22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

EN İYİ VEKİL<br />

Nasr bin Abdürrezzâk el-Geylânî hazretleri şöyle anlatır: “Bana her sene Receb ayında<br />

Nâsıriyye Vakfı’ndan bir miktar para verilirdi. Bir sene, o paranın dağıtıldığı günlerde,<br />

İmâm-ı Ahmed bin Hanbel hazretlerinin kabrini ziyârete gitmiştim. Geri döndüğümde,<br />

herkesin rusûmlerini (verilmekte olan o paralarını) aldıklarını öğrendim. Bana; senin paran<br />

İbn-i Tûmâ’dadır. Ondan alacaksın dediler. İbn-i Tûmâ hıristiyan idi. İhtiyâcım için, nafakam<br />

için harcedeceğim bir paranın, bir kâfirin elinden gelmesini, parayı ondan almayı uygun<br />

bulmadım. Allahü teâlâya güvenerek, onun rızıklara kefil olduğunu, yarattığı mahlûkunun<br />

rızkını elbette vereceğini, şâyet borçlanacak olsak bile, Allahü teâlânın kolaylık<br />

göstereceğini, O’nun en iyi vekil olduğunu, kendisine sığınanlara yardım ettiğini düşünerek,<br />

O’na güvenerek ve sığınarak eve geldim. O kimse de zâten getirip parayı vermedi. Nihâyet<br />

birkaç ay sonra, parayı bana getirip teslim etmiyen hıristiyan öldürüldü. Evinde bulunan ve<br />

bana âit olduğu anlaşılan para da oradan alınıp bana teslim edildi.<br />

1) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile; c.2, s.189<br />

2) Şezerât-üz-Zeheb; c.5, s.161<br />

3) Îzâh-ül-Meknûn; c.1, s.63<br />

4) Hediyyet-ül-Ârifîn; c.2, s.491<br />

5) Mu’cem-ül-Müellifîn; c.13, s.90<br />

6) El-A’lâm; c.8, s.24<br />

7) Kalâid-ül-Cevâhir; s.45<br />

8) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.9, s.68<br />

NASÛH ÇELEBİ BELGRÂDÎ;<br />

Rumeli'de yaşayan büyük velîlerden. Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin<br />

yolunda idi. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 1573 (H.981) senesinde Belgrat'ta vefât<br />

edip, orada defnedildi.<br />

Aklî ve naklî ilimleri tahsîl etmek için İstanbul'a gelenNasûh Çelebi, zamânının meşhûr<br />

âlimlerinden istifâde etti. Bu arada tanıştığı, Nakşibendiyye yolunun mensublarından<br />

İskender Efendinin sohbetlerine devâm etti. O mübârek zâtın ilim ve feyzinden istifâde etti.<br />

Yıllarca hizmetinde bulunup, kalbini tasfiye ve nefsini tezkiye eyledi.Ahlâkı güzelleşti.<br />

Yüksek makamlara kavuşup kemâle geldi.Serhat boylarında, insanlara doğru yolu göstermek,<br />

Allahü teâlânın rızâsı için cihâd eden İslâm ordusuna yardım etmek vazifesi ile Belgrat'a<br />

gönderildi.<br />

Hocasından aldığı emir üzerine Belgrat'a giden Nasûh Çelebi, orada insanlara nasîhat edip,<br />

Resûl-i ekremin güzel ahlâkını, Selef-i sâlihînin doğru yolunu yaymakla meşgûl oldu. Hâl ve<br />

hareketleri ile İslâmiyeti anlattı. Gariblerin, kimsesizlerin yardımlarına koştu. Pekçok talebe<br />

yetiştirip, kıymetli eserler yazdı. Bu eserlerinden biri, hakîkat ve mârifet sırlarını açıkladığı<br />

Terşîhat adlı pek kıymetli eseridir.<br />

Nasûh Çelebi, büyük küçük ayırmaz; fakir, zengin herkese iyi muâmelede bulunurdu. Tevâzu<br />

ve cömertliği çok fazlaydı. Düşkünler, fakirler ve garibler onu çok severlerdi.<br />

Nakledilir ki: "Hiç kimsesi olmayan Bâbâ Câfer isminde meczûb biri vardı.Nasûh Çelebi,<br />

onunla bizzat ilgilenirdi.Bir araCâfer Baba hastalandı. Hastalığı artınca, Nasûh Çelebi onu<br />

yıkadı, üstünü başını temizledi. Temiz gömlek giydirip yatağına yatırdı. Vefât edince de,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!