22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Birgün Ni’metullah Geylânî, makam ve mevkî sâhibi birisinin yanına gitmişti. Orada,<br />

Mekke-i mükerreme âlimlerinden Şeyh Ferrûh da bulunuyordu. Ni’metullah Geylânî içeri<br />

girince, Şeyh Ferrûh derhal ayağa kalkıp hürmette bulundu. Makam ve mevkî sâhibi şahıs<br />

ise, Allahü teâlânın sevgili kullarından olan bu zâtı küçümseyerek, ona karşı gereken saygı ve<br />

hürmeti göstermedi. Ni’metullah Geylânî, o kibirli şahsın yanından ayrılınca, o şahıs humma<br />

hastalığına yakalandı. Bunun üzerine o şahıs hatâsını anlayarak, Şeyh Ferrûh’u, Ni'metullah<br />

Geylânî’ye gönderdi. Onun vâsıtasıyla özür dileyip af taleb etti. O zaman Ni’metullah<br />

Geylânî; “Ondaki o kibir hâli gidip tevâzu sâhibi oluncaya kadar, üç gün humma hastalığı<br />

onda devâm edecek” dedi. Nitekim, humma hastalığı üç gün devâm etti. Hummadan dolayı<br />

çok perişân oldu. Yaptığı işten dolayı pişmân<br />

oldu ve tövbe etti. O olaydan sonra herkese karşı tevâzu ile davranmaya başladı.<br />

Ni’metullah Geylânî, devlet ileri gelenlerinden birisinin yanına gitti. Haksız yere cezâ gören<br />

bir garibin affedilmesini taleb etti. Fakat o yetkili onun bu isteğini kabûl etmedi. Oradan<br />

çıkınca, Ni’metullah Geylânî; “O bizim bu isteğimizi kabûl etmedi. Kendisi yakın zamanda<br />

falanca yerde cezâsını görür” dedi. Çok geçmeden, Mısır’dan gelen askerler, o şahsı ve<br />

kardeşini yakalayıp, Ni’metullah Geylânî hazretlerinin dediği yerde astılar.<br />

Bulunduğu şehrin vâlisi birisine kızıp; “Bu şehirde durma hemen ayrıl” diye haber gönderdi.<br />

Ayrılması için sekiz gün de mühlet vermişti. O şahıs da Ni’metullah Geylânî’ye gelip hâlini<br />

arz eyledi. Ni’metullah Geylânî vâliye haber gönderip, o şahsı affetmesini istedi. Fakat vâli,<br />

Ni’metullah Geylânî’nin bu isteğini kabûl etmedi. Ni'metullah Geylânî bir müddet sustuktan<br />

sonra vâlinin şehirden çıkarmak istediği zâta; “Bu şehirden sen çıkmayacaksın fakat o<br />

çıkacak.” dedi. Vâli iki-üç gün sonra görevden alındı ve şehirden çıkarıldı. Yerine başkası<br />

tâyin edildi.<br />

Evliyânın büyüklerinden Hasan Acîmî şöyle anlattı: “Babam, Ni’metullah Geylânî’ye;<br />

“Çocuklarımın açlık çekmesinden korkuyorum” dedi. Ni’metullah Geylânî de; “Çocukların<br />

inşâallah açlık çekmezler” buyurdu. Elhamdülillah sıkıntı ve meşakkat olacak bir açlık<br />

çekmedik.”<br />

SÖZÜMÜZDE DURURUZ<br />

Orta hâlli tüccarlardan birisi, Ni’metullah Geylânî’nin giyecek ve benzeri ihtiyaçlarını temin<br />

ederdi. Ni’metullah Geylânî, birgün o tâcirin yanına giderek, ne kadar borcu biriktiğini sordu.<br />

Tâcir, elli dirhem borcu olduğunu söyledi. Ni’metullah Geylânî; “İstersen, sana o elli dirhemi<br />

vereyim, istersen o elli dirhemi benden alma, biz de buna karşılık sana, elli bin dirhem<br />

veririz” dedi. Tüccar; “Siz bilirsiniz” dedi. Ni’metullah Geylânî, tâcire; “Yalnız elli dirhemi<br />

benden almamak husûsunda gönlün râzı mı?” dedi. Tâcir; “Evet, râzı” dedi. Ni’metullah<br />

Geylânî; “O zaman git, güvendiğin birisi ile bana bu elli dirhemi bağışlayıp<br />

bağışlamayacağın husûsunda istişâre et” dedi. O tüccar da gidip halası ile istişâre etti. Halası<br />

onu çok severdi. Halasına, Ni’metullah Geylânî’nin söylediklerini anlattı. Halası o elli<br />

dirhemi, Ni'metullah Geylânî'den almamasını tavsiye etti. Sonra tâcir, Ni’metullah<br />

Geylânî’nin yanına gelerek; “Efendim, o elli dirhemi gönül rızâsı ile size bıraktım” dedi. O<br />

zaman Ni’metullah Geylânî tâcire; “O hâlde git biz sana vâdimizi yerine getiririz.” dedi. Çok<br />

geçmeden, tâcir çok para kazandı. Elli bin dirhemden fazlasına sâhip oldu.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.277<br />

2) Hulâsat-ül-Eser; c.4, s.455<br />

3) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong> c.16, s.155

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!