22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kadar (veya uzun zaman) yaşayacaklarını bildirdiler. 2) Musul'u tahrîb etmeyi, halkı ile harb<br />

etmeyi düşünüyorsun. Bunu yapma. Çünkü ordunun yok olmasına sebeb olur. Ecel gelmeden<br />

önce tövbe ve istiğfârda acele et. Çünkü bâzı akrabâların seni öldürmek istemektedir. Doğru<br />

yolda gidenlere selâm olsun."<br />

Acem Şâhı, Seyyid Hasan hazretlerinin nasîhatlerini dinlemeyince, onun buyurdukları aynen<br />

ortaya çıktı. Şah hezimete uğrayıp İran içlerine çekildi. Çok geçmeden de akrabâları<br />

tarafından öldürüldü.<br />

Seyyid Hasan hazretlerinin sekiz oğlu olup, bunlar; Muhyiddîn, Abdülcebbâr, Mârûf,<br />

Abdüssamed, Îsâ, Abdurrahîm, Muhammed, Ârif ve Abdülkerîm'dir. Her biri fazîlet sâhibi<br />

kimseler olarak hürmet ve îtibâr gördüler.<br />

1) Ulemâünâ fî Hidmet-il-İlmi Ved'dîn; s.159<br />

SEYYİD HASAN MÜKENNÂ;<br />

Irak'ta yetişen evliyâdan. İsmi, Seyyid Hasan bin Seyyid Hidâye bin Seyyid Bidâye bin<br />

Seyyid Yûsuf Can bin Seyyid Yâkûb'tur. Ebû Bekr Musannif diye şöhret buldu. Kisâti<br />

köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1605 (H.1014) târihinde Çûr köyünde vefât<br />

etti. Vefât ettiği yere defnedildi.<br />

Seyyid Hasan, ilim, edeb, şeref sâhibi bir âile içinde yetişti. Bulunduğu yerde ve civar<br />

medreselerde tahsîl gördü. Daha sonra Mısır ve Hicaz'a giderek oralarda kendisi için lüzumlu<br />

bilgileri topladı. Bir zaman Mekke-i mükerremede ve Medîne-i münevverede kaldıktan sonra<br />

Kürdistan'a döndü. Orada câmi-i Sûr'a bitişik medreseye müderris oldu. Burada on sekiz sene<br />

tâliblere ilim öğretti. Hak yolun bilgilerini öğreten eserler kaleme aldı.<br />

Seyyid Hasan, zamânın idârecilerinden hürmet ve hüsn-i kabûl gördü. Bulunduğu yerin<br />

hâkimi bir gece Ebû Bekr Musannif'i ziyârete geldi. Yanında kandil olmadığı halde kitap<br />

yazdığını gördü. Bulunduğu yeri, üzerine kandil konan bir taş aydınlatıyordu. Onun bu<br />

kerâmetini görünce bağlılığı daha da fazlalaştı. Ona ikrâm ve ihsânlarda bulundu. Seyyid<br />

Hasan kendisine hediye edilen yerleri mâmûr hâle getirip sonradan buraları dînî ilimleri<br />

tahsil eden talebe ve misâfirler için vakfetti.<br />

Vakıfnâme şöyleydi:<br />

"Besmele ile yazmaya başlıyorum. Mülk, ezelî ve ebedî olan Allahü teâlânındır. Her hamd<br />

ancak Allah içindir. O'nun sevgili Peygamberine salât ve selâm olsun. Peygamber<br />

efendimizin akrabâsına ve kıymetli arkadaşı olan Eshâb-ı kirâmına duâlar olsun.<br />

Ebû Bekr Seyyid Hasan der ki: Çûr köyü arâzisini evlâdıma ve torunlarıma vakfettim ki,<br />

onlar bu belde mahsûlünden nafaka olarak istifâde etsinler. Hem ilim talebesine, fakirlere,<br />

âlimlere ve sâlih kimselere sarfetsinler. Yâ Rabbî! Bizden kabûl et. Âmin."<br />

Seyyid Hasan, Çûr köyünde ömrünü irşâdla, ders okutmakla geçirdi. Müslümanların ve<br />

fakirlerin koruyucusu oldu. İnsanların aralarındaki anlaşmazlıkları giderdi. Sâlih, fazîletli<br />

evlâd yetiştirdi. Bunlar; Molla Abdülkerîm, Molla Yûsuf Can, Molla Mahmûd Cân ve Molla<br />

Muhammed'dir. Onlara nesebiyle gururlanmamaları için seyyid diye çağırılmamalarını,<br />

sâdece Molla denilmesini vasiyet etti.<br />

Eserlerinden bâzıları şunlardır: 1) Kitâb-ül Vudûh, 2)Sirâc-üt-Tarîk, 3)Riyâd-ul Huld, 4)<br />

Âftâb.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!