22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Mahmûd Sâmi Efendi için; "Bu zâtın bizi sekizinci ziyâretidir. Biz henüz bir defâ bile<br />

gidemedik. İşte Allah için ziyâret budur." demişti.<br />

Mahmûd Sâmi Efendinin ziyâret ettiği ve görüştüğü kimselerden bâzıları: Ömer Nasûhî<br />

Bilmen, Seyyid Şefîk Efendi, Sarıyerli Nûri Efendi, BekirHâkî Efendi, AliYektâ Efendi,<br />

Süleymân Efendi, Mehmed Zâhid (Kotku) Efendi, Alasonyalı H.Cemâl<br />

Efendi,Reîsü'l-KurrâMustafa Efendi,AhmedDâvûdoğlu Hoca ve Mâhir İz Beydi.<br />

Ramazanoğlu Mahmûd Sâmi Efendinin Peygamberlerin Hayâtı, Eshâb-ı kirâmın Önde<br />

Gelenleri ve o devirdeki bâzı hâdiseler ile Kur'ân-ı kerîmden bâzı sûrelerin tefsîrine dâir<br />

çoğu sohbet şeklinde yazılmış eserleri vardır. Bunların on beşi basılmış olup, diğerleri de<br />

basılmak için hazır beklemektedir.<br />

1) Altınoluk Dergisi; sayı 12, s.24<br />

2) Cihâd Önderleri; s.255<br />

3) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.15, s.67<br />

REBÎ BİN HAYSEM;<br />

Tâbiîn devrinde Kûfe’de yetişen büyük âlim ve velîlerden. İsmî, Rebî bin Haysem bin<br />

Âiz’dir. “Ebû Yezîd” künyesi ile meşhur olmuştur. Kûfeli olduğu için, “el-Kûfî”<br />

denilmektedir. Doğum târihi, kaynaklarda bildirilmemektedir. Emevî halîfelerinden Yezîd<br />

bin Muâviye’nin halîfeliği sırasında Tûs şehrinde vefât etmiştir. Vefât târihinin 687 (H.68)<br />

senesi olduğu zikredilmektedir. Mısır'da “Câmî’ul-Âtıka” mescidinde imamlık yapardı.<br />

Hadîs ilminde yüksek bir âlimdir. Mürsel olarak Resûlullah efendimizden hadîs rivâyet<br />

etmiştir. Eshâb-ı kirâmın bir çoğu ile görüşmüş, onlardan ilim alıp hadîs-i şerîf rivâyetinde<br />

bulunmuştur. Abdullah ibni Mes’ud, Ebû Eyyûb el-Ensârî, Amr bin Meymûn el-Evdî,<br />

Abdurrahman bin Ebî Leylâ ve birçok Eshâb-ı kirâm’dan rivâyeti vardır. Rivâyet ettiği<br />

hadîs-i şerîfler, Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn-i Mâce’de<br />

bulunmaktadır.<br />

Kendisinden de oğlu Abdullah, Münzîr es-Sevrî, eş-Şa’bî, Hilâl bin Yesâf, İbrâhim Nehâî,<br />

Bekir bin Mâ’ız ve daha pek çok âlim hadîs-i şerîf rivâyetinde bulunmuştur.<br />

Onun hadîs ilmindeki üstünlüğünü, sika, güvenilir ve sağlam bir râvi olduğunu birçok âlim<br />

haber vermiştir. Bunlardan Amr bin Mürre diyor ki: “Onun rivâyet ettiği hadîs-i şerîf sahihtir,<br />

doğrudur. Ebû Vaîl’e denildi ki; “Rebî ile aranızda ne fark vardır?” O da; “Ben, ondan yaş<br />

bakımından büyüğüm. O da, benden akıl ve ilim bakımından büyüktür.” dedi. İshak bin<br />

Mansûr; “Onun bir benzerini bilmiyorum” dedi. İbn-i Hibbân, es-Sikât’ında: “Onun zühd ve<br />

ibâdetindeki haberler pek meşhurdur” demektedir.<br />

Zühd ve verâsını öven haberler çoktur. Senelerce yatsının abdesti ile sabah namazı kılmıştır.<br />

Yatsı namazından sonra konuşmazdı. Yirmi sene dünyâ kelâmı konuşmamıştır. Yanında<br />

kâğıt kalem bulundurup, gündüzleri konuştuklarını yazar, akşam olunca muhâsebesini<br />

yapardı. İçerisinde dünyâ kelâmı olup olmadığını araştırırdı.<br />

Rebî bin Haysem kimseye bedduâ etmezdi. O, her şeyi Rabbinden bilir, O’ndan gelene sabr<br />

eder, tevekkülünü bozmazdı. Bir gün namaz kılarken, yirmi bin dirhem değerindeki atının<br />

çalındığını gördü. Fakat ne namazı bozdu, ne de üzüldü. Yanında bulunanlar: “Nasıl oldu bu<br />

iş, yazık oldu atına!” diye kendisini teselli ediyorlardı. O ise; “Atın yularını çözerken çalan<br />

adamı görmüştüm” dedi. Onların; “O halde niçin mâni olmadınız?” demeleri üzerine;<br />

“Atımdan daha sevimli olan bir şey ile, yâni namaz kılmakla meşguldüm. Onu<br />

kaçıramazdım.” dedi. Adamlar hırsıza bedduâ etmeye başlayınca, Rebî; “Hayır, bedduâ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!