22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.3, s.346<br />

2) Hilyet-ül-Evliyâ; c.2, s.193; c.1, s.49<br />

3) El-A'lâm; c.3, s.71<br />

4) Vefeyât-ül-A'yân; c.2, s.349<br />

5) Tabakât-ı İbn-i Sa'd; c.5, s.195<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.2, s.365<br />

SÂLİM ŞEBŞÎRÎ;<br />

Velî, hadîs ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Sâlim bin Hasan, nisbeti Şebşîrî'dir. Doğum<br />

târihi bilinmemektedir. Mısır'da ikâmet edip, 1610 (H.1019) senesi Zilhicce ayının on<br />

yedisinde Cumartesi günü orada vefât etti. Vefâtının 1609 (H.1018) senesi olduğu da rivâyet<br />

edilmiştir. Zamânının büyük âlimlerinden idi. Fıkıh ilmini Şemsüddîn Remlî ve asrının diğer<br />

büyük âlimerinden öğrendi. Nûreddîn Zeyyâdî'nin yanında birkaç sene ilimle meşgûl oldu.<br />

Onun yanında ilmini tamamladı.Zeyyâdî'nin en önde gelen talebelerindendi. Zeyyâdî'yi çok<br />

severdi. Şebşîrî, Zeyyâdî'nin talebelerine, dersten önce, okuyacakları dersi anlatırdı. Böylece<br />

talebeler derse hazır olarak Zeyyâdî'nin huzûruna giderlerdi. SâlimŞebşîrî, fıkıh ilminde çok<br />

mâhirdi. Meseleleri herkesin anlıyabileceği şekilde çok iyi anlatırdı. Usûl ve fürû bilgilerine<br />

vâkıf olduğundan, fıkıh ilminde tam mütehassıs idi. Evliyânın büyüklerinden olup, çok<br />

kerâmetleri görülmüştür.<br />

Sâlim Şebşîrî hazretleri vefâtına kadar ilim neşretmekten ayrılmadı. Herkes onu takdir eder,<br />

yaptığı hizmetlere imrenip, gıpta ile bakardı. Vefât ettiği zaman cenâze namazı<br />

Câmi'ul-Ezher'de kılındı. Namazını hocası Nûreddîn Zeyyâdî kıldırdı.<br />

Sâlim Şebşîrî'nin, İmâm-ı Nevevî'nin Erba'în isimli eserine bir hâşiyesi vardır.<br />

GURÛR<br />

Sâlim Şebşîrî'nin talebelerinden Nûreddîn Ali Şebrâmelîsî isminde bir zât, bir gün İmâm-ı<br />

Gazâlî hazretlerinin İhyâ kitâbından gurûr bahsini mütâlaa ediyordu. Orada ilim<br />

sâhiplerinden bâzılarının, ilimlerine güvenerek ve ilimlerinin kendilerini kurtaracağını<br />

zannederek aldandıklarını, kendini beğenmeye, kibre ve gurûra kapıldıklarını, böylece<br />

felâkete sürüklendiklerini okuyunca birden çok duygulandı. Kendisinin de o tehlikelere<br />

düşmesinden çok korktu. Şimdiye kadar öğrendiklerim bana yeter düşüncesiyle ilim<br />

öğrenmeyi bırakıp, devamlı Kur'ân-ı kerîm okumakla, oruç tutmakla, sırf ibâdet ve tâat<br />

yapmakla meşgûl olmaya karar verdi. Artık Sâlim Şebşîrî'den okumayacaktı. Ertesi gün derse<br />

gitmeyecekti. Fakat hocası derste göremeyince merak edip sorar veya yanıma gelir diye sırf<br />

hatırını gözetmek için derse gitti. Fakat, o günkü dersi mütâlaa etmemişti. Ders esnâsında hep<br />

susuyor, derse iştirak etmiyor, hep İhyâ'da okuduğu yeri düşünüyordu.<br />

Ders esnâsında Sâlim Şebşîrî de, onun bu hâlini anlamıştı.Bir ara ona; "Yâ Ali! Sana ne oldu.<br />

Bugün çok suskunsun" dedi. O da; "Efendim, bu günkü dersi mütâlaa etmedim" dedi. Sâlim<br />

Şebşîrî onun hâlini kerâmet olarak anladı ve İmâm-ı Gazâlî'nin eserlerini sayarak; "Yâ Ali!<br />

İmâm-ı Gazâlî, Müstesfâ, Vecîz gibi şu şu eserleri telif etmedi mi?" dedi. Ali Şebrâmelîsî;<br />

"Evet efendim" dedi. Bunun üzerine sâlim Şebşîrî; "Anlaşılıyor ki, sen İhyâ'dan Gurûr<br />

bahsini okumuşsun ve o sana çok tesir etmiş. İlim ile meşgûl olmamak îcâbetseydi, İmâm-ı<br />

Gazâlî hazretleri ilimle bu kadar meşgûl olur ve bu kadar eser yazar mıydı? Sen ilim taleb et!<br />

Gücün yettiği kadar Allahü teâlâdan kork. Çeşitli tehlikelere, kibre, gurûra düşmekten O'na

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!