22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dervişlerden biri çırayı düzeltirken söndürdü. Derviş çok mahcûb oldu. Çırayı yeniden<br />

yakmak için odadan çıktı. Dergâh karanlık içinde kaldı. Bu sırada Pîr Muhammed hazretleri<br />

mübârek elini yukarı kaldırdı. Beş parmağının herbirinden çıra gibi ışık yayılmaya başladı.<br />

Dergâh aydınlandı. Çıra yakılıp getirilince, elini indirdi."<br />

Yine MollaAli babasından naklen şöyle anlatmıştır: "Eshâb-ı kirâm düşmanlarından bir grup,<br />

Şâh Tahmasb'ın yanında Pîr Muhammed hazretlerinin aleyhinde konuşarak çok şeyler<br />

söylediler." Karabağ'da bir sünnî kimse çıkmış o bölgenin halkı hediyelerini hep ona<br />

veriyorlar. Şeyh Sâfî evlâdına hediye gelmez oldu." dediler. Bunun üzerine Şâh Tahmasb,<br />

Şeyh hazretlerini yanına getirmek için adamlarından bâzılarını görevlendirdi. Pîr Muhammed<br />

hazretleri kerâmetiyle bu kararı keşfedip; "Şâh Tahmasb bizi huzûruna götürmek için adam<br />

tâyin etti." dedi.Sonra bâzı dostlarıyla istişâre edip, onun adamları gelmeden önce kendisi<br />

gitmeye karar verdi. Talebelerinden bâzılarını da yanına alıp Kazvin şehrine gitti. Şahın<br />

ordusunda Şeyh hazretlerini seven Ehl-i sünnet îtikâdında meşhur bir kimse vardı. Şeyh<br />

hazretleri Kazvin'e varınca, bu kimsenin çadırında misâfir oldu. Bu sırada şâhın onu getirmek<br />

için vazîfelendirdiği kimseler hazırlık yapıyor, atlarını nallatıyorlardı. Misâfir olduğu kimse o<br />

askerlere haber yollayıp; "Gitmenize lüzum yok. Şeyh hazretleri kendisi geldi." dedi. Gelip<br />

görüştüler ve onun bulunduğu çadırda misâfir kalmasına râzı oldular. Ertesi gün de Şah'a<br />

götürmek üzere bulunduğu çadırdan aldılar. Yolda giderken gören azılı düşmanlardan biri;<br />

"Şimdi Şah emreder ben de senin derini yüzerim, çarık yapıp ayağıma giyerim!" dedi. Pîr<br />

Muhammed hazretleri bu azılı düşmana cevap olarak; "Allahü teâlânın dediği olur. Senin<br />

dediğin olmaz." buyurdu. Şah Tahmasb'ın yanına varınca, Şah adamlarına; "Doğurması<br />

yaklaşmış olan bir ineği bulup buraya getirin." dedi. İneği bulup getirdiler. Şah, önlerinde<br />

duran ineği göstererek, Şeyh hazretlerine; "Bu ineğin buzağısı erkek mi dişi midir?Alâmeti<br />

nedir?" diye sordu. Pîr Muhammed hazretleri ineğe bakıp; "Allahü teâlâ bilir ki, bu ineğin<br />

buzağısı erkektir. Rengi siyah ve kuyruğunun ucu beyazdır." dedi. Şah Tahmasb adamlarına<br />

emredip; "Bu ineği boğazlayın ve karnından çıkan yavrusunu perdesi ile yanıma getirin."<br />

dedi. Hemen ineği götürüp boğazladılar ve buzağıyı yavruluğundan çıkarmadan getirdiler.<br />

Önünde buzağıyı yavruluktan çıkardılar. Baktı ki buzağı erkek, rengi siyah ve kuyruğunun<br />

ucu da beyaz. Aynen Pîr Muhammed hazretlerinin târif ettiği gibi.<br />

Şah Tahmasb bu hâdiseye şaşırıp, ikinci bir plân kurdu. Şeyh hazretlerine ve talebelerine<br />

belli etmeden zehirli şerbet vermelerini emretti. Adamlarına; "Bakalım zehirlenecekler mi?"<br />

dedi. Şahın adamları, Şeyh hazretlerine ve talebelerine içine zehir kattıkları şerbeti içirdiler.<br />

Sonra daŞahın yanından çıkardılar. Şeyh hazretleri oradan ayrılınca, talebelerine; "Bize<br />

içirdikleri şerbet zehirli idi." dedi. Daha sonra tenha bir evde toplanıp; "Lâ ilâhe illallah."<br />

diyerek zikre başladılar. O kadar zikrettiler ki, hepsi çok terledi ve içtikleri şerbetteki zehiri<br />

ter ile vücutlarından dışarı attılar. Hiçbirine bir zarar olmadı. Şâhın adamları kin içinde Şâha;<br />

"Bunları katletmek lâzımdır." dediler. Şah Tahmasb; "Biz onların hepsine zehir içirdik; eğer<br />

öldüler ise ne âlâ! Yok zehir tesir etmedi ve ölmediler ise onları öldürmek insafa sığmaz."<br />

dedi. Sonra bulundukları yere adam gönderip durumlarını öğrenmek istedi. Hiçbirine bir<br />

zarar gelmediğini haber aldı. Bunun üzerine Pîr Muhammed hazretlerini yanına çağırıp;<br />

"Haydi evinize dönünüz. Benim vilâyetimde ne işlersen işle. Kimse seni incitmesin. Zîrâ<br />

senin velî olduğunda şüphem kalmadı." dedi."<br />

Şeyh hazretleri buyurmuştur ki: "Hind beldesinde bir talebem vardır. Beni görmemiştir. Ama<br />

onu tasavvufta yetiştirip kâmil ve mükemmil yetişmiş ve yetiştirebilen hâle getirdik. O<br />

bulunduğu diyârın halkını irşâd etmektedir. Kâmil ve yetişmiş olan mürşid o kimsedir ki, iki<br />

talebesinden biri doğuda biri de batıda olsa ve ikisi aynı anda vefât etmek üzere olsa, her<br />

ikisinin de başında bulunup îmânlarını şeytanın vesvesesinden muhâfaza eder."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!