22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hiçbir yerde kabûl görmediler. Hindistan hiçbir zaman böyle bir devir görmemişti.<br />

Muhammed Seyfeddîn-i Fârûkî hazretleri, Delhi'deki bu gelişmeleri ve Sultan Âlemgîr Hanın<br />

sevindirici hâlini babasına mektup yazarak bildirdiği zaman, babası çok sevinip duâ etti.<br />

Sultan Âlemgîr Hân, bir gün MuhammedSeyfeddîn Fârûkî'yi husûsî bahçesine dâvet etti. Bu<br />

bahçenin ortasında gâyet süslü bir havuz, havuzun içinde, gözleri elmastan, bedeni altından<br />

yapılmış balık şekilleri vardı. Seyfeddîn Fârûkî buraya gelince; "Önce altından yapılmış bu<br />

balıkları kırın." buyurdu. Hepsini kırıp yok ettiler. Sultan; zekî, kâbiliyetli, tasavvuf ehline ve<br />

Allah adamlarına karşı muhabbet beslediği için, bu durumlara memnun oluyor, Allahü<br />

teâlâya şükredip; "Benim saltanatım zamânında böyle evliyâ yetiştiği için, Rabbime sayısız<br />

şükürler olsun." diyordu.<br />

Delhi'de, onun sohbet meclisleri çok bereketli ve kalabalık olurdu. Kâfirler, fâcirler, fâsıklar<br />

da onun sohbet meclisine gelip, yüksek huzûruyla şereflenince, hidâyete kavuşup eski<br />

günahlarına tövbe edip, istigfâr ederek geri dönerlerdi. Onun sohbeti bereketiyle, binlerce<br />

kişi hidâyete ve kemâle kavuşup, yüksek derecelere ulaşmıştı. Dergâhına her gün binlerce<br />

kişi gelir feyz alırdı.<br />

Bir gün Şehzâde Muhammed Âzam Şâh, teveccühüne kavuşmak ve sohbetiyle şereflenmek<br />

için Muhammed Seyfeddîn hazretlerinin dergâhına geldi. Dergâh kapısının önü çok kalabalık<br />

olduğundan buradan geçip huzura gelmekte güçlük çekti. Bu sırada başından sarığı düşüp,<br />

kaftanı kenara takıldı. Muhammed Seyfeddîn'in feyzli ve bereketli sohbetiyle şereflendikten<br />

sonra babasının yanına döndü. İnsanların, Muhammed Seyfeddîn hazretlerine karşı duyduğu<br />

iştiyâkı, arzuyu ve gösterdiği rağbeti anlatınca, Sultan çok sevinip; "Allahü teâlâya hamd<br />

olsun ki, benim zamânımda sultanların bile huzûruna zorlukla çıkabileceği evliyâ kullar<br />

yarattı." diye şükr etti.<br />

Muhammed Seyfeddîn, insanların haklarına ve kardeşlerine karşı hürmet eder, haklarını<br />

gözetirdi. Bir gün aynı Şehzâde kendisini dâvet edince, kardeşlerinden, yaşca kendinden<br />

büyük olanını da berâberinde götürmüştü. Şehzâde, bu velî kardeşlerin ellerine su dökmek<br />

için leğen ve ibriği almış bekliyordu. Muhammed Seyfeddîn hazretleri şehzâdenin elinden<br />

ibriği ve leğeni alıp, ağabeyinin eline su döktü. Sonra ibriği şehzâdeye verdi.Şehzâde de onun<br />

eline su döktü.<br />

Dünyâyı sevenler ve dünyâlık isteyenlerle arkadaşlık etmekten ve berâber oturmaktan<br />

şiddetle kaçınırdı. Yüksek sohbet meclisinde bulunanlar onun bir an evvel gelmesini şevkle<br />

beklerlerdi. Meclisinde olanlardan birisi, "Allah" ismi celâlini söylese, Muhammed<br />

Seyfeddîn (rahmetullahi aleyh) dehşete düşerek, kendinden geçip, kuş gibi çırpınırdı. Elinde<br />

olmayarak kendilerinden pekçok hâller ve kerâmetler zuhûr ederdi.<br />

Bir sohbeti sırasında buyurdu ki: "Açlık ve mücâhede, hârika ve kerâmeti arttırır. Evliyânın<br />

sohbeti ise kalbe zikri yerleştirir. Sünnete tâbi olmayı kolaylaştırır. Yetecek kadar yiyiniz.<br />

Zîrâ yolumuzun büyükleri, bu yolu kalbde dâimâ Allah sevgisini bulundurmaya devâm ve<br />

sohbet üzerine kurmuşlardır. Zühd (dünyâdan uzaklaşmak) ve şiddetli mücâhedenin (nefsin<br />

istemediği şeyleri yapmak) netîcesi, kerâmet ve tasarruftan ibârettir. Biz bunları işden bile<br />

saymayız. Bizim maksadımız ancak zikre devâm, Allahü teâlânın yasaklarından kaçınıp<br />

emirlerine uymak, Resûlullah efendimizin sünnet-i şerîfine tâbi olmak, bir de çok feyz ve<br />

bereketlere kavuşmaktır."<br />

Bir gün Muhammed Seyfeddîn hazretlerinin meclisinde bulunan kimselerden birisinin<br />

hatırından; "Şeyh çok büyükleniyor." diye geçti. Bu durum, Muhammed Seyfeddîn'e Allahü<br />

teâlânın yardımıyla zâhir olunca, ona; "Benim bu hâlim, Allahü teâlânın kibriyâ sıfatının<br />

tecellîsidir." buyurdu.<br />

Cüzzâm hastalığına yakalanmış biri, Muhammed Seyfeddîn hazretlerine gelip şifâ için duâ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!