22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

3) Hadâik-ul-Verdiyye; s.200<br />

4) Hadîkat-ül-Evliyâ; s.115<br />

5) İrgâm-ül-Merîd; s.75<br />

6) Reşehât Zeyli; s.49<br />

7) Hadâik-ün-Nediyye; s.8<br />

8) Sefînet-ül-Evliyâ; c.2, s.27<br />

9) Behcet-üs-Seniyye; s.8<br />

10) Rehber<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.15, s.185<br />

11) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.17, s.214<br />

NÛR MUHAMMED PÜTNÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Nûr Muhammed Pütnî olup, doğum ve vefât târihleri kat’î<br />

olarak bilinmemektedir. On yedinci asrın ortalarında vefât etti.<br />

Rivâyet edilir ki: Nûr Muhammed, önceleri zâhirî ilimleri tahsîl etmekle meşgûl idi. Zâhirî<br />

ilimlerdeki tahsîlini tamamladıktan sonra, tasavvuf yolunda da ilerlemek arzusu kalbine<br />

düşüp, bu aşkla yanmaya başladı. Derdine derman bulmak için yollara düşüp, kendini<br />

Rabbine kavuşturacak bir yol gösterici aramaya koyuldu. Hindistan’ın çok şehirlerini dolaştı.<br />

Çok kimselerin hizmetlerinde bulundu ise de hiçbirinden maksadına kavuşamadı. Nihâyet<br />

bahtının dizginleri onu, bedeni yerde, rûhu çok yükseklerde bulunan Hâce Muhammed<br />

Bâkî-billah’ın yüksek kapısına götürdü. O yüksek huzurdan kalb zikrini aldı. Daha sonra<br />

hazret-i Hâce, onun terbiye ve yetişmesini İmâm-ı Rabbânî hazretlerine havâle etti.<br />

Rivâyet edilir ki: Şeyh Nûr Muhammed’in tasavvuf yoluna girişinin ilk zamanlarında,<br />

İmâm-ı Rabbânî hazretleri Dehli’yi teşrif etmişlerdi. Hâce Hüsâmeddîn Ahmed ve diğer bâzı<br />

zâtlar, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinden, Avârif-ül-Me’ârif kitabından okumalarını ricâ<br />

eylediler. İmâm-ı Rabbânî hazretleri de kabûl buyurup, okumaya başladılar. Mevlânâ Tâhir<br />

Lâhorî ve Şeyh Nûr Muhammed de dinleyenler arasında idiler. Ders esnâsında bu ikisinin<br />

kalbine şöyle bir düşünce geldi: “Hazret-i İmâm, dinleyenlerden bâzılarının hâllerine dikkat<br />

etmeden anlatıyor. Ders esnâsında yüksek hakîkatlerden ve ince bilgilerden anlatmıyor.<br />

Sâdece okuyor. O hâlde bizim onların huzûrunda bu kitabı dinlememizde ne fayda vardır?<br />

Okunanları zâten biliyoruz.” İmâm-ı Rabbânî hazretleri, onların düşüncelerini kerâmetiyle<br />

anladı ve böyle düşünmelerine üzülüp; “Şu iki kişiyi meclisimizden çıkarın. Hattâ Fîrûzâbâd<br />

(Dehli) kalesinin dışına atın!” dedi. Bu ikisi günlerce dışarılarda dolaştılar. Hâce<br />

Hüsâmeddîn’in şefâat etmesi için her akşam gelirler, kale kapısının etrafında dolanıp<br />

dururlardı. Nihâyet Hâce Hüsâmeddîn Ahmed onlara yardım etmek istedi. İmâm-ı Rabbânî<br />

hazretleri; “Bırakınız. Onların nefsi aldatıcıdır” buyurdular. Hâce Hüsâmeddîn arzetti ki:<br />

“Efendim! Fîrûzâbâd Mescidi’nin altında bulunan bâzı hücre ve odalar pislik içerisindedir.<br />

Eğer emrederseniz, ikisi gelsin oraları temizlesinler. Hem nefsleri kırılır. Hem de hizmet<br />

etmiş olurlar.” İmâm-ı Rabbânî hazretleri Hâce Hüsâmeddîn’in bu sözünü kabûl buyurdu. Bu<br />

iki genç geldiler ve o temizlik işini yaptılar. Bundan sonra hazret-i İmâm bunlara lütuf ve<br />

şefkatle muâmele etti. Onların eski hâlleri kalmadı.<br />

Beyt:<br />

Sâlikin kalbi hasta, rehber akıllı doktor,<br />

Canlanmayı, doktorun sözünü tutana sor.<br />

Bu hâdiseden sonra, eski îtirâz hâllerinin hepsini kalbinden söküp atan Nûr Muhammed, tam<br />

bir zevk, şevk, acz ve itâatle İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin huzûrunda bulundu. Nûr<br />

Muhammed, çok nasîbli ve pek bahtiyâr idi. Çünkü yaratılışında bulunan temizlik ve<br />

yükseklik sebebiyle, hazret-i İmâm’ın huzûrunda husûsî hizmette bulunanlar arasına girdi.<br />

Abdest suyunu ve misvâkı hazırlamak gibi hizmetlerle şereflendi. Kendine lâyık hâllere ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!