22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Câmi-i Kebîrde insanlara vâz ve nasîhatte bulunur, hikmetli sözler söylerdi.<br />

Pîr Muhammed hazretlerinin çok kerâmetleri görüldü.<br />

Bir gün Muhammed Erzincânî hazretlerinin kaldığı köyde, bir kadının ineği, akşam evine<br />

gelmedi. Kadıncağız, ineği, Şeyh Muhammed hazretlerinin dergâhındaki talebelerden biri<br />

aldı zannedip onlara sû-i zan etti. Sonra da dergâha gelip uygunsuz bir takım sözler sarfetti.<br />

Bunun üzerine Muhammed Erzincânî hazretleri kadına hitâben; "Ey Hâtun! İnşâallah senin<br />

sığırın sağdır. Dağda kalmıştır. Hele bir yarına kadar sabret." buyurdu. Ertesi gün seher vakti<br />

kadıncağız etrâfı gözlerken baktı ki karşıki dağdan bir arslan sığırını kovalayıp getiriyor.<br />

Sığırı doğruca dergâh kapısına kadar geldi. Şeyh Muhammed Erzincânî hazretleri; "Nerede<br />

kaldın? Bize ve talebelerimize sû-i zan edilmesine sebeb oldun." diye sığıra hitâb etti. Sâhibi<br />

de oraya gelmişti. Allahü teâlânın kudretiyle sığır dile gelip; "Sâhibim insafsızdır. Sütümü<br />

sağdığı zaman buzağıma bir şey bırakmıyor. Ben de daha fazla otlamak için geciktim." dedi.<br />

Bu sözleri işiten kadının aklı başından gitti ve Şeyh Muhammed hazretlerinden özür dileyip<br />

yaptıklarına pişman oldu. O zaman Muhammed Erzincânî hazretleri ona; "Bak Hâtun! Ben<br />

sağ oldukça bu olanları kimseye söyleme." diye tenbih etti.<br />

Muhammed Erzincânî hazretleri bir yaz günü sabah namazından çıkınca, talebelerine;<br />

"Erzincan'a inmek dileriz. Sevdiklerimizden arzu eden bizimle gelsin." buyurdular. Kırk<br />

talebesiyle hareket edip, Erzincan'a geldi. Doğruca Câmi-i Kebîre gidip halvete girdiler ve<br />

câmide kırk gün ibâdetle meşgûl olmak istediler. Talebeleri onun bu hâline şaşıp; "Efendim,<br />

şimdi hasat mevsimidir. Erbaîne ve halvete girmek için münâsip midir?" diye arzettiler.<br />

Bunun üzerine Muhammed Erzincânî hazretleri; "Doğru söylersiniz. LâkinAllahü teâlâ bu<br />

beldeye yakında bir zelzele takdir etmiştir. Bu belânın geri çevrilmesi için bizlerin münâcât<br />

etmesi, yalvarması lâzımdır. Umulur ki, içimizden birinin duâsı kabûl olur da halk kurtulur."<br />

buyurdular. Sonra Câmi-i Kebîrde ibâdetlerine devâm ettiler. Bir ara yanındakilere dönüp;<br />

"Bize ilhâm edildi ki: "Ey Pîr Muhammed! Eğer bu belânın geri çevrilmesini istersen bizim<br />

yanımıza gelmelisin." Şimdi kim bizimle berâber şehâdet şerbetini içmek isterse burada<br />

kalsın. Eğer bir mikdar daha dünyâ hayâtını yaşamak arzu edenlere de biz izin veriyoruz<br />

dışarı çıkabilir. Bu gece bizimle birlikte olmasınlar." buyurdu. Bunun üzerine talebelerinden<br />

yedi kişi hâriç diğerleri câmiden dışarı çıktılar. O gece kuvvetli bir zelzele oldu. Câmi-i<br />

Kebîr yıkıldı. Yedi talebesi ile birlikte Muhammed Erzincânî hazretleri şehîdlik şerbetini<br />

içtiler. Câmiden başka hiçbir yerde bir zarar olmadı. Şehir ahâlisi durumu öğrenince büyük<br />

bir üzüntüye düştü. Allahü teâlânın hikmeti deyip, Muhammed Erzincânî ve yedi talebesini<br />

defnettiler.<br />

Şeyh Muhammed hazretlerinin mübârek cesedlerinin gasli esnâsında orada bulunan bâzıları<br />

ileri geri konuştu ve; "Velî olsaydı böyle bir ölümle ölmezdi." dediler. O zaman Muhammed<br />

Erzincânî hazretleri, Allahü teâlânın kudretiyle dile gelip; "Ey benim hâlimi bilen Rabbim!<br />

Sana güveniyor, sana sığınıyorum." diye yüksek sesle konuştu. Bunu işiten gâfiller hayretler<br />

içinde kaldı ve tövbe istiğfâr edip onun büyüklüğünü anladılar.<br />

Erzincan, bir zaman Erbiloğlu hâkimiyetine girdi. Erbiloğlu kumandanlarından Kaçarlı Hanı<br />

Erzincan'a gönderdi. Kaçarlı Han bir gün Erzincan halkının ziyâret mahalli olan Muhammed<br />

Erzincânî hazretlerinin kabrine gidip, hakârette bulundu ve elindeki topuz ile kabir taşına<br />

vurup, sarık kısmını kırdı. Mağrûrâne bir şekilde atına binip oradan ayrılmak istedi. Daha bir<br />

adım atmadan atının ayakları kırılıp yere çakıldı. Kaçarlı Hanın da kemikleri birbirine geçti.<br />

Öyle oldu ki, sanki bir kılıçla parçalanmış gibi birbirinden ayrıldı. Hemen oradaki bir çukura<br />

gömdüler. Sonradan Şeyh Muhammed Erzincânî hazretlerinin kabr-i şerîfini ziyâretten<br />

dönenlerce, bu evliyâ düşmanının gömüldüğü yere lânet taşı adı verilen taşları atmaları âdet<br />

oldu.<br />

Şeyh Muhammed Erzincânî hazretlerinin önde gelen talebelerinden dördü, Pîr Muhammed,<br />

Pîr Fethullah, İbrâhim Mükemmil ile Çelebi Halîfe hazretleridir. Çelebi Halîfe yerine geçip

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!