22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

içinde zînetler getirilmezse, ölenin elbisesinde hanımının zînetlerini bulacaksın” buyurdu. O<br />

kişi, denileni yaptı. Üç gün sonra birisi öldü. Cebine baktıklarında zînetleri buldular.<br />

Ömer bin Ali isminde birisi, Şahar vâlisi Abdullah bin Ahmed el-Hebî’nin zulmettiğini Ömer<br />

Muhdâr’a söyleyip, şikâyette bulundu. O da; “İbn-ül-Hebî, Şahar’dan sırtında bir gömlekle<br />

çıkacak. Bütün malı zorla elinden alınacak, yerine Yemen’den bir başkası geçecek” buyurdu.<br />

Çok geçmeden azledildi. Bir gömlekle şehirden çıkarılıp, Aden’e sürüldü.<br />

SEMİZLENMİŞ KESİLİR<br />

Çöldeki köylülerden bir grup, Ömer Muhdâr’a âit bir deveyi çalıp, üzerindeki yiyeceği<br />

gasbettiler. Ömer Muhdâr, onların reisine haber gönderip, deveyi üzerindeki eşyâ ile birlikte<br />

göndermesini söyledi. Reis deveyi gönderdi, fakat eşyâ ve yiyecekleri göndermedi. Bunun<br />

üzerine Ömer Muhdâr buyurdu ki: “Yiyecekleri zorla alan o kimseyi iyi tâkib ediniz. Biz<br />

zayıf olanları değil, iyice semizleşmiş olanları keseriz. Yâni kötülüklere bulaşıp, başkalarına<br />

zararı çok olan ve artık cezâyı hak etmiş olanlara cezâ veririz. O kişi yatsı vakti öldürülür.”<br />

Aynen buyurduğu gibi oldu.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.222<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.12, s.371<br />

ÖMER NÂİMÎ EFENDİ;<br />

Harput'un büyük velîlerinden. Hacı Ahmed Efendinin büyük oğlu olup, 1801 (H.1216)<br />

senesinde Harput'ta doğdu. Kasîde-i Bürde Şârihi nâmıyla meşhur oldu. İlk tahsîline<br />

babasının yanında başladı. İlim öğrenmeye çok meraklı olup, zekî olması yüzünden<br />

kendisinden çok önce başlayanların derslerine yetişti ve onları geçti. "İlim, Çin'de de olsa<br />

arayınız." hadîs-i şerîfine uyarak âlim aramaya başladı. Bu sebepten Antep'e hicret etti.<br />

Burada Küçük Hâfız Necib Efendinin derslerini tâkib etti ve icâzet, diploma aldı. Bu arada<br />

Anadolu'da çıkan Yeniçeri isyanları sırasında birçok âlim öldürüldü. Bunlar arasında Ömer<br />

Nâimî Efendinin hocası Hâfız Necib Efendi de vardı.<br />

Ömer Nâimî Efendi,Yeniçeri isyânları sırasında Kayseri'ye gitti. Kayseri'de Hoca Kâsım<br />

Efendi, Gözübüyükzâde Hacı Vâhid Efendi, Sarı Abdullahzâde Mehmed Efendi gibi meşhur<br />

âlimlerden ders aldı. Hoca Kâsım Efendiye talebe olunca, medresede yer bulunmaması<br />

yüzünden, kendisine dar, rutubetli ve karanlık bir hücre verildi. İlim öğrenme uğruna bu<br />

meşakkate katlandı. Kısa bir süre sonra zekâ ve kâbiliyeti sâyesinde hocasının teveccühünü,<br />

yakınlığını kazandı. Hocası ona kendi odasını verdi. Sekiz sene Kayseri'de ilim öğrendikten<br />

sonra icâzet, diploma alarak memleketine döndü.<br />

Ömer Nâimî Efendi Harput'ta birçok talebe yetiştirdi. 1843 senesinde Hac farîzasını yerine<br />

getirmek için Hicaz'a gitti. Yolculuğu sırasında birçok âlim ile görüştü. Hac dönüşünden bir<br />

süre sonra bir vergi meselesinden dolayı Konya'da mecburî ikâmete gönderildi. Sonra<br />

affedilerek memleketine döndü. 1866 senesinde İstanbul'a gitti. Burada ileri gelen âlimlerle<br />

görüştü. Daha sonra memleketine döndü.<br />

Ömrünün sonlarına doğru iki gözü de görmez oldu. Yerine oğlu Abdülhamîd Efendi geçerek<br />

talebe yetiştirmeye başladı. Bir gece Abdülhamîd Efendi, rüyâsında başında çok kıymetli tâc<br />

olan bir gelinin evlerine geldiğini gördü. Sabah hemen babasının yanına giderek rüyâsını<br />

anlattı. Ömer Nâimî Efendi, tebessümle; "Heyecanlanmaya lüzum yok. Mısır'da Tâc-ül-Arûs<br />

isimli bir kitap neşredilmiştir. Demek ki, bize de gönderiyorlar." diye cevap verince, oğlu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!