22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

için çok üzülüp, özürler dilediler. Sultan, o mübârek zâta ricâ edip yalvararak, iki köyü<br />

hizmetlerine vakfetti. Vezîr de bir köy bağışladı. Melik Muhammed ise, biricik kızını<br />

Abdülkebîr Evliyâ hazretlerinin nikâhıyla şereflendirdi.<br />

1) Siyer-ül-Aktâb; s.230<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.14, s.50<br />

ABDÜLKERÎM CÎLÎ;<br />

Bağdad'da yetişen İslâm âlimlerinden ve büyük velîlerden. Ehl-i sünnet âlimlerinin ve<br />

evliyânın en büyüklerinden olan Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin torununun<br />

oğludur. İsmi, Abdülkerîm bin İbrâhim bin Abdülkerîm el-Cîlî el-Kâdirî olup, lakabı<br />

Takıyyüddîn'dir. 1365 (H.767) senesinde Bağdad'a bağlı Ciyl kasabasında doğdu. 1428<br />

(H.832) senesinde vefât etti. Vefâtı için başka târihler de rivâyet edilmiştir.<br />

Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Çok zekî ve kavrayışı yüksekti. Bu sebeple onu ilimde<br />

ilerlemesi için Zebid bölgesine gönderdiler. Burada büyük âlim ve evliyâ Şerefüddîn İsmâil<br />

bin İbrâhim el-Cebertî dersler veriyordu. Abdülkerîm derhâl talebeleri arasına girerek<br />

derslerini tâkibe başladı. Kısa zamanda hocasının teveccühlerini kazandı. Bilhassa hadîs,<br />

fıkıh ve tasavvufta yüksek derecelere ulaştı.<br />

Hanbelî mezhebinde bulunan Abdülkerîm Cîlî hazretleri bundan sonra hocasından aldığı<br />

işâretle insanlara doğru yolu, Ehl-i sünnet vel-cemâat yolunu öğretmeye başladı. Yine<br />

hocasının izni ve tasarrufu ile; Îmân-ı Kâmil adını verdiği eserini yazmaya başladı.<br />

Abdülkerîm Cîlî hazretleri, talebelerini, bilhassa nefsin ve şeytanın aldatmalarına karşı çok<br />

uyarır, dikkatli olmalarını öğütler ve hocalarının sözünden hiç çıkmamalarını sıkı sıkıya<br />

tenbih ederdi. İblisin şöyle dediğini bildirirdi: "Vallahi, bana göre bin âlimi aldatmak, îmânı<br />

kavi bir ümmiyi aldatmaktan daha kolaydır."<br />

O insanlar üzerinde şeytanın hîle ve aldatmalarını şu şekilde özetler ve müslümanların uyanık<br />

bulunmalarını isterdi.<br />

Şeytan avam tabakasına yâni ilmi olmayan müslümanlara önce şehvete dâir işlerin sevgisini<br />

aşılamaya çalışır. Böylece kalp duygularını öldürür. Sonra dünyâ sevgisini vererek dünyâlık<br />

kazanmaya sevkeder. Böylece bu insanların bütün gâyeleri dünyâ talebi olur. Çünkü cehâletle<br />

dünyâ sevgisi bir araya gelmiştir.<br />

Sâlih kimseler iyi ameller işlediklerinde şeytan harekete geçer. Onlara işledikleri ameli güzel<br />

gösterir. Böylece onları ucba ve kendini beğenmişliğe sürükler. Sonunda hiç bir âlimin öğüt<br />

ve nasîhatini dinlemezler. İblis onları bu hâle getirdikten sonra şöyle der: "Başkaları sizin<br />

ibâdetinizin binde birisini yapsa kurtulur". Bu telkinlere kananlar amellerini azaltırlar.<br />

İstirâhat yolunu tutarlar. Kendilerini yüceltirler, başkalarını hafife alırlar. Artık bu hâlleri<br />

onları peşpeşe günâha sürükler.<br />

Şeytân âlimi aldatmak için ise onun ilmi ile devreye girer. Söylediği her sözün hak olduğunu<br />

anlatır. Senin gibisi yok diye telkin eder. Şeytan bu yoldan gitmekle çok muvaffak olur.<br />

Büyük İslâm âlimlerine tâbi olmayıp ilimlerine güvenenlerden pek azı bu hîleden<br />

kurtulabilir.<br />

Talebelerine buyurduğu ve eserlerinde yazdığı bâzı kıymetli sözleri şunlardır:<br />

"Allahü teâlânın azametini, büyüklüğünü ilimler kavrayamaz. Celâlinin hakîkatını fehimler,<br />

düşünceler idrâk edemez. İlim sâhibi olan, O'nu idrâkten, anlamaktan yana aczini,<br />

çâresizliğini îtirâf etti."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!