22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

10) Âdâb; s.63<br />

11) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.173<br />

SEYFEDDÎN HALVETÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Seyfeddîn Muhammed Halvetî'dir. Afganistan'daHerî (Herat)<br />

şehrinde doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. 1410 (H.813) târihinde Herî'de vefât etti.<br />

Kabr-i şerîfleriKazergâh Köprüsü başındaki Halvetîler kabristanındadır.<br />

Seyfeddîn Halvetî, Pîr Ömer Halvetî hazretlerinden ilim ve edeb öğrendi. Bir zaman Bağdât<br />

ve Tebriz'e gitti. Hocasından öğrendiklerini anlatmakla meşgûl oldu. Sözleri çok tesirliydi.<br />

Sohbetine nice kimseler gelir, sohbetin aşkıyla kendilerinden geçerler ve yerlere düşerlerdi.<br />

Bâzısının da sohbette can verdiği olurdu. O nereye gitse insanlar o tarafa gider, arkasından<br />

gelirdi.<br />

Bir gün sohbet meclisine bir sarhoş gelip nâralar atmaya başladı. Bunun üzerine Seyfeddîn<br />

hazretleri onu alıp eve götürdü. Ona güzel elbiseler giydirdi. Bıyıklarını kırktı. Hak yolunun<br />

talebesi şekline soktu. Sonra ona duâ edip; "Yâ Rabbî! Biz bunun zâhirini, görünüşünü<br />

süsledik. Sen de bâtınını, gönlünü, kalbini süsle!" diye duâ etti. O kişi yatarken acâib bir rüyâ<br />

görüp hemen uyandı. Şeyh Seyfeddîn hazretlerinin ayaklarına kapanıp af diledi. Yaptıklarına<br />

tövbe etti ve talebeleri arasına girdi.<br />

YENİ GELDİ<br />

Bir zaman, Seyfeddîn Halvetî hazretlerini bir yere vâza dâvet ettiler. Seyfeddîn hazretleri o yeni<br />

talebesi olan kişiyi diğer talebeleri ile gönderdi ve vâzı onun yapmasını bildirdi. Talebeler hayrette<br />

kalıp; "Bu nasıl olur. Daha yeni geldi." dediler ve îtirâz ettiler. Seyfeddîn hazretleri onlara; "Söz<br />

tutunuz." buyurdu. Herkes sesini kesti. O yere vardıklarında o genç kürsüye çıktı ve vâz etti. Vâzdan<br />

sonra ona nasıl vâz ettin diye sorduklarında, o; "Ben kürsüye çıktığımda benimle birlikte hocam da<br />

çıktı. O söyledi ben tekrarladım." dedi.<br />

1) Lemezât, Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4536, v.116<br />

SEYFEDDÎN MENÂRÎ;<br />

Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behâeddîn-i Buhârî'nin yetiştirdiği büyük velîlerden. Taşkend<br />

ile Semerkand arasında bulunan Ferket kasabasına bağlı Menâr köyünde doğdu. Orada<br />

yetişti. Oraya nisbetle Menârî denilmiştir. Kaynak eserlerde doğum ve vefât târihleri tesbit<br />

edilememiş ise de, on beşinci asrın başlarında vefât ettiği bilinmektedir.<br />

Seyfeddîn Menârî, Behâeddîn-i Buhârî'nin yüksek talebelerindendir. Şâh-ı Nakşibend bu<br />

yüksek talebesine husûsî ihtimâm ve sevgi gösterirdi. O da, Şâh-ı Nakşibend vefât edinceye<br />

kadar sohbet ve hizmetinden ayrılmadı. Şâh-ı Nakşibend hazretleri, vefâtına yakın bu<br />

kıymetli talebesine, kendisinin vefâtından sonraAlâüddîn-i Attâr'a bağlanmasını, onun hizmet<br />

ve himmet kanatları altında bulunmasını işâret etti. O da hocasının vefâtından sonra, Hâce<br />

Alâüddîn'in hizmetine girdi.<br />

Seyfeddîn Menârî, ilk zamanlarındaHâceHamîdüddîn'den fıkıh ilmi okuyordu.Lüzûmu kadar<br />

fıkıh öğrendikten sonra, Şâh-ı Nakşibend hazretlerinin sohbet ve hizmetine devâm etmeye<br />

başladı. HâceHamîdüddîn ise, fıkıh ilmini ilerletmesi arzusunda olduğundan, onun bu<br />

ayrılışını hoş karşılamadı. Hattâ onu kötülemeye kadar gitti.<br />

Seyfeddîn Menârî şöyle anlatır: "İlk hocamHamîdüddîn vefât ederken yanında bulundum.<br />

Büyük bir ızdırap içinde idi. Ona; "Çektiğiniz bu acı ve ızdırap nedir? Tahsîl etmeyi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!