22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ona; "Buhârâ ve çevresini sizin emrinize bırakayım, ne olur kabûl edin." dedi. Emîr Ömer;<br />

"Buna izin yok." dedi. Bunun üzerine Timûr Hân; "Öyleyse Buhârâ şehrini Emîr Külâl<br />

hazretlerine bağışlayayım." deyince, Emîr Ömer yine; "Buna izin yok." dedi. Timûr Han;<br />

"Hiç olmazsa, Buhârâ yakınında ikâmet etmekte olduğunuz köyü size bağışlıyayım." diyerek,<br />

çok temennide bulundu. Emîr Ömer şöyle dedi: "Babamdan şu sözleri işittim: Sizin için;<br />

"Eğer, Allah adamı olan büyüklerin kalbinde bir yer kazanmak istiyorsa, takvâdan ve<br />

adâletten ayrılmasın. Kıyâmet günü Allahü teâlânın rahmetine kavuşmak bununla olur."<br />

buyurdu.<br />

EĞER EVLİYÂ OLSAYDI<br />

Nakledilir ki, Emîr Külâl hazretleri bir imâret yaptırmakta idi. Bu binânın inşâsı için pekçok<br />

kimse toplanmış çalışıyordu. Bir gün Emîr Külâl, âniden evine gitti. O gidince, orada<br />

çalışanlar dediler ki: "Emîr Külâl gerçekten velî ise, bizim her birimize birer sıcak ekmek<br />

verir. Bir müddet sonra Emîr Külâl geldi. Yanında hiçbir şey yoktu. Yerine oturunca, binânın<br />

inşâsında çalışanlardan bâzıları bir birine; "Eğer velî olsaydı, bizim arzu ettiğimiz şeyi<br />

getirirdi." diyerek, aralarında konuşmaya başladılar. Daha sonra onlar böyle konuşurlarken,<br />

Emîr Külâl hemen ayağa kalkıp; "Ey tahammülsüzler, işte istediğiniz!" diyerek, elini<br />

koltuğunun altına sokup, herbirine sıcak bir ekmek çıkarıp verdi. Onlar da söyledikleri<br />

sözlerden dolayı pişman olup, tövbe ettiler. Bundan sonra, Emîr Külâl hazretleri onlara<br />

buyurdu ki: "Ey dostlarım, biz arzu ederiz ki, siz bizden âhireti, âhirette kurtulmayı taleb<br />

ediniz. Nefsinizin istekelrini terkediniz ki, âhirette utanıp, mahcûb olmayasanız. Eğer<br />

şükrederseniz, Alahü teâlâ size her istediğinizi ihsân eder. Bu dünyâda ne yaparsak âhirette<br />

onun karşılığını bulacağız. Ey dostlar, dikkat ediniz ve uyanık olunuz! Bir kimse hevâ ve<br />

hevesinden vazgeçmedikçe, tuzağına av düşmeyen ve eli boş kalan avcı gibidir. Eğer insan,<br />

Allahü teâlâyı unutur, gaflete dalarsa, belâya ve musîbete düşer. Ne yazık ki, ömür bitmek<br />

üzere olduğu hâlde, insan dünyâlıklara dalmış, nefsinin esîri olmuş ve âhiret yolculuğunu<br />

unutmuş, ihmâl etmiştir. Şiir:<br />

"Ey ömrünü câhillikle rüzgâra veren!<br />

Sen ömrünün kıymetini nasıl bilirsin?<br />

Yarın toprak altında yalnız kalınca,<br />

Tövbe edeyim dersin, ama yapamazsın!"<br />

TÎMÛR HAN<br />

Bu dünyânın en büyük, devlet adamlarından,<br />

Âlim ve evliyânın, dostu idi Timûr Han.<br />

Seyyid Emir Külâl'in sohbetinde bulundu,<br />

Mânevî evlâtlığa, hem de kabûl olundu.<br />

Bir ara Smerkand'a, yerleşince Timûr Han,<br />

Buhâra'ya gitmeği, arzû etti bir zaman.<br />

Seyyid Emîr Külâl'e, gönderdi şu haberi;<br />

"Buhârâ'ya gelmeme, var mı müsâdeleri?<br />

Eğer izin yok ise, oraya gelmemize,<br />

Lütfedip kendileri, gelsinler ülkemize,<br />

Hocamızı görmeği, çok arzû ediyoruz,<br />

Nasıl uygun olursa, tâlimat bekliyoruz."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!