22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

2) Ahbâr-ul-Ahyâr; s.172<br />

SEMNÛN MUHİB;<br />

Evliyânın büyüklerinden. Künyesi Ebü'l-Kâsım, Ebü'l-Hasan ve Ebû Bekr olup, babasının<br />

ismi Abdullah'dır. Allahü teâlâya âşık olması ve aşkına dâir sözleri ve yaşayışının dilden dile<br />

dolaşması, kendisine "Muhib" (âşık) denilmesine sebeb oldu. Aslen Basralı olduğu için Basrî,<br />

Bağdât'a yerleştiği için Bağdâdî nisbet edildi. O ise, gerçek âşık olmadığını söyleyerek,<br />

kendisine"Kezzâb (yalancı)" dedirtmeye gayret ederdi. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin<br />

devrinde yaşadı. Ondan sonra 932 (H.320) yılında vefât etti.<br />

Irak ulemâ ve evliyâsının büyüklerinden olanSemnûn Muhib; Sırrî-yi Sekatî, Muhammed bin<br />

Ali Kassâb, Ebû Ahmed Kalânisî ve Cüneyd-i Bağdâdî gibi zamanın büyükleriyle sohbet etti.<br />

Onların ruhlara gıdâ, dertlere devâ, dünyâ ve âhiret saâdetine sebep olan ders ve<br />

sohbetlerinden istifâde etti. Kendisi de insanlara nasîhat eder, onları Cehennem ateşinden<br />

kurtarmaya gayret ederdi. Birçok talebe yetiştirdi. Zamanın bütün âlim ve velîleri kendisine<br />

îtibâr ederdi.Evliyânın büyüklerindenCâfer Huldî ve Abdullah Râzî, onun talebeleri<br />

arasındaydı.<br />

Dünyâya hiç ehemmiyet vermezdi. Günde beş yüz rekat nâfile namaz kılmayı âdet<br />

edinmişti.Konuşmasının güzelliğiyle tanındı. Konuştuğu zaman kelimeleri çok ince bir<br />

işleyişle cümlede yerlerine koyardı. Ömrü, hep muhabbetten, sevgiden konuşmak, Allahü<br />

teâlânın rızâsını kazanmaya dâvet etmekle geçti. Sözlerinin tatlılığı gönülleri alır,<br />

dinleyenlere ferahlık verir, hayranlık bırakırdı. Peygamber efendimizin; "Allahü teâlâ<br />

refîktir. Yumuşaklığı sever, sertlik edenlere vermediği şeyleri ve başka hiçbir şeye<br />

vermediğini yumuşak davranana ihsân eder." emrine uyup, öyle hareket ederek yaşadı.<br />

Gençliğinde evlenmedi. İleri yaşlarda, sünnete uymak için sâliha bir hanımla evlendi. Bir kız<br />

çocuğu oldu. Üç yaşına gelince, ona çok büyük bir muhabbetle bağlandığını gördü. Bir gece<br />

rüyâda, kıyâmetin koptuğunu, her gruba bir başka bayrağın dağıtıldığını gördü. Çok parlak,<br />

gözleri kamaştıran bir bayrak, bir grup tarafından taşınıyordu. "Bu bayrağın sâhipleri<br />

kimdir?" diye sordu.Cevâben; "Bu, âşıkların bayrağıdır. Mâide sûresinin elli dördüncü<br />

âyetinde meâlen; "O, onları sever, onlar da O'nu sever." buyurulmuş olan kavmin, O'nu<br />

çok seven âşıklarının bayrağıdır." diye söylediler. Semnûn bu gruba karışmak için<br />

yaklaşınca, içlerinden birisi onu itti. İsminin "Muhîb" olduğunu belirtti. Cevâben; "Fakat<br />

senin kalbin başkalarına meyledince, ismini âşıklar grubundan çıkardık." dedi. Bunun üzerine<br />

inlemeye ve sızlanmaya başladı."Allah'ım! Senin sevgine ortak olacak, muhabbet yolunda<br />

engel olabilecek her şeyden beni kurtar!" diye duâ etti. Ertesi gün uyandığında, çocuğunun<br />

damdan düşüp öldüğünü belirten bir feryâdın koptuğunu duydu.<br />

İbn-i Mesrûk anlatır: Semnûn Muhib, hac dönüşü bir şehre uğradı. Halk vâzını dinlemek<br />

istediklerini söylediler. Câmide vâza başladı. Kimsenin dinlemediğini görünce, yüzünü<br />

kandillere dönüp; "Size hitâb ediyorum." dedi. Bütün kandiller yere döküldü.<br />

Bir gün Semnûn:<br />

"Sırrımın keşfini bilirken, dilersin cümle ahvâlim,<br />

Sen nasıl istersin, benim başkası ile yok hâlim."<br />

beytini okuyunca; talebelerinden biri arkadaşına; "Dün gece köydeydim. Rüyâmda hocamın<br />

çektiği hastalık için Allahü teâlâdan şifâ isteyen sesini işittim." dedi. Diğer talebelerden de<br />

buna benzer rüyâ görenler anlattılar. Bu sözler, idrar tutulmasından sıkıntı çeken ve<br />

hastalığını kimseye söylemeyen Semnûn'a iletilince; sabrını gizleyip, hastalığını açığa vurdu.<br />

Mekteblerin önlerine gider, çocuklara; "O'nun her emrine rızâ göstereceğine söz verip de,<br />

isyân eden bu yalancı amcanız için duâ edin." diye yalvarırdı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!