn<br />

Tuvâsî, Ömer el-Buhaymânî, Muslihiddîn bin Ebi’l-Hayr Ali ve başka âlimlerden okudu.<br />

Tahsîlini devâm ettirmek üzere seyâhatlere çıktı. Bu maksatla Hirat, Anadolu ve Mısır’a gitti.<br />

Hirat’ta Mevlânâ Kutbuddîn Şîrâzî, Mevlânâ Ebû Abdullah’ı ziyâret etti. İlim öğrenmek ve<br />

talebe olmak arzusunu bildirince, kendisini Mısır âlimlerinin en üstünlerinden Mübârek<br />

Şah’a gönderdiler.<br />

Seyyid Şerîf Cürcânî’nin yolu Anadolu’ya uğradığında zamânın büyük âlimlerinden<br />

Muhammed Aksarâyî hazretlerini ziyâret etmek istedi. Aksaray yakınlarına geldiğinde onun<br />

vefât haberini aldı. Lâkin talebeleriyle tanışıp sohbet etti. Sonra da Aksarâyî hazretlerinin en<br />

meşhûr talebesi olan Şemseddîn Muhammed Fenârî (Molla Fenârî) ile de tanışıp, birlikte<br />

Mısır’a gittiler.<br />

Mısır’a varınca, Mübârek Şah’ın medresesini arayıp buldu. Mübârek Şah’a hâlini ve<br />

maksadını anlatıp, hocasının gönderdiği mektubu verdi. Mübârek Şâh, hürmetle ayağa<br />

kalkarak, mektubu alıp öptü. Sonra; "Seni okuturum. Fakat sâdece dinlemekle iktifâ<br />

edeceksin. Derste soru sormana ve konuşmana müsâade yok" dedi. Seyyid Şerîf Cürcânî<br />

buna râzı oldu. Bu sırada Mübârek Şah, Mısır’ın ileri gelenlerinden birinin çocuğuna Şerhu<br />

Metâlî’yi okutuyordu. Böylece o da derse katılıp, dinlemeye başladı. Mevlânâ Mübârek Şah,<br />

bu kitabı gâyet iyi ve üstün bir mahâretle okuyor, ağır mevzûları açıyor, mevzûları<br />

derinlemesine îzâh ediyor ve talebeye öğretiyordu.<br />

Derslere bu şekilde devâm eden Seyyid Şerîf Cürcânî, geceleri kendisine ayrılan medrese<br />

odasında derslerine çalışıyor, çok az uyuyordu. Mübârek Şah, geceleri medresede dolaşarak,<br />

talebelerinin durumunu teftiş ediyordu. Bir gece medresenin avlusunda dolaşırken, Seyyid<br />

Şerîf Cürcânî’nin odasından gelen sese kulak verdi. Okudukları Şerhu Metâlî kitabı<br />

üzerinde; "Şerhte şöyle yazılı, hoca böyle söylüyor, ben de şöyle diyorum." diyerek,<br />

meselenin incelemesini yapıyordu. Hocası Mübârek Şah bunları işitince, çok sevindi ve son<br />

derece memnun oldu. Şâhid olduğu bu hâdiseden sonra, Seyyid Şerîf Cürcânî’nin artık<br />

bundan sonra derste konuşmasına ve soru sormasına müsâade etti. Bu husûsa Seyyid Şerîf<br />

Cürcânî çok memnun oldu. Derslere şevkle devâm edip, okuduğu Metâlî Şerhi'ne, genç<br />

yaşında mükemmel bir hâşiye, açıklama yazdı.<br />

Seyyid Şerîf Cürcânî, Mısır’da Mübârek Şah’dan Metâlî Şerhi'nin yanısıra, aklî ilimleri de<br />

öğrendi. Ayrıca o sırada Mısır’da bulunan devrin meşhûr âlimlerinden naklî ilimleri okudu.<br />

O zamânın en meşhûr âlimi olan Ekmelüddîn Bâbertî’den de din ilimlerini öğrendi. Seyyid<br />

Şerîf Cürcânî, bu şekilde Kâhire’de dört sene kaldı.<br />

Seyyid Şerîf Cürcânî, ilim tahsîlini tamamladıktan sonra memleketine döndü. Hükümdar<br />

Celâleddîn Şah Şücâ bin Muzaffer, onu Şîrâz’da bir medreseye müderris tâyin etti. Sonra<br />

hükümdâr Şah Şücâ ile yakından tanışıp, çok hürmet ve ikrâm gördü. Şah Şücâ ile tanışması

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!