22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

19) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.14, s.19<br />

20) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.2, s.334<br />

ÖMER BABA<br />

Edirne velîlerinden olan Ömer Baba'nın doğum târihi bilinmiyor. Kendi adıyla anılan<br />

câminin on altıncı yüzyılda yapıldığı bilinmektedir. Türbesi yıkılmış olup kabri, Ağaç<br />

Pazarı'nda 114 numaralı apartmanın önündedir.<br />

ÖMER FÜÂDÎ;<br />

Anadolu velîlerinden. On altıncı yüzyılın sonlarında ve on yedinci yüzyılın başlarında<br />

yaşamıştır. Kastamonu’da yetişen büyük velî Şeyh Şâbân-ı Velî hazretlerinin kurduğu<br />

Şâbâniyye yoluna mensuptur. 1559 (H.966) senesinde Kastamonu'nun Mûsâ Fakih<br />

mahallesinde doğdu. 1636 (H.1046) senesinde Kastamonu’da vefât etti. Kabri Kastamonu’da<br />

Şâbân-ı Velî Türbesi içindedir.<br />

Ömer Füâdî’nin çocukluğu Kastamonu’da Şeyh Şâbân-ı Velî’nin sohbet ve irşâdlarını<br />

duyarak geçti. Ömer Füâdî, Şâbân-ı Velî vefât ettiği zaman dokuz yaşındaydı. İlk tahsîline<br />

Kur’ân-ı kerîm okumayı öğrenmekle başladı. Zamânın usûlüne göre medrese tahsîline geçti.<br />

Arapça ve Farsça öğrendi. Gençliğin verdiği hevesle zâhirî ilimlerde yükselip âlim oldu.<br />

Müftü müsevvidliği (kâtibliği) vazîfesine tâyin oldu. Aynı zamanda Şâbân-ı Velî Câmiinin<br />

hatipliğini de yürüten Ömer Füâdî Efendi, on yedi sene müftü müsevvidliği yaptı.<br />

Kastamonu’daki âlimler arasında önemli bir yeri oldu. Bu arada bâzı eserler de yazdı.<br />

Yüksek mevkilere ulaşmak gayretiyle çalıştı. Fakat dokuz yaşındayken bulunduğu Şâbân-ı<br />

Velî hazretlerinin cenâze merâsiminin etkisini uzun yıllar üzerinden atamadı. İlimde yüksek<br />

dereceye ulaştığı sırada birdenbire kalbine bir safâ ve rahatlama gelip, Allahü teâlânın<br />

rızâsına kavuşturan tasavvuf yoluna karşı tam bir istek ve meyil belirdi. Gönlündeki bu<br />

açıklık ve meyil ile uzun zaman dünyâdan kesildi ve kendi hâlinde ibâdet ve tâatla meşgûl<br />

oldu. Bâzı tasavvuf kitaplarını okuyup zihnindeki sorulara cevap aradı. Fakat ilâhî tecellîyle<br />

ve ledün ilmi ile ilgili bâzı soruların cevâbı kitapla, risâle ile bulunamazdı. Zihnindeki<br />

soruları okuduğu bilgilerle çözemeyince, tasavvuf ehli velî bir zâta talebe olmak istedi. Şâbân<br />

Efendinin seccâdesinde oturan elbette mürşid-i kâmildir diyerek bu sırada Şâbân-ı Velî<br />

dergâhı şeyhi olan Abdülbâkî Efendiye talebe olmak istedi. Fakat Abdülbâkî Efendi<br />

memleketi olan İskilib’e gittiği için ona kavuşamadı. Ömer Fuâdî’nin gönlündeki sıkıntı<br />

gittikçe artıyor ve sabredemiyordu. Şâbân-ı Velî hazretlerinin halîfelerinden Hacı Dede’ye<br />

gidip hâlini arz etti. Hacı Dede bu hâlin çabuk halledilecek bir iş olmadığını, zamâna ihtiyaç<br />

olduğunu söyledi. Fakat Ömer Füâdî Efendi acele ediyordu. Nûreddîn Efendi halîfelerinden<br />

Himmet Efendiye mürâcaat etti. O da Hacı Dede gibi cevap verince, Ilgaz Dağındaki Benli<br />

Sultan Dergâhında insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatan Mahmûd Efendiye gitti.<br />

O, Ömer Füâdî’nin aceleci tutumu ve heyecanı karşısında âciz kaldı. Ömer Füâdî çâresiz ve<br />

ümitsiz bir vaziyette iken Şâbân-ı Velî Dergâhı şeyhi Abdülbâkî Efendi İskilib’den<br />

Kastamonu’ya döndü. Bizzât kendisiyle görüşemeyen Ömer Füâdî Efendi, Cumâ günü<br />

câmide Abdülbâkî Efendinin vâz ve nasîhatini can kulağıyla dinledi. Gönlünde rûhânî bir<br />

safâ hâsıl oldu. O kadar tatmin oldu ki, yedi iklimi dolaşsa aradığı zâtın Abdülbâkî Efendiden<br />

başkası olmadığına kanâat getirdi; “Dervişlikte lâzım olan mücâhede ve ilâhî aşk ile zuhûr<br />

eden mecnûn gibi hallere ve halkın aleyhimde söyleyeceği sözlere zerrece ehemmiyet<br />

vermeyeceğim. Derdimi aziz mürşidimden gayri ve hâlimi Allah’tan başka kimse bilmeyip<br />

tasavvuf yoluna girmek istiyorum.” diyerek Abdülbâkî Efendiye teslim oldu. Ona talebe olup<br />

hizmet etmeye başladı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!