22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1) Tenbîh-ul-Gabî<br />

2) El-A'lâm; c.6, s.281<br />

3) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.11, s.40<br />

4) Lisân-ül-Mizân; c.5, s.311<br />

5) Şezerât-üz-Zeheb; c.5, s.190<br />

6) Kâmûs-ül-A'lâm; c.5, s.4, 233<br />

7) Fevât-ül-Vefeyât; c.3, s.435<br />

8) Zeyl-i Ravdateyn; s.170<br />

9) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.118<br />

10) Mîzân-ül-İ'tidâl; c.3, s.659<br />

11) Nefehât-ül-Üns; s.621<br />

12) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.188<br />

13) Tabakât-ül-Müfessirîn; c.2, s.202<br />

14) Et-Tefsîr vel-Müfessirûn; c.2, s.407<br />

15) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye (49. Baskı) s.1122<br />

16) Müjdeci Mektublar-Mektûb; No:100, 131, 200, 220, 234<br />

17) Tabakât-ı Evliyâ; s.469<br />

18) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.9, s.153<br />

MUHYİDDÎN-İ DÛSTÎ;<br />

Seyyid Cemâleddîn Muhammed Ezherî'nin halîfelerinden. Büyük velî. İsmi Muhammed,<br />

künyesi Ebü'l-Kâsım ve lakabıMuhyiddîn'dir. Nisbeti Geylânî olup, Muhyiddîn-i Dûstî diye<br />

tanınmıştır. İran'da, Hazar Denizinin güneybatı sâhili boyunca uzanan Geylân bölgesinde<br />

yetişti. Doğum târihi bilinmemektedir. 1360 (H.762) senesinde yine Geylân bölgesinde<br />

bulunan İsâr köyünde vefât etti. Oraya defnedildi, kabri oradadır.<br />

İlk zamanlarında tasavvuf yolundan habersiz yaşayan Ebü'l-Kâsım Geylânî, sonra Seyyid<br />

Cemâleddîn hazretlerine intisâb edip, talebelerinden oldu. Onun huzûrunda yetişip,<br />

talebelerinin önde gelenlerinden ve halîfelerinden oldu.<br />

Seyyid Cemâleddîn hazretleri, vefâtı yaklaştığında, halîfesi olan talebelerine ayrı ayrı nasîhat<br />

ve vasiyet ederek, vazifelerini, nerelerde hizmet edeceklerini bildirdi. Bu vasiyetinde,<br />

huzûrunda bulunan Muhyiddîn-i Dûstî'ye hitâben; "Ey Dûstî! Sen bedenen zayıf olduğun<br />

için, diyar diyar dolaşıp insanlara vâz ve nasîhat edemezsin, vücûdun buna tahammül etmez.<br />

Onun için sen, Geylân civârında bulun. Oranın nâhiye ve köylerinde hizmete devâm edersin.<br />

Geylân Nehri kenarına vardığında, Allahü teâlânın izni ile bâzı ilâhî sırlara kavuşursun.<br />

Oradan nehrin akışının ters istikâmetine doğru, yâni yukarıya doğru gidince bir düzlüğe<br />

varırsın. İşte orası senin vazife yerin olacak. Orada Allahü teâlânın kullarına, iki cihan<br />

saâdetine kavuşturan yolu anlatacaksın. İnsanlar senden çok istifâde edecek. Allahü teâlâ<br />

yardımcın olsun." buyurdu.<br />

Hocası Seyyid Cemâleddîn'in vefâtından sonra yola düşüp, târif edilen şekilde hareket eden<br />

Muhyiddîn-i Dûstî, Geylân Nehri kenarına geldi. Ayaklarını suya sokar sokmaz, nehir,<br />

normal istikâmetinin tersine yukarıya akmaya başladı. Bu akıntıyı tâkib ederek hocasının<br />

târif ettiği düzlüğe gelince, orada durdu. Bu sırada, Geylân Nehri normal olarak akmaya<br />

başladı. Hocası tarafından kendisine bildirilen yerin burası olduğunu anladı ve İsâr isimli bu<br />

köyde yerleşti.<br />

Yaptığı bütün işlerde Allahü teâlânın rızâsını gözeten Dûstî, emir ve yasaklara uymakta ve<br />

başkalarının da uymasını sağlamakta çok gayretliydi. Dâimâ mahzûn ve düşünceli bir şekilde<br />

bulunurdu. Sebebini suâl edenlere; "Bu insanlar, bu dünyânın neyi ile sevinip neşelenirler ki?<br />

Burada sevinip neşelenenler, âhirette gamlı ve sıkıntılı olacaklarını düşünmüyorlar mı? Ama

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!