22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

2) El-Bidâye ven-Nihâye; c.14, s.60<br />

3) Hüsn-ül-Muhâdara; c.1, s.468<br />

4) Şezerât-üz-Zeheb; c.6, s.23<br />

5) Miftâh-üs-Se'âde; c.2, s.267<br />

6) Ed-Dürer-ül-Kâmine; c.1, s.96<br />

7) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.1, s.140<br />

8) El-A'lâm; c.1, s.86<br />

9) Fevâid-ül-Behiyye; s.13<br />

10) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.11, s.16<br />

SEYFEDDÎN-İ FÂRÛKÎ;<br />

Hindistan'ın büyük velîlerinden. İnsanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatarak, onların<br />

dünyâda ve âhirette, saâdete, mutluluğa kavuşmalarına vesîle olan ve kendilerine "Silsile-i<br />

aliyye" adı verilen âlim ve velîlerin yirmi beşincisidir. İmâm-ıRabbânî hazretlerinin torunu<br />

ve Urvetü'l-Vüskâ Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî hazretlerinin beşinci oğludur. İsmi,<br />

Muhammed Seyfeddîn, nisbesi Fârûkî'dir. Muhyissünne lakabıyla meşhûr olmuştur. 1639<br />

(H.1049) senesinde Hindistan'ın Serhend şehrinde doğdu. l684 (H.1096) senesinde aynı yerde<br />

vefât etti. Kabri, babası Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî'nin türbesinin yakınındaki türbededir.<br />

Muhammed Seyfeddîn-iFârûkî hazretlerinin doğumundan îtibâren büyük bir zât ve insanlara<br />

hidâyet rehberi olacağı belliydi. Nakledilir ki: Doğum zamânında bir melek görünüp;<br />

"Doğduğu gün, öldüğü gün ve tekrar dirildiği gün Allah'ın selâmı üzerine olsun"<br />

meâlindeki, Meryem sûresi on beşinci âyet-i kerîmeyi okuyarak müjde vermişti.<br />

Seyfeddîn-i Fârûkî küçük yaşından îtibâren ilme yönelip ders okuyabilecek yaşa geldiği<br />

zaman, Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Sonra amcası Muhammed Saîd'den aklî ve naklî ilimleri<br />

tahsîl edip kısa zamanda çok şeyler öğrendi. Zamânının bir tanesi ve mârifet deryâsı olan<br />

babası Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî'nin teveccüh ve sohbetleriyle, Nakşibendiyye yolunun<br />

usûl ve âdâbı üzere tasavvuf yolunda ilerleyip, kısa müddet<br />

içinde Vilâyet-i hâssa-i Muhammediyye'ye kavuştu. Birçok hâller ve kerâmetler sâhibi oldu.<br />

Önce ve sonra gelenlerin olgunluk ve üstünlükleri ile güzel ahlâkını üzerinde topladı. Mânevî<br />

derecelere kavuşup, ârifler semâsının ayı ve âlimlerin baştâcı oldu.Kendisine, İlâhî<br />

hazînelerin kapıları aralanıp, birçok ihsânlara kavuştu.<br />

Zâhiren ve bâtınen olgunlaştıktan sonra yüksek babasının emriyle insanlara, Allahü teâlânın<br />

dînini, sevgili Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem güzel ahlâkını anlatmak ve vaktin<br />

sultânı Evrengzîb Âlemgîr Hanın dînî terbiyesi için vazifelendirilip Delhi'ye gitti.<br />

Ömrünün her saatini,Emr-i bil-mârûf ve Nehy-i anil-münker yapmakla geçiren Seyfeddîn-i<br />

Fârûkî hazretleri, Delhi'ye vardığı zaman, şehrin kapısında iki azgın fil ve bunları zabt<br />

etmeye çalışan iki heybetli pehlivanın resimlerinin asılı olduğunu gördü. Sultâna o resimleri<br />

indirtip yok edinceye kadar şehre girmeyeceğini bildirdi. Sultan resimleri indirtip yok<br />

ettirince şehre girdi. Sultan Âlemgîr Han, kendi isteğiyle ve samîmî olarak Seyfeddîn-i<br />

Fârûkî hazretlerine talebe oldu. Sohbetleriyle şereflendi. Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen<br />

Kur'ân-ı kerîm okumayı öğrenip ezberledi. Sohbetlerinin bereketiyle Hindistan'da yayılmış<br />

birçok bid'at ve sapıklık, Sultan Âlemgîr Han tarafından ferman çıkartılarak ortadan kaldırıldı<br />

ve Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem unutulmuş ve kaybolmuş sünnetleri<br />

ortaya çıkarıldı. Diğer vezirler, vâliler ve devlet adamları da Seyfeddîn-i Fârûkî hazretlerinin<br />

sohbetleriyle şereflenip hidâyete kavuştular. Ona son derece saygı duyup huzûrunda ayakta<br />

dururlardı.<br />

Muhammed Seyfeddîn-i Fârûkî hazretlerinin himmet ve bereketiyle, Hindistan'ın her<br />

tarafında İslâmiyet yayılıp müslümanlar kuvvetlendi. Bid'at sâhipleri ve kâfirler perişân olup,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!