22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olur. Lüzûmundan fazla fıkıh bilgilerini öğrenmek de, nâfile ibâdetlerden daha sevâbdır. Lüzûmundan<br />

fazla fıkıh bilgisi öğrenirken, tasavvuf bilgilerini ve hakîmlerin yâni Allahü teâlâya ârif olanların<br />

sözlerini ve hayatlarını öğrenmesi de müstehâb olur. Bunları okumak, kalbde ihlâsı arttırır. Derin<br />

âlimler, fıkıh bilgilerini, âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden çıkarmışlardır. Bunlar, ancak fıkıh<br />

kitaplarından ve fıkıh âlimlerinden öğrenilir."<br />

1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.5, s.271<br />

2) Silk-üd-Dürer; c.3, s.30-38<br />

3) Acâib-ül-Âsâr; c.1, s.154<br />

4) Esmâ-ül-Müellifîn; c.1, s.590<br />

5) Târihu Âdâb-ıLügat-il-Arab; c.3, s.348<br />

6) El-A'lâm; c.4, s.32<br />

7) Sefînet-ül-Evliyâ; c.1, s.94<br />

8) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.85<br />

9) Kâmûs-ul-A'lâm; c.4, s.3080, 3083<br />

10) Tabakât-ül-Usûliyyîn; c.3, s.125<br />

11) Tam İlmihâl Seâdet-iEbediyye; (49. Baskı) s.1040<br />

12) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.1, s.24<br />

13) Îzâh-ul-Meknûn; c.1, s.8, 9, 13, 19, 20<br />

14) Fâideli Bilgiler; (6. Baskı) s.163<br />

15) Kıyâmet ve Âhiret; (5. Baskı) s.191<br />

16) Herkese Lâzım Olan Îmân; (10. Baskı) s.48<br />

17) Brockelmann Sup-2, s.473<br />

18) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.17, s.146<br />

NÂGÛRÎ;<br />

Hindistan ulemâ ve evliyâsının büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Atâ, lakabı<br />

Hamîdüddîn’dir. Nâgûrî nisbet edildi. Aslen Buhârâ’lıdır. Babası, Sultan Muizzüddîn<br />

zamânında Delhi’ye gelmiş ve üç yıl Nagur’da kâdılık yapmıştır. Nagur şimdi Jawapur<br />

eyâletinde küçük bir kasabadır. Hamîdüddîn, Şam ve Bağdât’ta din ilimleri tahsîl etti.<br />

Şihâbüddîn Sühreverdî hazretlerinin sohbetleriyle şereflendi ve halîfesi olarak Hindistan’a<br />

gitti. Orada Çeştî büyüklerinden Hâce Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî’ye talebe oldu. Hem<br />

Sühreverdî, hem de Çeştî büyüklerinin yolunda ilerledi. Feridüddîn Genc-i Şeker<br />

hazretleriyle sohbet etti. Hindistan’ın çeşitli şehirlerinde kadılık yaptı. 1252 (H.650) yılında<br />

Dehli'de vefât etti. Vefât tarihini 1269 (H.668) ve 1208 (H.605) diyen kaynaklar da vardır.<br />

Hocası Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî hazretlerinin ayak ucuna defnedildi.<br />

Vaktini, Allahü teâlânın kullarına O’nun dînini öğretmekle kıymetlendiren Kâdı Hamîdüddîn<br />

Nâgûrî, insanlarla iyi geçinir, herkese iyilik ederdi. İnsanlara karşı çok merhametliydi. Onları<br />

Cehennem’de ebedî azap çekmekten kurtarmak için durmadan çalışırdı. Hakk’a olan aşkını<br />

dile getirdiği şiirleri dilden dile dolaşır, güzel eserleri her cemiyette okunur, istifâde edilirdi.<br />

Zamânın büyüklerinden ve Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî’nin ileri gelen halîfelerinden olan<br />

Feridüddîn Genc-i Şeker, huzûrunda kasîde okunmasını emir buyurdu. Kasîde okuyacak<br />

kimse bulunamadı. Talebelerinden Bedreddîn’e emredip, Kâdı Hamîdüddîn Nâgûrî’nin<br />

gönderdiği mektupları getirmesini söyledi. Bedreddîn, mektup ve yazıları sakladığı çantayı<br />

getirip, önüne koydu. Eline gelen ilk mektubu Ferîdüddîn hazretlerine verdi. “Ayakta oku.”<br />

buyurunca, okumaya başladı. Mektupta şöyle diyordu: “Fakîr, hakîr, zaîf, nahîf Muhammed<br />

Atâ ki, dervişlerin bendesi, baş ve gözüyle onların ayaklarının tozudur.” Şeyh bu kadar<br />

dinleyince, kendine bir hâl ve zevk peydâ oldu. Sonra bu mektupta bulunan şu rubâiyi okuttu:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!