22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yardımı Allahü teâlâdan isteyin. Birinin size karşı kusûru olursa, şikâyet etmeyin. Kabahati<br />

kendinizde arayın. Dâimâ özür dileyici olun. Kimsenin ayıbını aramayın. Nasîhat kabûl eder<br />

görünen münâfıklara nasîhat etmeyin. Onu ayıblarsanız, duymasın. Size düşman olur. Bir<br />

kimse yanlış konuşmuşsa, insanlar arasında yanlışını ona söylemeyin. Yalnız olduğu zaman<br />

ve nasîhat kabûl edici olduğunu bilirseniz, o zaman söyleyin. Ama günâhla ilgili ise, lütf ile,<br />

yumuşaklıkla söyleyin.<br />

İnsanlardan bir sıkıntı gelirse, affedin. Karşılığında iyilik yapmaya bakın. Biri size tâzim<br />

etmezse, sakın ondan dolayı hatırınız kırılmasın. Filân kimse bana saygı göstermedi gibi<br />

sözlerden çok sakınınız. Bir kimse size tâzim eder ve sizden iyi olarak bahsederse, ona<br />

sevinmeyin. Bu söz üzerinde durmayın ve; "Benim iyi kalbim vardır" deyip kendinizi<br />

aldatmayın. İnsanların medhini ve zemmini (övüp kötülemesini) aynı tutarsanız, felâket<br />

uçurumuna düşmezsiniz. Size bir acı haber gelir veya hasta olursanız, Allahü teâlâdan râzı<br />

olmaya dikkat edin ve Allah'a hamd edin. Ne kadar hasta olsanız, ayağa kalkamayacak hâlde<br />

bulunsanız da, namazı kazâya bırakmayınız. Îmâ ile kılınız. Eğer Allah korusun, kazâya<br />

kalırsa, en kısa zamanda kazâ ediniz. Hastalığınızı, günahlarınıza keffâret biliniz. Zîrâ kula<br />

gelen belâlar, onlara sabır ve tövbe ile kalkar.<br />

Önünüze bakın. Her tarafa, öteye beriye bakmayın. Her gördüğünüzle değil, îcâbedenlerle<br />

konuşun. Konuşmak îcâbederse, yavaş konuşun. Birisi sizinle konuşursa, onu iyi dinleyin.<br />

Güldürücü sözler konuşmayın. Mecbur olmadıkça insanlardan bir şey istemeyin. İsterseniz,<br />

az isteyin. Hiç kimseye zulüm ve günahta yol göstermeyin. Evinizde iyi ahlâklı olun. Ağır<br />

söz söylerlerse, siz dilinizi koruyun. Düşünerek söz söyleyin. Hürmet ehli, kendisine hürmet<br />

gösterilenler sizi yanına çağırırsa, onunla mağrûr olmayın. Dünyâ ve dünyâyı sevenlerden<br />

kaçın. Elden geldiği kadar ilmiyle amel eden âlimelrin sohbetinde bulunun. İlim öğrenmekten<br />

bir adım geri ve uzak durmayın. Zîrâ ilimsiz amel, şeytanın oyuncağı olur. İlminiz azsa,<br />

onunla amel edin, çoğalır.<br />

Her işte esas, ilim ve takvâdır. Îmândan güzel hiçbir nîmet yoktur. Allah'a ibâdetten daha iyi<br />

amel, iş yoktur. Ölümden iyi ibret yoktur.<br />

Kendini; ucbdan (kendini begenmekten), riyâdan (gösterişten), tekebbürden<br />

(böbürlenmekten), hasseden (çekememezlikten), gıybetten (dedikodudan), bahillikten<br />

(cimrilikten), kin tutmaktan, düşmanlıktan ve nifaktan korumalıdır. Bunlar, kişinin<br />

kötülüğüne alâmettir.<br />

Dâimâ kalb temizliği ile meşgûl olmalıdır. Kalbini pisliklerden temizlemedikçe, hakîkî<br />

maksada kavuşulamaz.<br />

Bütün iyiliklerin başı, dünyâyı terk etmektir. Bütün kötülüklerin başı da dünyâ sevgisidir.<br />

Bununla birlikte, Server-i kâinât efendimiz; "Dünyâ âhiretin tarlasıdır." buyurdu. O hâlde<br />

dünyâda âhiret işleri yap ve dünyâya ve dünyânın nîmetlerine bğlanma! Dünyâ rahat yeri<br />

değildir. İbret yeridir. Bunun için Resûl-i ekrem efendimiz; "Dünyâ ibret yeridir, tâmir<br />

etme yeri değildir." buyurdular.<br />

"Dünyâ bir kulübedir ve biz onda misâfir,<br />

İki cihânda bâkî, sâdece Allah'dır."<br />

Demişlerdir ki, bir lokma haram yiyenin, ibâdetleri kırk gün perde arkasında kalır.<br />

Elbisesinde haramdan bir iplik bulunanın, o haram iplik o elbisede bulundukça, tâati kabûl<br />

olmaz. Yiyecek ve giyecek temiz olmazsa, namaz, oruç ve cihâdınız kabûl olmaz. Din<br />

yolunda mahreminiz olmayanla birlikte oturmayın.<br />

Seyyid Emîr Hamza hazretleri, bu vasiyetleri buyurduktan sonra, husûsî odalarına girip, üç<br />

gün üç gece, başını murâkabe yakasının içine çektiler. Sonra başını kaldırıp; "Âlemlerin<br />

Rabbine hamd olsun ki, yüksek babamıza geldiği gibi, bize de aynı müjdeler geldi."<br />

buyurdular. Bunları söyledikten sonra, Kelime-i şehâdet getirerek vefât edip, Hakk'ın

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!