22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Orada insanları irşâd edip, doğru yolu göstermeye başladı.Kısa zamanda etrâfına yüzlerce<br />

talebe toplandı. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin babası Sultân-ül-ulemâ Behâeddîn Veled ile<br />

Feridüddîn-i Attâr'ın hocaları Mecdüddîn-i Bağdâdî ve Bâbâ Kemâl Cündî, Abdülazîz bin<br />

Hilâl, Nâsır bin Mensûr, Seyfüddîn-i Baherzî, Necmüddîn-i Râzî, Radıyyeddîn Ali Lâlâ<br />

talebelerinin büyüklerindendir. Talebelerinin çoğu, zamanlarında insanlara doğru yolu<br />

gösteren rehberler oldular.<br />

1221 (H.618) yılındaHarezm'e Cengiz askeri Tatarlar hücûm edince, talebelerine;<br />

"Memleketinize gidiniz! Şarkdan fitne ateşi geliyor. Her tarafı yakacaktır. İslâmiyette bu<br />

kadar fitne görülmemiştir." dedi. "Duâ buyursanız da, bu belâ müslüman memleketlerinden<br />

uzaklaşsa." dediler. "Bu, Kazâ-i mübremdir. Duâ bunu gideremez." buyurdu. Talebeleri<br />

Horasan'a gitti. Kâfirler şehre girince, o da cihâda çıktı. Şehîd oldu. Şehîd olduğunda bir<br />

kâfirin saçını tutmuş idi. Şehâdetinden sonra, kimse saçı elinden alamadı. Sonunda mecbur<br />

kalıp saçı kestiler.<br />

Tasavvuf yolunun en tanınmışlarından ve büyüklerinden olan Necmeddîn-i Kübrâ hazretleri,<br />

zâhirî ve bâtınî ilimlerde derin bir âlim olup, İslâmın güzel ahlâkı ile ahlâklanmış yüksek bir<br />

zâttı. İlim öğretmek yolunda çok gayretliydi. Allahü teâlâya ibâdet etmekte ve O'nun dînine<br />

hizmet etmekte kat'iyyen gevşeklik göstermez, bu yolda kınayanların kınamalarına<br />

aldırmazdı. İstisnâsız bütün insanlara yardım etmeye, faydalı olmaya gayret ederdi. Onun<br />

dergâhı, fakirlerin sığınağı idi. Büyüklüğü, üstünlüğü herkes tarafından bilinir, kendisine<br />

hürmet edilirdi. Büyüklüğünü anlatan hâlleri ve kerâmetleri her tarafta anlatılıp, dilden dile<br />

dolaşmaktadır. Kerâmetlerinin en büyüğü; her birisi, gittiği beldelerde insanları doğru yola<br />

sevkeden, etrafına nûr ve feyz saçan çok kıymetli talebeler yetiştirmesidir. Yüzlerce talebe<br />

yetiştirdi. Allah yolunda yürümek isteyen nice kimselere rehber oldu. Talebelerinin her birini<br />

bir memlekete gönderir, o talebe orada hocasının yolunu yaymaya çalışırdı. Harezm<br />

bölgesinde, Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinden sonra onun gibi yüksek bir velî yetişmemiştir.<br />

O kadar yüksek idi ki, Allahü teâlânın aşkı ile kendinden geçmiş iken, bir kimseye teveccüh<br />

edince, vilâyet, evliyâlık derecelerine yükseltirdi. Bir gün bir tüccar, gezmek maksadıyla<br />

Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinin hânekâhına girdi. Necmeddîn-i Kübrâ hazretleri buna<br />

teveccüh edince, tüccar, hemen o anda vilâyet mertebesine ulaştı. Tüccârı yanına çağırıp,<br />

talebe yetiştirmesi için izin verdi ve memleketine gönderdi.<br />

Bir gün Eshâb-ı Kehf hakkında sohbet ediyordu. Necmeddîn hazretlerinin talebelerinden olan<br />

Sa'düddîn-i Hamevî; "Acabâ bu ümmette, sohbeti köpeğe tesir eden var mıdır?" diye<br />

düşündü. Necmeddîn-i Kübrâ, kalb gözü ile bu talebesinin düşüncesini anlayıp kalktı ve<br />

dergâhın kapısına doğru yürüdü. Ansızın uzaklardan bir köpek çıkageldi. Bir yerde durup<br />

kuyruğunu salladı. Necmeddîn-i Kübrâ'nın bakışı köpeğe isâbet edince, köpek derhâl değişti.<br />

Kendinden geçme hâlleri görüldü. Yüzünü şehirden çevirip kabristana gitti. Başını yerlere<br />

sürüyordu. Hattâ derler ki, nereye gitse, elli-altmış köpek devamlı onun etrâfında dolaşırdı.<br />

Fakat ulumazlar, havlamazlardı. Hiçbir şey yemezler, devamlı bakılan o köpeğe karşı<br />

hürmette bulunurlardı. Sonra bu köpek öldü.<br />

Necmeddîn-i Kübrâ, bir taraftan çok kıymetli talebeler yetiştirirken, diğer taraftan da,<br />

kendisinden sonra gelenlere faydalı olmak üzere çok kıymetli eser ve risâleler yazdı. Tefsîr,<br />

hadîs, tasavvuf ve diğer ilimlere dâir yazdığı pek mûteber olan eserlerinden bâzılarının<br />

isimleri şunlardır: Ayn-ül-Hayât (Kur'ân-ı kerîmin tefsîri olup 12 cilddir. Usûl-i Aşere<br />

(Tasavvufa dâir olup, çeşitli isimlerle pekçok defâ istinsâh edilip çoğaltılmış ve birçok da<br />

şerhi yapılmıştır.) Bundan başka, Risâle ilel-Hâim, Fevâih-ul-Cemal, Âdâb-üs-Sûfiyye,<br />

Risâle-i Necmeddîn, Sekînet-üs-Sâlihîn, Risâle-i Sefîne ve daha başka eserleri ve risâleleri<br />

de vardır. Eserlerinin en önemlilerinden olan Usûl-i Aşere kitabı, tasavvufa dâir olup,<br />

talebelerinin ve daha sonra gelen birçok kimsenin el kitabı olmuştur.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!