22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ereketiyle olduğunu anladı.<br />

ÜÇ KERE YETMEDİ Mİ?<br />

Muhammed Saîd, Cizre Ulu Câmisinde ders vermeye, vâz ve nasîhatlarda bulunmaya başladı.Birçok<br />

kimse Muhammed Saîd'in sohbetlerinde doğru yola kavuştu. Bir gün alkolik birisi MuhammedSaîd'in<br />

yanına gelip; "Efendim!Tövbe edeceğim fakat içkiden bir türlü kurtulamıyorum. Artık bu, irâdemin<br />

dışında bir hal" deyince,Muhammed Saîd; "Her günahtan tövbe ederek yapmamaya azmet. İçkiyi de<br />

içemeyeceksin." buyurdu. O kişi; "Kendimi tutamıyorum." deyince, Muhammed Saîd; "İçebilirsen<br />

iç." buyurdu. Bunu bir müsâde zanneden alkolik, tövbe etti. Öğle saatlerinde meyhâneye gitti. Ne<br />

zaman kadehi eline alsa, kadehin içindeMuhammedSaîd'in kamasının ucunu gördü. Meyhâneciyi<br />

çağırıp bardağı değiştirdi. Bu değiştirme üç sefer tekrarlandı. Her seferinde bardağın içinde<br />

MuhammedSaîd'in kamasının ucu duruyordu. Sonunda meyhâneden çıktı ve doğruca onun vâz<br />

verdiği câmiye gitti. MuhammedSaîd onu görünce; "Üç kerre yetmedi mi? Bardağını bir daha<br />

değiştirseydin, kama ile iki parça olurdun." buyurdu. O zât, Muhammed Saîd'e talebe oldu ve<br />

ömrünün sonuna kadar tövbesini bozmadı.<br />

1) Gönül Sultanları ve Hak Sohbetleri; s.196<br />

MUHAMMED SAÎD FÂRÛKÎ;<br />

Hindistan'da yetişen büyük velîlerden. İslâm âlimlerinin önderi, gözbebeği, velîlerin baş tâcı,<br />

âriflerin ışığı, tasavvuf bilgilerinin mütehassısı ve İslâmın bekçisi olan İmâm-ı Rabbânî<br />

müceddîd-i elf-i sânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî hazretlerinin ikinci oğludur. Babası gibi<br />

büyük âlim ve velî idi. 1596 (H. 1005) senesinin Şa'bân ayında doğdu.<br />

Ahlâkının güzelliği, fazîletlerinin çokluğu, güler yüzü, yumuşak sözü, işlerinin hâlis olması<br />

ile zînetlenmişti. Tahsîlini genç yaşında bitirdi. Fen ve din ilimlerinde mütehassıs oldu.<br />

Babasının gayretli çalışmaları, yardımları sâyesinde, büyüklerin sevgisine ve yüksek hâllere<br />

kavuştu. On yedi yaşında mânevî kemâlâta vâsıl oldu. Birçok kıymetli kitaplara ta'likler ve<br />

hâşiyeler yaptı. Mişkât-i Mesâbih'e ta'likleri çok kıymetlidir. Namazda otururken parmak<br />

kaldırmamak için, Hanefî mezhebine göre yazdığı risâlesi şâheserdir. Bu eserinde parmak<br />

kaldırmamanın daha iyi olduğunu isbât etmiştir. Yüksek pederinin garîb sırlarına, acâib<br />

mârifetlerine mahrem idi. Mektûbât-ı Saîdiyye kitabında yüz mektup vardır. 1660 (H.1070)<br />

senesinde vefât etti.<br />

Babası İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki: "MuhammedSaîd, beş yaşında iken ağır bir<br />

hastalığa tutulmuştu. Bu hastalığın şiddetli zamânında, kendisine "Ne istersin?" diye<br />

sorulduğunda; "Hazret-i Hâce'yi isterim." dedi. (Babası İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin yüksek<br />

hocasıBâkî-billah'ı kastetmişti.) Bu durumu Bâkî-billah hazretlerine arzedilince şöyle<br />

buyurdu: "Muhammed Saîd'in hatırı sayılır. Bir söz söyledi ve gaybî olarak bizden nisbet<br />

aldı."<br />

Hâce Bâkî-billah hazretleri, İmâm-ı Rabbânî'ye yazdığı mektupların bâzılarında, bu<br />

oğullarını, şefkat ve merhamet ile anıp duâ ederdi. Sevdiklerinden birine, Hazret-i İmâm'ın<br />

medhi hakkında yazdığı bir mektupta şöyle yazıyordu: "Daha küçük olan Ahmed'in<br />

çocukları, hepsi esrâr-ı ilâhîdir. Şaşılacak, inanılmayacak kâbiliyetleri, istidâtları vardır.<br />

Kısaca şecereyi tayyibedirler. Allahü teâlâ onları en güzel şekilde yarattı." Hazret-i<br />

HâceBâkî-billah'ın bu şerefli sözleri, bütün oğullarının istidât ve kâbiliyetlerinin,<br />

yaradılışlarının yüksek olduğunu gösteriyor, yüksek derecelere kavuştuklarını haber<br />

veriyordu. Bu Mahdumzâde de büyüyünce, zâhirî ilmin tahsîli ile meşgûl oldu. İlminin bir<br />

kısmını, hazret-i İmâm'ın huzûrunda elde etti. Bir kısmını da ağabeyinin yanında kazandı.<br />

Bâzı ilimleri de Şeyh Tâhir-i Lâhorî'nin yanında tamamlayıp ikmâl etti. Aklî ve naklî bütün

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!