22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Mâhîn olduğunu işâret etti. Hocalarının huzûruna geleceği zaman, Abdülkâdir-i Geylânî<br />

hazretlerinin gönderdikleri kimseler tarafından, çok uzaklarda karşılandı. Abdülkâdir-i<br />

Geylânî hazretlerinin huzûruna girince, kalkıp kucakladı.<br />

Allahü teâlâ, Mûsâ bin Mâhîn hazretlerine çok ihsânda bulunmuş, gayblar âleminin sırlarına<br />

kavuşturmuştur. Çok kerâmeti görüldü. Herkes heybetine ve fazîletine hayran olup, onu<br />

severdi. Âlimler ve velîler onun sohbetlerine devâm ettiler. Irak'ta pekçok kimse ondan icâzet<br />

aldı. O, duâsı kabûl edilen büyük bir velî idi. Gözleri kör bir kimseye duâ etse, Allahü<br />

teâlânın izniyle gözleri açılırdı. Fakire duâ etse, zengin olur, bir kimseye bereket için duâ<br />

etse, berekete kavuşurdu. Hastaya duâ etse, sıhhate kavuşurdu. Mûsâ bin Mâhîn hazretleri<br />

mübârek eliyle demire dokunsa, demir mum gibi erir akardı. İnsanlar onun himmet ve duâları<br />

ile büyük musîbetlerden kurtuldular.<br />

Bir zaman Mardin şehrinde büyük bir yangın çıktı. İnsanlar ne yaptılarsa yangının önünü<br />

alamadılar. Herkesi büyük bir korku kapladı. Çâresizlik içindeMûsâ bin Mâhîn hazretlerinin<br />

dergâhına koşup durumu anlattılar ve duâ istediler. Mûsâ bin Mâhîn hazretleri bunun üzerine<br />

onlara elindeki asâyı verdi ve; "Bunu alın ve yangının en alevli yerine atın." buyurdu.<br />

Gelenler asâyı alıp yangın mahalline döndüler ve buyrulduğu şekilde onu alevlerin en<br />

kabarık yerine attılar. Çok geçmeden alevlerin durduğu, yangının söndüğü görüldü. Herkes<br />

çok sevindi. Sonra atılan asâyı arayıp buldular. Hiçbir şey olmadığını, renginin bile<br />

değişmediğini gördüler. Alıp doğruca Mûsâ bin Mâhîn hazretlerine teslim ettiler. Hürmet,<br />

minnet ve teşekkürlerini arzettiler. Bunun üzerine Mûsâ bin Mâhîn hazretleri; "Allahü teâlâ<br />

bize elimizin değdiği hiçbir şeyi ateşin yakmayacağını ilhâm etti." buyurdu. Yangın onun<br />

kerâmeti olarak sönmüştü.<br />

Kabri Mardin'de olup, ziyâret edilmektedir. Cenâzesi kabre konulduğunda, kabirde, kalkıp<br />

namaz kıldı. Kabri birden genişledi. Defnetmek için kabre inenler, bu hâli görünce bayıldılar.<br />

OKU DEYİNCE<br />

Oğlu Ahmed Mardînî, babasından naklen onun hakkında şöyle anlatmıştır: "O, Peygamberimizi<br />

sallallahü aleyhi ve sellem çok görür, hallerinde hep Resûlullah'a uyardı. Bir kadın, dört aylık<br />

çocuğunu ona getirdi. Çocuğa duâ edince, çocuk yürümeye başladı. İhlâs sûresini çocuğa okuyup, ona<br />

da oku deyince, çocuk gâyet açık bir şekilde İhlâs sûresini okudu. Bu telkinden dolayı, gâyet güzel bir<br />

fesâhat ve ifâde güzelliğine kavuştu. Bu hâli uzun müddet devâm etti. Mûsâ bin Mâhîn hazretleri<br />

vefât ettiğinde, o çocuk otuz yaşında olduğu halde, aynı fesâhatle konuşuyordu.<br />

1) Kalâid-ül-Cevâhir; s.96<br />

2) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.270<br />

3) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.139<br />

4) Menâkıbü'l-Ârifîn, Üniversite Kütüphânesi, No: 558; v.166<br />

MÛSÂ SEDRANÎ;<br />

Meşhur velîlerden. On ikinci asırda yaşamıştır. Şihâbüddîn-i Sühreverdî hazretlerinin oğlu<br />

şöyle anlatmıştır:<br />

"Bir hac seferinde babamla berâberdik. Kâbe'yi tavâf ederken Mağribli bir şeyh gördüm.<br />

Sohbetinden bereketlenmek için halk, huzûrunda toplanıyor, ziyâretine geliyordu. Beni de o<br />

zâta tanıtıp; "Bu Şihâbüddîn-i Sühreverdî'nin oğludur." dediler. Bana merhaba deyip<br />

başımdan öptü ve hayır duâ etti. Onun duâsının bereketini dâimâ kendimde gördüm. Ümid<br />

ederim ki, onun duâsının bereketine âhirette de kavuşurum. Beni o zâta tanıtanlara bu zâtın

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!