22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kıymetli ömrümüz günah işlemekle, kusur, kabahat yapmakla, yanılmakla geçip gidiyor.<br />

Bunun için; tövbeden, Allahü teâlâya boyun bükmekden söyleşmemiz, verâ ve takvâdan<br />

konuşmamız hoş olur. Allahü teâlâ, Nûr sûresi otuz birinci âyetinde meâlen; "Ey müminler!<br />

Hepiniz, Allahü teâlâya tövbe ediniz! Tövbe etmekle kurtulabilirsiniz" buyuruyor.<br />

Tahrîm sûresi, sekizinci âyetinde meâlen; "Ey îmân eden seçilmişler! Allahü teâlâya<br />

dönünüz. Hâlis tövbe edin! Yâni tövbenizi bozmayın! Böyle tövbe edince Rabbiniz, sizi<br />

belki affeder ve ağaçlarının, köşklerinin altından sular akan Cennetlere sokar"<br />

buyuruyor. En'âm sûresi, yirminci âyetinde meâlen; "Açık olsun, gizli olsun günahlardan<br />

sakınınız!" buyuruyor. Günahlarına tövbe etmek, herkese farz-ı ayndır. Hiç kimse tövbeden<br />

kurtulamaz. Nasıl kurtulur ki, peygamberlerin "aleyhimüsselâm" hepsi tövbe ederdi.<br />

Peygamberlerin sonuncusu ve en yükseği olan Muhammed aleyhisselâm buyuruyor ki:<br />

"Kalbimde (envâr-ı ilâhiyyenin gelmesine engel olan) perde hâsıl oluyor. Bunun için her<br />

gün, yetmiş kerre istigfâr ediyorum." Yapılan günahta, kul hakkı bulunmayıp; zinâ<br />

yapmak, alkollü içki içmek, çalgı dinlemek, yabancı kadınlara bakmak, Kur'ân-ı kerîmi<br />

abdestsiz tutmak ve bozuk inanışlara saplanmak gibi, yalnız Allahü teâlâ ile kendi arasında<br />

olursa; böyle günahlara tövbe etmek, pişman olmakla, istigfâr okumakla, Allahü teâlâdan<br />

utanıp, sıkılıp, O'ndan af dilemekle o günahlar affolur. Farzlardan birini özürsüz terk etti ise,<br />

tövbe için, bunlarla birlikte, o farzı da yapmak lâzımdır.<br />

Günahta kul hakkı da varsa, buna tövbe için, kul hakkını hemen ödemek, onunla helâllaşmak,<br />

ona iyilik ve duâ etmek de lâzımdır. Mal sâhibi, hakkı olan ölmüş ise, ona duâ, istigfâr edip,<br />

çocuklarına, vârislerine verip ödemeli, bunlara iyilik yapmalıdır. Çocukları, vârisleri<br />

bilinmiyorsa, mal ve diyet mikdarı parayı fakirlere, miskinlere sadaka verip, sevâbını hak<br />

sâhibine ve eziyet yapılana niyet etmelidir. Hazret-i Ali buyuruyor ki: Hazret-i Ebû Bekr<br />

doğru sözlüdür. Ondan işittim ki: "Resûlullah efendimiz; "Günah işleyen biri, pişmân olur,<br />

abdest alıp namaz kılar ve günâhı için istigfâr ederse, Allahü teâlâ, o günâhı elbette<br />

affeder. Çünkü, Allahü teâlâ, Nisâ sûresi 109. âyetinde (meâlen); "Biri günah işler veya<br />

kendine zulm eder, sonra pişmân olup, Allahü teâlâya istigfâr ederse, Allahü teâlâyı çok<br />

merhâmetli, af ve magfiret edici bulur" buyurmaktadır." dedi." Bir hadîs-i şerîfte;<br />

"Günâhı olan kimse, istigfâr ve tövbe eder, sonra bu günâhı tekrar yapar, sonra yine<br />

istigfâr söyler, tövbe eder. Üçüncüye yine yapar ve yine tövbe ederse, dördüncü olarak<br />

yapınca, büyük günah yazılır." buyruldu. Bir hadîs-i şerîfte; "Müsevvifler helâk oldu"<br />

buyruldu. Yâni, ileride tövbe ederim diyenler, tövbeyi geciktirenler ziyân etti. Lokman<br />

Hakîm, velî veya peygamber idi. Oğluna nasîhat ederek; "Oğlum, tövbeyi yarına<br />

bırakma!Çünkü, ölüm ansızın gelip yakalar" dedi. İmâm-ı Mücâhid buyuruyor ki: "Her sabah<br />

ve akşam tövbe etmeyen kimse, kendine zulmeder." Abdullah ibni Mübârek buyurdu ki:<br />

"Haram olarak ele geçen bir kuruşu, sâhibine geri vermek, yüz kuruş sadaka vermekden daha<br />

sevâbdır." Âlimlerimiz buyuruyor ki: "Haksız alınan bir kuruşu sâhibine geri vermek, kabûl<br />

olan altı yüz nâfile hacdan daha sevabdır" Yâ Rabbî! Kendimize zulm ettik. Bize acımaz, af<br />

etmezsen, hâlimiz pek fenâ olur."<br />

Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Allahü teâlâ buyurur ki: "Ey kulum! Emrettiğim<br />

farzları yap, insanların en âbidi olursun. Yasak ettiğim haramlardan sakın, verâ sâhibi<br />

olursun. Verdiğim rızka kanâat eyle, insanların en ganîsi olursun, kimseye muhtaç<br />

kalmazsın." Peygamber efendimiz Ebû Hüreyre'ye buyurdu ki: "Verâ sâhibi ol ki,<br />

insanların en âbidi olursun!" Hasan-ı Basrî buyurdu ki: "Zerre kadar verâ sâhibi olmak, bin<br />

nâfile oruç ve namazdan daha hayırlıdır."Ebû Hüreyre buyurdu ki: "Kıyâmet günü, Allahü<br />

teâlânın huzûrunda kıymetli olanlar, verâ ve zühd sâhipleridir." Allahü teâlâ, Mûsâ<br />

aleyhisselâma buyurdu ki: "Bana yaklaşanlar, sevgime kavuşanlar içinde, verâ sâhipleri gibi<br />

yaklaşan olmaz." Büyük âlimlerden bazısı buyurdu ki: "Bir kimse, şu on şeyi, kendine farz<br />

bilmedikçe, tam verâ sâhibi olamaz: Gıybet etmemeli. Müminlere sû-i zan etmemeli, kötü<br />

bilmemeli. Kimse ile alay etmemeli. Yabancı kadınlara, kızlara bakmamalı. Doğru söylemeli.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!