22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

de; “Efendim, çok teşekkür ederim. Allahü teâlâ size çok hayırlar versin” dedim. Tebessüm<br />

etti ve; “Bizim için ayırdığın yirmi güvercin nerede?” dedi. Sonra güvercinleri hediye ettim.<br />

O da güvercinleri talebelerine verdi.”<br />

ŞÜPHE Mİ EDİYORSUN?<br />

Bir kimse şöyle anlatır: “Ben Elbîr’de, Osman Serûcî'nin yakınında bulunurdum. Fakat<br />

yüksek bir zât olduğunu bilmezdim. Bir gün sefere çıktım. Uzak bir memlekete vardım.<br />

Orada bir kimseyle karşılaştım. O kimse benim Elbîr’den geldiğimi anlayınca, Osman Serûcî<br />

hazretlerinin nasıl olduğunu sordu. Onu çok seviyor, hürmet ve edeble bahsediyordu. Ona<br />

selâm ve hürmetlerini götürmemi, duâ etmesini istiyordu. O kimseye; “Sen bu zâtı bu kadar<br />

büyük tutuyorsun. Üstünlüğünden bahsediyorsun. Peki sen onu gördün mü?” diye sordum. O<br />

da şöyle anlattı: “Benim böyle söylememe hayret mi ediyorsun? Onun büyüklüğünden şüphe<br />

mi ediyorsun?” dedi. Ben bir defâsında, yüz adam boyu yüksekliğindeki bir yerden<br />

düşmüştüm. Havada iken ondan yardım istedim. Hemen o anda Osman Serûcî hazretlerinin<br />

elini gördüm. Beni havada tuttu ve yavaşça yere koydu.” Bunları dinleyince, onu denemek<br />

için inkârda bulundum. “Böyle değildir” gibi sözler söyledim. Bunun üzerine o kimse; “Ben<br />

evliyânın kerâmetine inanırım. Bu işin hakîkati de böyledir. Doğru söylüyorum” dedi. Sonra<br />

Elbîre’ye döndüm. Fırat Nehri üzerinde bir kayıkla gidiyordum. Osman Serûcî’nin<br />

dergâhının önünden geçiyordum. Dergâhın kapısında idi. Beni görünce, benden uzakta<br />

olduğu ve iyi tanımadığı hâlde bana ismimle seslenerek; “Ey filân! Sana göre fakirlerin,<br />

evliyânın kerâmetine inanılmaz, sâlihlerin hâlleri ve onlara inananlar inkâr edilir öyle mi?”<br />

buyurdu. Bu söz üzerine bir kerâmetine şâhid oldum ve evliyânın kerâmetlerinin hak<br />

olduğuna inandım. Önceki inkârıma da pişmân olup tövbe ettim. Cehâletimi ve kusûrlarımı<br />

îtirâf ederek yanına geldim. Ellerini öptüm. Uzak memleketlerde, seferde iken karşılaştığım<br />

ve bana evliyânın kerâmetinin hak olduğunu bildiren zâtın selâm ve hürmetlerini de arzettim.<br />

O kimsenin selâmını aldı ve kendisine hayır duâ etti. Ben de bu zâtın talebelerinden oldum.”<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.144<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.9, s.216<br />

OSMAN ŞİRVÂNÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Osman'dır. İran'da Şirvan şehrinde doğdu. Doğum tarihi<br />

bilinmemektedir. Tebriz'de yetişti. 1426 (H.830) yılında Mısır'da vefât etti. Karâfe<br />

kabristanlığında Ebülleys hazretlerinin kabri yanına defnedildi.<br />

Osman Şirvânî hazretleri, Muhammed Harezmî hazretlerinin sohbetlerinde yetişip olgunlaştı.<br />

Uzun zaman Harezm'de kaldı. Sonra Tebriz'e gitti. Bir ara Hirat'a gelip İbrâhim Zâhid<br />

hazretlerinin yanında kaldı. Kırk gün kimseyle görüşmeyip ibâdetle meşgûl oldu.<br />

Hocasını tanıması şöyle anlatılır: İlk zamanlarında OsmanŞirvânî hazretlerini kendinden<br />

geçme halleri kaplamıştı. Çeşitli yerlerdeki şeyh denilen kimseleri ziyâret etti. İbrâhim Irakî<br />

hazretlerinin talebesi Şeyh Cemâleddîn Aksarâyî'nin sohbetlerine katıldı. Bir zaman onun<br />

yoluna bağlanıp, hizmetine girmek istedi. Bu niyetini Cemâleddîn Efendiye açınca, kendisine<br />

istihâre etmesini bildirdi. İstihâre sonunda, mânen Herat şehrinde Muhammed Harezmî'ye<br />

talebe olması bildirildi. Derhal oraya gidip, Muhammed Harezmî hazretlerine talebe oldu.<br />

Netîcede aradığını bulmuştu. Kısa zamanda velîlik makamlarında yükseldi ve kerâmetleri<br />

görüldü.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!