22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

eserlerinden Telvîh'in baş kısmına ve Metâlî'ye hâşiyeler yazdı.<br />

Abdülkerîm Efendi 1488'de Molla Gürânî'nin vefâtından sonra şeyhülislâm oldu. 1495<br />

senesinde vefât edinceye kadar bu vazifede kaldı. Edirne'de Sultan Câmii yakınında<br />

yaptırmış olduğu sıbyan mektebinin bahçesinde defnedildi.<br />

GEL KEREM EYLE<br />

Fâtih Sultan Mehmed Hanın vezirlerinden Mahmûd Paşaya yakınlığı ile tanınan Molla Vildân anlatır:<br />

Birgün Mahmûd Paşa, söz arasında beni çok sevdiğinden bahsetti. Ben de, onun Molla Abdülkerîm<br />

Efendiye olan ilgisinden bahisle; "Siz, benden çok Abdülkerîm Efendiyi seversiniz." dedim. Mahmûd<br />

Paşa da; "Evet, doğru söyledin." dedi. Sonra; "MollaAbdülkerîm sizin Cennet'e girmenize sebep mi<br />

olacak ki, bu kadar seviyorsunuz?" diye sordum. Mahmûd Paşa şöyle anlattı:<br />

Cennet'e sokacak desem de olur. Çünkü o, benim günahlardan tövbe etmeme vesîle oldu. Fâtih Sultan<br />

Mehmed Hanın kapıcıbaşısı iken, bir günâha mübtelâ olmuştum. Bir sabah Abdülkerîm Efendi,<br />

evimizi şereflendirdi. Bir müddet sohbetten sonra, ayağa kalktı. Hürmet ve tâzimle kapıya kadar yolcu<br />

ederken, bana döndü ve; "Dünyâ ve âhiretine yarar bir sözüm var ki, iyi dinleyip kötülüklerden<br />

sakınasın." dedi. Ben de; "Buyurun." dedim. Sözüne devâmla; "Elhamdülillah, ilim sâhibisin ve<br />

pâdişâhın da yakınlarındansın. Çok geçmeden vezîrlik makâmına yükseleceğin âşikârdır. Ne yazık ki,<br />

içini ve dışını günah pisliklerinden temizlemeye gayret etmezsin. Vezîrlik makamı, akıllı kimselerin<br />

durağıdır. Osmanlı Devletinin yüce dîvânı, temiz insanların toplandığı bir yerdir. Gel kerem eyle,<br />

içini o günah pisliklerine bulama ve dalâlet çukurlarına düşüp debelenme!" dedi. O bana bu<br />

nasîhatleri verirken, hava soğuk olmasına rağmen boncuk boncuk terledim. Hemen o ânda tövbe ettim<br />

ve onun bildirdiği doğru yoldan ayrılmadım.<br />

Bunları dinleyince ben de; "Gerçekten onu sevmek yalnız size değil, bize de vâcib oldu." demekten<br />

kendimi alamadım."<br />

1) Şakâyik-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.176<br />

2) Devhat-ül-Meşâyıh; s.12<br />

3) Tâc-ül-Tevârih (Ulemâ kısmı)<br />

4) Kâmûs-ul-Â'lâm; c.4, s.3089<br />

5) İlmiye Sâlnâmesi<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong><br />

ABDÜLKERÎM KÂDİRÎ;<br />

Kânûnî Sultan Süleymân Hân zamânında yaşamış âlim ve velîlerden. Aslen Kirmasti<br />

doğumludur. Doğum târihi bilinmemektedir. Müftî Şeyh adıyla meşhûr olmuştur. 1544<br />

(H.951) senesinde vefât etti. Kabri, Kirmasti kasabasında, câmi ve zâviyesinin yanındadır.<br />

Daha küçük yaşta iken, Kur'ân-ı kerîmin tamâmını ezberledi. Tecvîd ve kırâat ilimlerini de<br />

öğrendi. Emîr Sultan Câmiinde, cumâ günleri Kur'ân-ı kerîm okurdu. Dînî ilimleri öğrenmek<br />

için çok çalıştı. Mevlânâ Karabâlî'nin yanında da bir müddet ilim tahsil etti. Karabâlî'nin<br />

derslerine devâm ederken, İmâm-zâde diye tanınan zâtın hizmetine girdi. Onun sohbetlerinde<br />

bulunup, feyz aldı. Burada, mânevî hâllere ve makamlara kavuştuktan sonra, İstanbul'da<br />

Küçük Ayasofya zâviyesinde, insanlara dünyâ ve âhiret saâdetinin yollarını öğretmeye<br />

başladı. Hâfızası çok kuvvetli olduğundan, kısa zamanda pekçok fıkıh mes'elelerini öğrendi.<br />

Hattâ bilgisinin çokluğu ile meşhûr oldu. İlminin çokluğunu, zamanın Pâdişâhı Kânûnî<br />

Sultan Süleymân Han duyunca, maaş bağladı. Şeyhülislâm gibi halka fetvâ vermesi için ona

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!