22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

görüşen İmâm-ı Şa'rânî, o günkü târihi söyleyerek, öğle namazını nerede kıldıklarını sordu ve<br />

Abdülkâdir Deştûtî'nin sözünü hatırlattı. Bunun üzerine; "Abdülkâdir Deştûtî doğru söylemiş.<br />

O namazı çeşitli yerlerde kılar. Kerâmet sâhibi olduğu için, Allahü tealanın izni ile bir anda<br />

çeşitli yerlere gidebilir. O gün öğle namazını, İskenderiyye yakınlarındaki Remle beldesinde<br />

bulunan Beyaz Câmide kıldı." dedi.<br />

Abdülkâdir Deştûtî, hıristiyan bir kimsenin yanına sık sık gider ve yanında bir müddet<br />

kalırdı. Başkaları da, bu hâle hayret edip, böyle bir zâtın, hıristiyan bir kimsenin yanına gidip<br />

gelmesine mânâ veremezlerdi. Bu durum bir müddet devam ettikten sonra, o hıristiyan kimse,<br />

Deştûtî'nin delâleti ile müslüman oldu ve İslâmiyete çok güzel uydu.<br />

Abdülkâdir Deştûtî'nin Allahü teâlâya ve Resûlullah efendimize olan aşkı, bağlılığı pekçok<br />

idi. Bu aşk ile âdetâ yanıp tutuşurdu. Bir sene yavaş yavaş yürüyerek, yalın ayak, büyük bir<br />

edeb ve huşû içerisinde hacca gitti. Harem-i şerîfe ulaştığında gözyaşları ile Kâbe-i<br />

muazzama eşiğine kapandı ve eşiğe yanağını koyarak kendinden geçti. Öyle ki, üç gün<br />

kendine gelemedi.<br />

Abdülkâdir Deştûtî bir talebesine şöyle nasîhat etti:<br />

"Dünyâya âid olsun, âhirete âid olsun, bütün işlerinde Allahü teâlâdan başka hiçbir<br />

şeye iltifat etmemeni, O'ndan başka hiçbir şeye güvenmemeni sana tavsiye ederim.<br />

Bütün işler, Allahü teâlânın emri ve dilemesi ile olur. O hâlde sen, işleri takdîr edip<br />

yaratana dön. O'na yönel ve O'ndan başka hiçbir şeyin rızâsını O'nun rızâsından üstün<br />

tutma.<br />

Bir kimsenin kalbinde Allahü teâlânın heybeti, azameti, korkusu yerleşince, işlerin<br />

zorluğu, meşakkatli olması o kimseden uzaklaşır. Yâni, işler o kimseye meşakkatli ve<br />

güç gelmez. O kimse öyle bir hâle gelir ki, bütün bela ve sıkıntılar, ona iki rekat namaz<br />

kılmaktan daha kolay ve daha hafif gelir."<br />

Abdülkâdir Deştûtî hazretlerinin vefâtı yaklaştığında, ağlaması, ağlayıp sızlayarak Allahü<br />

teâlâya yalvarması çok arttı. Kabirleri kazıp hazırlayan kimseye; "İşini yapmakta acele et.<br />

Zîrâ vakit çok yaklaştı." buyurdu ve ertesi gün 1524 (H.931) senesinde Kahire'de vefat etti.<br />

Bab-üş-Şa'riyye'nin dış kısmına defn edildi. Vefâtının 1527 (H.934) olduğu da rivayet<br />

edilmektedir.<br />

KAVUNLARI GİZLE!<br />

Abdülkâdir Deştûtî bir talebesi ile birlikte Kar Gölü kenarındaki câmide Cuma namazı için<br />

bulunuyordu. Cumâ namazının farzına duracakları sırada Deştûtî başını önüne eğerek,<br />

kolunun yeni ile gözlerini kapatıp bâzı hareketler yaptı. Bunu gören bir talebesi hayrete düştü<br />

ve bu düşünceler içinde namaza durdu. Talebe namazdayken kendini Mekke-i mükerremede<br />

Harem-i şerîfte imâmın arkasında namaz kılarken gördü. Namazdan sonra hocasını aradı ise<br />

de bulamadı. Sonra Kâbe-i muazzamayı tavaf edip, sa'y yapılan yere çıktı. Orada çarşı<br />

kurulmuştu. Çarşıdan, üç tane küçük kavun aldı ve cübbesi altında bunları sakladı. "Ben<br />

şimdi hocamın bulunduğu Mısır diyârına nasıl döneceğim?" diye merak ederek yürüdü.<br />

Birkaç adım atınca kendini, hocasının namaz kıldırdığı câmide gördü. Kendisi de orada idi.<br />

Onu görünce tebessüm etti ve daha hiç bir şey anlatmadan; "Yanında bulunan kavunları<br />

gizle. Bu hâlini, ben hayatta olduğum müddetçe kimseye anlatma." buyurdu. Talebe<br />

hocasının zâhiren başka yerde görünse bile hakîkatte mübârek yerlerde bulunduğunu ve<br />

namazları oralarda kıldığını anladı. Bâzan da, hem zâhiren hem de bâtınen gidip, namazını o<br />

mübârek yerlerde kılardı. Bu hâdiseden sonra, talebenin hocasına olan muhabbeti ve bağlılığı<br />

daha da arttı. Bu hâdiseyi de onun sağlığında kimseye anlatmadı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!