22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ettiler. Onlar yola çıkınca, geride kalanlardan birkaçı biz de çıkalım diye Abdüllatîf Câmî hazretlerine<br />

arzettiklerinde, müsade etmedi ve gitmede yine acele etmedi. Fakat acele ile yola çıkanlar, eşkıyâ<br />

eline düşüp şehîd edildiler. O büyük zâtı dinlememeleri sebebiyle, başlarına bu hâdise geldi.<br />

Abdüllatîf Câmî ise birkaç gün sonra yola çıktı. Tehlike de geçmiş idi. Sâlimen memleketlerine<br />

döndüler.<br />

1) Dekâik-ul-Ahbâr (Süleymâniye Kütüphânesi Yazma Bağışlar kısmı, No: 1978); Varak:<br />

105 b.<br />

2) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Zeyli (Atâî); s. 72<br />

3) Kevakib-us-Sâire; c. 3, s. 66<br />

4) Menâkıb-i İbrâhim Gülşenî; s. 193, 423<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c. 13, s. 184<br />

ABDÜLLATÎF EFENDİ (Pamuk Kâdı);<br />

Anadolu'da yetişen İslâm âlimlerinden ve büyük velîlerden. İsmi, Abdüllatîf olup, "Pamuk<br />

Kâdı" diye tanınmıştır. Kastamonu vilâyetinden olup doğum tarihi bilinmemektedir. 1532 (H.<br />

939) senesi Ramazân-ı şerîf ayında, Kadir gecesi Edirne'de vefât etti.<br />

Abdüllatîf Efendi, zamânındaki âlimlerden okuyup ilk tahsîlini tamamladıktan sonra,<br />

Mevlânâ Muslihuddîn Yârhisârî ve Anadolu kadıaskeri olan İmâm Şeyh Mahmûd'un sohbet<br />

ve hizmetlerine girdi. İlim öğrenmekteki gayret ve istidâdının çokluğu sebebiyle, kısa<br />

zamanda yetişerek kemâle geldi ve medreselerde ders verecek, talebe yetiştirecek seviyeye<br />

ulaştı. Evvelâ Dimetoka Medresesinde müderris oldu. Bundan sonra; Edirne'de Ali Bey,<br />

İstanbul'da Eski İbrâhim Paşa, Kalenderhâne, Ebû Eyyûb-i Ensârî ve Mahmûd Paşa,<br />

Edirne'de Üçşerefeli, Manisa'da Manisa medreselerinde müderrislik yaptı. Bu medreselerde<br />

tam bir muvaffakiyet ile vazîfe yaptıktan sonra, Heşt Behişt (Sekiz Cennet) ünvânıyla tanınan<br />

Sahn-ı semân medreselerinden birinde müderris oldu. Bundan sonra, Edirne'de Sultan<br />

Bâyezîd Hân Medresesine müderris oldu. Burada da bir müddet vazîfe yaptıktan sonra,<br />

kâdılık yapması uygun bulunup, yine Edirne kadısı oldu.<br />

Bu vazîfesi sırasında Pamuk Kâdı nâmıyla meşhur olan Abdüllatîf Efendi, haram ve<br />

şüphelilerden çok sakınan, zühd ve takvâ sâhibi, çok ibâdet eden, duâsı makbûl bir zât idi.<br />

Temizliğe çok riâyet ederdi. Allahü tealâya olan muhabbeti ve bu muhabbetin elden çıkmak<br />

endişesinden meydana gelen korkusu pek fazla idi. Bu muhabbet ve korku ile, tam bir tevâzu<br />

ve gönül kırıklığı içerisinde ibâdet ederdi. Gâyet yumuşak huylu, hoş tabiatlı, pek latîf, hoş<br />

ve her yönden temiz, ince rûhlu bir kimse idi. Zamanının zâhirî ve bâtınî ilimlerinde ihtisas<br />

yapmış, söz sahibi olmuştu. Ayrıca "ilm-i ledün" denilen, hikmet ve muhabbet-i ilâhiyeye âit<br />

yüksek ilimde de çok ileriydi. Zamânının tamâmını ilim ve ibâdete ayırmıştı. Vaktinin hiçbir<br />

ânını zâyi etmez, evinde bulunduğu müddetçe zikir ve tâat ile meşgûl olur, kitap mütâlaa<br />

ederdi. Beş vakit namazda câmiye gider, bâzı zamanlarda da câmide îtikâf hâlinde bulunurdu.<br />

Yâni ibâdet niyetiyle câmide bir müddet kalırdı.<br />

Allahü teâlâya ve O'nun dostlarına karşı muhabbet kaynağı olan güzel meclisinde, âsî ve<br />

aşağı kimselerle, itâatkâr ve yüksek derece sâhibi olanları hep hayır ile yâd eder, insanların,<br />

beğenilen, uygun olan iyi taraflarını söylerdi. Eğlenceye, alaya sebeb olacak boş ve lüzumsuz<br />

sözleri söylemekten nefret eder, böyle yapmanın çirkinliğini anlatırdı.<br />

Hep dünyâ ile meşgûl ve dünyâya düşkün olanlar ile hiç alâkadâr olmaz, onlara rağbet<br />

etmezdi. Onlarla yakınlık ve berâberlik hâlinde olmanın, onların bitmeyen işleriyle,<br />

tükenmeyen sıkıntı ve gamlarıyla gamlanmak olacağını bildirirdi. Faydası, menfaati az olan<br />

dünyâ malının hevesiyle, sâf, pâk, arı ve temiz kalbini doldurmazdı. Âhirete yarar işleri

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!