22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Dembedem bu gözlerim giryân eden<br />

Furkatındır yâ Resûlallah senin!<br />

Asfiyânın gördüğü Lutf-i hüdâ<br />

Evliyânın sürdüğü zevk ü safâ<br />

Enbiyânın bulduğu rifa't şehâ<br />

Devletindir yâ Resûlallah senin!<br />

Merhamet kıl ben garîb âvâreye<br />

Mücrimim rahm eyle yüzü kâraya<br />

Şefkat etmek bîkes ve bîçâreye<br />

Âdetindir yâ Resûlallah senin!<br />

Eş Şefîü'l-müznibîn nûr-ı ahad<br />

Kendi bendendir Nasûhî kılma tard<br />

Bâb-ı lutfundan kerem kıl etme red<br />

Ümmetindir yâ Resûlallah senin!<br />

ARZU EDEN GELSİN<br />

MuhammedNasûhî Efendi, bir ara üç gün müddetle sevenlerinden birinin dâveti üzerine hava<br />

değişikliği için Çamlıca civârındaki Bulgurlu'ya gitti. Bulgurlu'ya gelişlerinin ilk gecesi, gece<br />

yarısından sonra teheccüd namazını kıldıktan sonra yanında bulunanlara; "Bize bugün Üsküdar'a<br />

gitmek gerekiyor. Hizmeti yerine getirdikten sonra inşâallah yine geliriz. Arzu eden bizimle<br />

gelebilir." buyurdu. Sabah namazını kıldıktan sonraÜsküdar'a gelmek üzere yola çıktı.Yolda<br />

karşısından derviş kıyâfetli biri geldi ve; "Ben duâcınız da efendime gidiyordum. Dergâhınıza vardım.<br />

Efendim hazretleri (yâni siz) Bulgurlu'dadır." dediler. Çok şükür efendime burada kavuştum. Size<br />

gelişimin sebebi, Üsküdar'daBülbülderesi denilen yerdeki bir mağarada, Nakşibendiyye yolu<br />

mensuplarından Şâh Haydar adında bir zât vardı. Bu zât kimsenin işine karışmayan, haram işlememek<br />

için insanlardan uzak yaşamaya gayret eden biriydi.Ömrünün sonuna doğru bana; "Artık dünyâ<br />

hayâtım bitmek üzeredir. Vefât ettiğimde cenâzemi yıkamak, namazımı kılmak, kabre koymak ve<br />

telkînimi vermek üzere Nasûhî hazretlerinin vekil olmasını istirhâm ediyorum. Bu vasiyetimi unutma<br />

ve başkaları yapmak isterlerse mâni ol. Vefâtımı ve vasiyetimi ona bildirmene lüzum yok. OnaAllahü<br />

teâlâ bildirir." buyurdu.Lâkin duâcınız işgüzârlık yapıp kendiliğimden geldim. Bu gecenin son üçte<br />

birinde vefât etti." dedi. Nasûhî hazretlerinin yanında bulunan talebeleri, onun bir kerâmetini daha<br />

gördüler. Vefât eden zâtın dediği gibi oldu. Nasûhî hazretleri talebeleriyle birlikte Bülbülderesine<br />

geldi. Kabrini kazdırdı.Cenâzesini yıkadı. Namazını kılıp, kabre koydu ve telkînini verdi.<br />

ACELE TÖVBE ET<br />

Sarayda vazîfeli MehmedAğa anlattı: "Sarayda, Enderûndan yetişmiş bir ağa, Üsküdar'daki konağında<br />

oturuyordu. Ben de önceleri onun konağında vazîfeliydim. O günlerde, Doğancılar'daNasûhî<br />

Efendinin vefât ettiği duyuldu.Cenâze namazı kılınmak üzere câmiye götürülüyordu.Talebeleri<br />

mübârek tabutu omuzlarına almışlar, gözyaşları arasında ağanın evi önünden geçerken, ağa, kalabalığı<br />

görmeyeyim diye pencerelerin perdelerini kapattı. Çünkü Nasûhî hazretlerinin büyüklüğüne<br />

inanmazdı. Ağa, o gece rüyâsında büyük bir kalabalığın Pâdişâh Sultan Ahmed Hanı beklediğini<br />

gördü. Halk, yolun kenarlarına dizilmişlerdi. Öyle ki, çarşının aşağı başından Ahmediye Câmiine<br />

kadar yollar doluydu. Herkes heyecanla bekleşiyordu. Bâzılarına niçin beklediklerini sorduğunda,<br />

onlar; "Pâdişâhımız, Nasûhî Efendi hazretlerini ziyârete gelecek. Onun gelmesini bekliyoruz." dediler.<br />

Bu sıradaNasûhî Efendi, Pâdişâhın geleceği istikâmete doğru, beyaz bir at üstünde göründü. Etrafında<br />

talebeleri vardı. Nasûhî Efendi, Ağanın önünden geçerken durdu. Ona dönüp; "Allahü teâlânın<br />

sevdiği kulları sevmeyenler, helâk olur. Bu düşmanlık, onların perişân olmalarına kâfidir. Sen acele<br />

tövbe et ki, kurtulasın!" buyurdu. O sırada uyanan Ağa, sıkıntıdan ter içinde kaldığını gördü. Hemen<br />

tövbe edip, abdest aldı. İki rekat namaz kılıp Kur'ân-ı kerîm okudu. SevaplarınıNasûhî hazretlerinin<br />

rûhuna bağışladı. Bir müddet durdu. Hiç âdeti olmadığı halde dışarı çıkıp tek başına sokak kapısını<br />

açtı ve yola çıktı. Hanımı onun alışılmamış bu hâli sebebiyle beni (Karakulak MehmedAğayı) çağırdı.<br />

Ağa nereye gidiyor acabâ tâkib et dedi. Ben de ağanın arkasınca gittim. Ağa Doğancılar'a

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!