22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

senesinde Serdüşt’te diğer bir dergâh inşâ edildi.<br />

Ömer Ziyâeddîn hazretleri kitapların çok pahalı olduğu bir zamanda, medreselere ve<br />

dergâhlara devam eden talebelerin faydalanması için bir kütüphâne kurdu. Özellikle<br />

Biyara’da kurduğu kütüphânede değişik ilim ve fenlerle ilgili on bine yakın kıymetli ana<br />

kaynak kitap bulundurdu.<br />

Şeyh Ömer Ziyâeddîn’in; Muhiddîn, Alâeddîn, Necmeddîn, Nizâmeddîn, Cemil, Kâmil ve<br />

Nâib adında ilim ve fazîlet sâhibi oğulları vardı. Bu oğulları ilim, ibâdet ve takvâlarıyla<br />

babalarının yolunu devâm ettirdiler.<br />

Ömer Ziyâeddîn hazretlerinin birçok kerâmetleri görüldü. Bir defâsında Senendec kasabasına<br />

gitti. Bu beldenin müftüsü olan Molla Lütfullah Efendi, Şeyh Ömer Ziyâeddîn’i birkaç defâ<br />

evine dâvet etti. Ömer Ziyâeddîn hazretleri bir mâzeret beyân ederek dâvete icâbet etmedi.<br />

Bir gün müftünün ısrarlı dâveti karşısında onu kıramadı. Yanında bulunanlarla birlikte dâvete<br />

icâbet etti. Müftünün evinin kapısına geldiği zaman eşiğin önünde durdu ve; “Estağfirullah.”<br />

diyerek birkaç adım geri çekildi. Ev sâhibinden kazma ve kürek istedi. Onun emri üzerine<br />

eşiğin bulunduğu yer bir insan boyu kazıldı. Bu derinliğe ulaştıklarında bir mermer taşın<br />

olduğu görüldü. Taş yukarıya çıkartıldığında üzerinde “Bismillâhirrahmânirrahîm, lâ ilâhe<br />

illallah Muhammedün resûlullah” yazısının bulunduğunu hayretle gördüler. Ömer Ziyâeddîn<br />

hazretleri; “Kapı eşiği altında böyle bir yazı varken, üzerinden nasıl atlayıp geçebiliriz.”<br />

buyurarak bir kerâmetini izhâr etti.<br />

Şeyh Ömer Ziyâeddîn hazretleri ömrünü ilim öğrenmek, öğretmek ve İslâmiyeti anlatmakla<br />

geçirdikten sonra, 1900 (H.1318) senesinde vefât etti.<br />

Bir gün Molla Abdülkâdir, Ömer Ziyâeddin ve diğer bâzı talebeleri ile Horaman’a gitmek<br />

üzere yola çıkmıştı. Molla Abdülkâdir ilimde oldukça yükselmiş, Ömer Ziyâeddin Efendinin<br />

kerâmetini görüp öyle bağlanmak istiyordu. Yolda, ikindi vakti, yolun kenârında dokuz-on<br />

kişinin üzerinde rahatça cemâatle namaz kılabilecekleri bir kayalık yere geldiler. Ömer<br />

Ziyâeddin Efendi ikindi namazını burada kılmayı emretti. Namazdan sonra Molla<br />

Abdülkâdir’e; “Benden bir şey istemiştiniz. İşte isteğinizin vakti geldi.” buyurdu ve meâlen;<br />

“Eğer biz bu Kur’ân-ı kerîmi bir dağa indirmiş olsaydık, sen onun Allah korkusuyla,<br />

baş eğerek parça parça olduğunu görürdün.” (Haşr sûresi: 21) âyet-i kerîmesini okudu.<br />

Bu esnâda üzerinde bulundukları kaya ikiye ayrılmış, Ömer Ziyâeddîn’in oturduğu kısım<br />

diğerlerinin oturduğu kısımdan ayrılmıştı. Bunu gören Molla Abdülkâdir, özür dileyerek<br />

Ömer Ziyâeddîn Efendinin talebesi oldu.<br />

1) Sirâcü’l-Kulûb; s.76<br />

2) Ulemâünâ fî Hidmet-il-ilmî Ved-dîn; s.410<br />

P<br />

PÎR AHMED ERZİNCÂNÎ;<br />

Evliyânın önde gelenlerinden. İsmi Pîr Ahmed'dir. Erzincan'a bağlı Tabih adlı köyde doğdu.<br />

Babası aslen Hemedanlıdır. Erzincan'a gelip o civarda Pîr Muhammed Erzincânî hazretlerinin<br />

akrabâsı bir hanımla evlenmiş ve orada ikâmet etmişti. 1465 (H.870) târihinde Erzincan'da<br />

vefât etti. Kabr-i şerîfleri Erzincan'da, doğum yerleri olanTabih köyündedir.<br />

Pîr Ahmed daha küçük iken babası onu Şeyh Muhammed Erzincânî hazretlerine götürdü ve<br />

hizmet etmesi için yanına verdi. Pîr Ahmed, evliyâ âilesine hizmetle büyüdü. İlim ve edeb<br />

öğrendi. Kur'ân-ı kerîmi ezberleyip, Hâfız oldu. Genç yaşta MuhammedErzincânî

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!