22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İşlerinizi, dînimizin emirlerine uygun yapınız. Bir iş yapacağınız zaman, bakınız, dînin<br />

emirlerine uygun ise, onu kabûl edip yapınız. Uymuyorsa, vazgeçiniz. Bütün işlerin başı,<br />

dînin emirlerine yapışmaktır ve allahü teâlânın koyduğu hudutları aşmamaktır. Akıllı kimse,<br />

kendi hâlini düşünür. İnsanlar ile kendi arasındaki hudûda, hakka riâyet eder. Bunu<br />

gözetmeyenler için verilecek cezâyı bildiren nice âyet-i kerîmeler nâzil olmuştur. Her zaman<br />

ve her yerde, bakarken, konuşurken, dinlerken, gelirken, yerken ve içerken, allahü teâlâya ve<br />

insanlara karşı uyulması gereken bir hudut vardır. Fırsatı ganîmet biliniz, yaptığınız işleri<br />

kurtuluşunuza vesîle olacak şekilde yapınız. Helâl rızık kazanmak için çalışınız. Kâfi<br />

miktârda kazanıp, isrâf ve cimrilik etmeyiniz. Nafakanızda dînimizin emrine uygun olarak<br />

davranınız. Resûlullah efendimiz; "İşlerin hayırlısı, vasat olanıdır." buyurdu. Helâlinden<br />

ve kendi kazancınızdan yiyiniz. Eğer uykunuz gelirse, biraz uyuyunuz ki, ibâdet ve tât<br />

yapmak için dinlenmiş olasınız. Fakat, Allahü teâlâyı zikretmeden uyumayınız. Resûlullah<br />

efendimiz; "Âlimin uykusu, câhilin ibâdetinden hayırlıdır." buyurdu.<br />

Ey talebelerim! İnsanların maksada, saâdete kavuşmaktan mahrum kalmalarının sebebi;<br />

âhiret yolunu bırakıp, yalancı dünyâya sarılmalarıdır. Âhiret saâdetini isteyen kimse, doğru<br />

îtikâda sâhib olup, bid'at ve dalâlet olan şeylerden uzak durarak ve yaptıı her işten hesâba<br />

çekileceğini bilerek, ona göre hareket etmelidir. Ey dostlarım! Gidişâtınızdan habersiz olmak<br />

kadar kötü birr şey yoktur. Bu hâl, gaflet içinde olmanın delîlidir. Başkalarının habersiz<br />

olduğu şeyler, bu yolun büyüklerine açılmıştır. Onların maksadı, Allahü teâlânın rızâsını<br />

aramaktır. Onlar, buna kavuşmuşlardır. Alahü teâlâ, her asırda sevip seçtiği kullarından bir<br />

büyük zât yaratır. Böylece herkesi belâlardan, felâketlerden korur. Ey talebelerim! Böyle<br />

olan zâta talebe olunuz. Böylece dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşursunuz. Ümmet-i<br />

Muhammed'in aydınlatıcıları olan âlimlere yakın olunuz. Resûlullah efendimiz; "Âlimler,<br />

Peygamberlerin vârisleridir." buyurdu. Sakın, ilmi ve âlimleri sevmekten uzak kalmayınız.<br />

Bu, kurtuluş vesîlesidir. Resûlullah efendimiz; "Kim âlimi ve ilmi severse, hatâ işlemez."<br />

buyurdu.<br />

Câhiller ile görüşmek, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır. Sima' yapıyoruz diyerek hoplayıp,<br />

zıplayan kimselerin meclislerinden uzak durunuz. Onlarla oturmayınız. Onlarla sohbet, kalbi<br />

öldürür. Bunun için bu yolun büyükleri, bu işten uzak durmuşlardır. Gerçekten sima' hâlinde<br />

olan kimsenin hâli öyledir ki, o anda bıçak çalsan haberi olmaz. Eğer böyle olursa, o kimse<br />

sima' hâlinde olduğunu gösterir.<br />

Ruhsatlardan uzak durup, azîmet ile amel ediniz. Ruhsatlar ile amel etmek zayıf kimselern<br />

işidir. Eğer bundan daha çok nasîhat isterseniz, Abdülhâlık Goncdüvânî hazretlerinin nasîhat<br />

ve yazılarına bakınız. Bu kadar kifâyet eder. Akıllı olana bir işâret yetişir."<br />

Emîr Külâl hazretleri vasiyetini yaptığı sırada, oğulları; Emîr Burhân, Emîr Şâh, Emîr<br />

Hamza, Emîr Ömer ve talebelerinin çoğu huzûrunda bulunuyordu. Bu oğullarından Emîr<br />

Burhân'ın yetiştirilmesini, en başta gelen talebesi ve halîfesi Behâeddîn-i Buhârî'ye havâle<br />

etti. Diğer oğlu Emîr Şâh'ı, Şeyh Yâdigâr'a, Emîr Hamzâ'yı Mevlânâ Ârif Dehdigerânî'ye,<br />

Emîr Ömer'i de, Mevlânâ Cemâleddîn Dehkesânî'ye yetiştirilmeleri için havâle etmişti.<br />

Oğullarına; "Hanginiz, Allahü teâlânın kullarına hizmet etmek için benim vekîlim olur?"<br />

buyurdu. Oğulları; "Ey yakîn yolunun rehberi, biz buna nasıl güç yetirebiliriz? Fakat kim bu<br />

işi kabûl ederse, biz onun hizmetine girelim." dediler. Oğulları böyle deyince, Emîr Külâl<br />

hazretleri başını eğip, murâkabeye daldı. Bir müddet sonra başını kaldırdı. "Büyüklerin<br />

rûhâniyeti, Emîr Hamza'nın bu işi kabûl etmesini işâret buyurdular." dedi. Emîr Hamza,<br />

kabûllenemeyeceğini arzetti ise de; "Bunu kabûl etmekten başka çâre göremiyorum. Kabûl<br />

edeceksin, bu iş bizim elimizde değildir. Sen de biliyorsun." buyurdu.<br />

Bundan sonra Emîr Külâl talebelerinden ayrılıp, husûsî odasına geçti. Üç gün, üç gece dışarı<br />

çıkmadı. Sonra dışarı çıktı. Meclisinde toplananlar, neden üç gündür dışarı çıkmadığını<br />

sordular. Buyurdu ki: "Üç geceden beri, benim ve talebelerimin hâli nasıl olur? diye

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!