22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1) Sefînet-ül-Evliyâ; s.192<br />

2) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.15, s.326<br />

SELÎM KIRÎMÎ;<br />

Kâdiriyye yolunda yetişen velîlerden. 1756 (H.1170) senesinde vefât etti. Kabri<br />

Köprülü'dedir. Aslen Kırımlı olup ilim tahsilini İstanbul'da yaptı. Bir müddet kâdılık<br />

vazifesinde bulundu. Bosna niyâbetinde iken kâdılıktan ayrıldı. Tasavvufta yetişmek üzere<br />

Şeyh Muhammed adında bir zâtın Kâdirî yolunun rehberlerinden Şeyh Hüseyin Efendinin<br />

sohbetlerinde bulunup onlardan feyz aldı. Asıl hocası ise zamânının Kâdiriyye yolu<br />

şeyhlerinden Şeyh Hamdî hazretleridir. Bu hocasına talebe olmadan önce onun ile ilm-i<br />

zâhirde mücâdele hâlinde idi. Bir gün yine ilmî münâzara yaptıkları bir sırada söz çok uzayıp<br />

münakaşaya dökülmüştü. Şeyh Hamdi hazretleri onun bu hâline kızıp meclisinden kovmuştu.<br />

Selîm Kırîmî bu halden çok etkilenmişti. O gecenin yarısında kalkıp bütün parasını ve malını<br />

ve neyi varsa hizmetcilerine ve evdekilere taksim etti. Sadece büyük bir tülbentini başına<br />

sarmak için yanına alıp Şeyh Hamdi hazretlerinin huzuruna gitti. Ona talebe olup tasavvufta<br />

yetişmek istediğini arzederek teslim oldu. Başına bir sikke giydirip; "Büyük bir tülbendin<br />

varsa ver üzerine saralım" diyerek yanına ayırdığı tülbende işâret ederek istedi. Alıp onu da<br />

sardı. Birkaç gün sonra da onu çıkarıp yerine başka bir tülbent sararak başındaki kendi<br />

tülbentini alıp attı. "Bunu kendine put yapmışsın. Birkaç gündür nefsinin arzusunu yerine<br />

getirerek başına sardık. Artık yeter" dedi. Bundan sonra onu tasavvufta yetiştirip kemale<br />

erdirdi.<br />

Daha sonra da insanlara rehberlik yapması, İslâmiyeti anlatarak hizmet etmesi için onu<br />

Köprülü kasabasına gönderdi. Tasavvuf hallerine gark olmuş ve hep kendinden geçmiş<br />

haldeydi. Bu sebeble Selîm-i Dîvâne ismiyle meşhur olmuştur. Kerâmetleri ve üstün halleri<br />

ile tanınıp çok sevilmiştir. Selîm Divânı adlı bir kitap yazmıştır. Burhân-ül-Ârifîn, Miftâhü<br />

Müşkilât-üs-Sâdıkîn ve Âdâb-ı Tarîk-il-Vâsilîn adlı eserleri vardır.<br />

1) Bahr-ul-Velâya Süleymâniye Kütüphânesi H.Hüsnü Kısmı No: 579 v.38-A<br />

2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.86<br />

SELÎM EL-MESÛTÎ;<br />

Evliyânın meşhurlarından. 1832 (H.1248) senesinde Şam’da doğdu. Vefât yeri ve senesi belli<br />

değildir. Aklî ve naklî ilimleri zamanının meşhur âlimlerinden öğrendi. İlim öğrendiği<br />

âlimler; büyük İslâm âlimi Seyyid Muhammed Âbidîn’in talebelerinden Şeyh Abdulganî<br />

el-Meydânî ve babası Şeyh Saîd el-Halebî’nin talebesi olan Şeyh Abdullah ve Şeyh Selîm<br />

el-Attâr, Şeyh-ül-Haccar ve diğerleridir. Tasavvufta Halvetiyye yolunda Şeyh Sâdi<br />

el-Halvetî'den, Şâziliyye yolunda Şeyh Ebü'l-Mehâsin'den feyz aldı. Sohbetlerinde ve<br />

derslerinde insanların yanında melekler ve cinler de toplanırdı. On yedi yaşında Buhârîyi<br />

Şerîf'i ve diğer hadîs kitaplarını okuturdu. Ömrü ilim öğretmekle geçti. Hâne halkı çok<br />

kalabalık olmasına rağmen rahatlık ve bereket içinde yaşamıştır. Yazdığı eserler için<br />

“Telifâtımız Resulullah indinde makbul olduğu müjdelendi. Eserlerimden hâsıl olan hayırlar<br />

Resûlullah efendimizin medet ve yardımlarıyladır.” demiştir.<br />

Câmiu Kerâmât-il Evliyâ müellifî Yûsuf Nebhânî şöyle anlatır: “Şeyh Selîm el-Mesûtî’nin<br />

şânını duymuştum. Kerâmetler sâhibi bu zâtı ancak 1905 (H. 1323) senesinde görmek nasib<br />

oldu. Beyrut'ta evimde otururken bir Cumartesi günü kuşluk vakti, iki kişi evime geldi.<br />

Gelenlerden birinin o olduğu yüzündeki nurdan, velilik âlemetlerinden belliydi. Velî bir zât<br />

olduğu hemen anlaşılıyordu. Defalarca elini öptüm. Meşâyih’den ne almışsa o feyzleri bana

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!