22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Hayli zamandır ortalıkta dolaşan bir av vardır. Onu saâdet tuzağına düşürmek niyetindeyiz!" Bu sözü<br />

söyleyip bizim medresemize gelerek sohbet ettikten sonra, evindeki cemâat dağılmadan tekrar evine<br />

dönmüş. Ben böylece onu tanıyıp iltifâtına mazhar olduktan sonra huzûruna gitmeyi çok arzu<br />

ediyordum. Nihâyet 1736 senesinde Rebîül-evvel ayında bir Pazar günü seher vaktinde evine gittim.<br />

Kapıyı çalmadan beni karşılayıp, içeri aldı. Çok iltifât gösterip, talebeliğe kabûl etti. Böylece<br />

Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerine talebe oldum. Bir sene sohbetine gelip gitmek sûretiyle, feyzinden<br />

istifâde ederek edeb öğrendim. Bana hâlimi gizlememi emretti. Sonra ikinci seneden îtibâren altı sene<br />

müddetle bana ilim öğretti. Buhârîyi Şerîf'i okuttuğu sırada da bana icâzet verdi..."<br />

1) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.168<br />

2) Esmâ-ül-Müellifîn; c.1, s.405<br />

3) Sefînet-ül-Evliyâ; c.2, s.47<br />

4) Tuhfe-i Hattâtîn; s.3<br />

5) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1156<br />

6) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.298<br />

7) Esâmî (Muallim Nâcî) İstanbul: 1308; s.296<br />

8) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.18, s.150<br />

MÜŞTÂK BABA;<br />

Anadolu'da yetişen evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed Mustafa Müştak Efendidir.<br />

Babası Seyyid Süleyman Efendi olup, anneleri tarafından soyu Seyyid Abdülkâdir Geylânî<br />

hazretlerine ulaşır. 1758 (H.1172) senesi Bitlis'te doğdu. 1831 (H.1247) senesi Muş'ta bozuk<br />

itikatlı kişiler tarafından şehîd edildi. Kabr-i şerîfi Muş Kabristanlığının orta yerinde olup,<br />

ziyâret yeridir.<br />

Müştâk Efendi, tahsîlini Bitlis ve civârında yaptı. Amcası Hacı Mahmûd Hocadan okudu.<br />

Kur'ân-ı kerîmi ezberledi.Kırâat ilminde üstün bir dereceye yükseldi.Hattat olup, çok güzel<br />

yazı yazardı.<br />

Önceleri Hakkârî beylerinden olan Müştak Kadîrî'nin idâresinde yirmi iki köy vardı. Diğer<br />

amcası Hasan Şirvânî'nin sohbetlerinde kalb gözü açıldı. İlâhî aşka tutuldu. Beyliğini ve<br />

malını görmez oldu. Hocası Şirvânî'den hiç ayrılmadı. Onun ileri gelen talebelerinden oldu.<br />

Yetişip kemâle geldi. İcâzet, diploma ile şereflendi. Her İslâm âlimi gibi hocasını çok sever<br />

ve;<br />

"Pîrimiz, sultânımız Hâcı HasanŞirvânî'dir.<br />

Ahseni takvîme hayrân olmuşuz, hayrânıyız."<br />

beytini çok okurdu.<br />

Tasavvuf yolunun basamaklarından seyr ve sülûku tamamlayınca Bağdât'a gitti. Seyyid<br />

Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin kabr-i şerîfini ziyâret etti. Bu ziyârette mânevî iltifâtlara<br />

kavuştu.<br />

Müştâk Efendi, Bağdât'a gidişinin mânevî bir dâvetle olduğunu bildirmektedir.<br />

Bağdât şeyhinden bir nidâ işittim.<br />

O yüksek şâh evliyâlar pâdişâhından<br />

Hazret-i şeyh bana dedi ki: Gel ey Mustafa!<br />

Müştâk Efendi Bağdât'ta, Nakîb-ül-eşrâftan (Seyyid ve şerîflerin işleriyle ilgilenen makâm)<br />

icâzet aldı.Müştâk Kâdirî, Bağdât'tan Hindistan'aSerendib'e gitti. Orada Âdem aleyhisselâmın<br />

makâmını ziyâret etti. Sonra Hicaz'a gelerek, hac vazîfesini yerine getirdi ve Peygamber

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!