22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Molla Resûl Zeki hazretlerinin oğlunun ava, eğlenceye başladığını öğrendik. Hocamızın yeni<br />

vefât ettiği anlaşıldı. İnnâ lillâh..." dedi. Mektup SeyyidZiyâeddîn'e ulaşınca durumu anlayıp<br />

yaylayı, eğlenceyi, avı bırakıp Arvas'a indi. Annesiyle görüştü. İzin alıp Molla Halil<br />

hazretlerine talebe olmak için Siirt'e mektup yazdı. Mektup Molla Halil'e ulaştığında, o;<br />

"Oğlum ben fakirim. Sana bakacak gücüm yok. Her gün bir altın verirseniz size ders<br />

verebilirim." cevâbını yazdı. Bunun üzerine Ziyâeddîn bir çanta altınla Siirt'e geldi ve<br />

MollaHalil'e talebe oldu. Her gün hocasına bir altın verip ders aldı. Nihâyet bir gün altınlar<br />

bitti. Bunun üzerine Seyyid Ziyâeddîn Arvas'a haber gönderdi. Bu arada rahatsızlık bahânesi<br />

ile derse gitmedi.Birkaç gün geçti.Hocası onun bu durumunu anlayınca, daha önce verdiği<br />

bütün altınları getirip kendisine iâde etti ve; "Biz sana para için ders vermedik. Arzu ve<br />

niyetimiz iyi öğrenmenizdi." buyurdu. Onu güzel bir şekilde yetiştirdi.<br />

Molla Resûl Zeki hazretlerinin küçük birâderi olanSeyyidSıbgatullah Arvâsî hazretleri de<br />

yüksek ilim ve mârifet sâhibi bir zât olup, çok evliyânın yetişmesine sebeb olmuştur.<br />

BİZİ ZİYÂRETE GELDİ<br />

Molla Zeki Arvâsî'nin, babasının yerine geçip ders verdiği günlerden bir gün mescide<br />

kimsenin tanımadığı bir zât geldi. Mescidde birkaç kişi daha vardı. Gelen zât doğruca Resûl<br />

Zeki Arvâsî'nin yanına gidip selâm verdi ve uzun uzun konuştular. Sonra da vedâ edip gitti.<br />

Mesciddekiler Molla Zeki'nin yanına gelen zâtın kim olduğunu sordular. Molla Zeki<br />

tebessüm edip; "Hızır aleyhisselâmdı." buyurdu. "Bize niçin söylemedin?" dediklerinde, o;<br />

"Sizi değil, bizi ziyârete gelmişti." buyurdu.<br />

1) İslâm Meşhûrları <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.1722<br />

RİSLÂN DIMEŞKÎ;<br />

Şam'ın büyük velîlerinden. İsmi Rislan (Erslan) bin Yâkûb bin Abdurrahmân bin Abdullah<br />

Dımeşkî'dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1164 (H.560) senesinde Şam'da vefât etti.<br />

Rislân Dımeşkî ilim ve edeb üzere yetişti. Tasavvuf adı verilen kalp ilimlerinde yüksek<br />

derecelere ulaştı. Zamânında çok sevilip hürmet gördü. Âlim ve velîler sohbetinde bulunup,<br />

kendisinden feyz aldılar. Yüksek bir ahlâk ve edep sâhibiydi. Evini dergâh yaptı. Hikmetli<br />

sözlerini dinlemek için çok uzak yerlerden gelenler vardı. Kerâmetleri ve güzel halleriyle<br />

meşhûr oldu.<br />

Ebü'l-Hayr Hımsî anlatır: "Bir defâsında, on beş kişi ona misâfir gelmişti. Beş yufka ekmeği<br />

vardı. Ekmeğin misâfirlere yetmesi, bereketli olması için duâ etti.Ekmeği misâfirlere teslim<br />

etti. Çok aç oldukları hâlde ekmek bol bol yetti ve arttı. Artanları da misâfirlere, giderken<br />

yolda yemeleri için verdi.Şam'danBağdât'a giden misâfirler, yol boyunca o ekmekleri yediler,<br />

yolda da onlara kâfi geldi."<br />

Ebû Ahmed Muhammed bin el-Kürdî anlatır: "Rislân ed-Dımeşkî hazretlerini, bir defâsında<br />

havada uçarken, bir defâsında havada yürürken, bir defâsında da suda yürürken gördüm. Bir<br />

defâsında da onu Arafat'ta, Mekke'de hac sırasında gördüm. Şam'a dönünce halka sordum.<br />

Şam'dan hiç bir yere çıkmadı, fakat Arefe ve bayram günleri görünmedi dediler. Bir başka<br />

sefer, bir arslanın onun ayaklarına kapanıp sürtündüğünü gördüm. Yine bir defâsında onu<br />

Şam'ın dışında gördüm eline çakıl alıp, havaya atıyordu. Ne yapıyorsun? diye sorunca, İslâm<br />

askerleri, kâfir ordusu ile çarpışıyor. Onlar, düşman üzerine oktur. Kâfir askerlerini öldürmek<br />

için atıyorum dedi. Sonra askerler Şam'a dönünce şöyle anlattılar: Savaş sırasında, gökten<br />

düşman askerlerinin üstüne çakıl taşları düşüyordu. Kime isâbet etse öldürüyordu.Hattâ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!