22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Babası İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin bu oğluna ve diğer oğullarına yazdığı birçok mektupları<br />

Mektûbât adındaki eserinde toplanmıştır. Onun hakkında; "Aziz oğlum, bu fakîrin<br />

mârifetlerinin bir mecmûasıdır. Cezbe ve sülûk makamlarının bir nüshasıdır" ve "Oğlum,<br />

benim esrâr mahremimdir." gibi buyurduğu şeyler çoktur.<br />

İmâm-ıRabbânî hazretleri 1624 (H.1034) senesinde vefât edince, oğlu Muhammed Sâdık'ın<br />

mezârının kıble tarafına kabir hazırladılar. Mübârek cenâzelerini kabre koydukları an,<br />

oğluMuhammed Sâdık'ın kabri, peder-i âlîsine hürmet için ayak ucuna geldi ve iki kabrin<br />

arasındaki kısım kabardı. Görenler hayretler içinde kaldılar.<br />

NASÎB EYLESİN<br />

Muhammed Sâdık hazretlerinin, babalarına yazdığı bir mektup şöyledir: "Yüksek Babacığım, eşsiz mürşidim,<br />

gözlerimin nûru, cânım efendim! Bir gece terâvih namazında hâfız Kur'ân okuyordu. Çok geniş, çok nûrânî bir<br />

makâmı gördüm. Bunu hakîkat-ı Kur'ân makâmı zannettim. Fakat bu makam olduğunu söylemeye cür'et<br />

edemiyorum. Hakîkat-ı Muhammedînin bu makâmın merkezi olduğunu anladım. Sanki büyük bir denizi, bir<br />

testiye sığdırmış oluyorlar. Bu makam hakîkat-ı Muhammedînin tafsilidir. Peygamberler aleyhimüsselâm ve<br />

evliyânın büyüklerinden çoğu, kendi kâbiliyyet ve istidatları miktarınca o makamdan pay almışlardır. Bu<br />

makamdan tam pay alan bizim Peygamberimizden başkası bilinmiyor. Bu fakîr de bundan bir pay aldım. Allahü<br />

teâlâ yüksek teveccühleriniz bereketi ile büyük ve tam pay almamı nasîb eylesin. Bu makam daha iyice<br />

açıklanmadı. Bu muazzam ayda çok bereketler zâhir oluyor. Kardeşim Muhammed Saîd her zamanki gibidir.<br />

Vakitlerini Allahü teâlâyı anarak zikr ile kıymetlendiriyor. Şehirdeki dostlar da huzur içindedirler. Duâlar<br />

ederim efendim."<br />

1) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1120<br />

2) Rehber<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.12, s.297<br />

3) Umdet-ül-Makâmât; s.218<br />

4) Hadarât-ül-Kuds; s.220<br />

5) Zübdet-ül-Makâmât; s.300<br />

6) Makâmât-ıAhyâr; s.24<br />

7) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.110<br />

MUHAMMED SAÎD;<br />

Anadolu velîlerinden. 1872 (H.1289) senesinde Cizre'nin tanınmış âilelerinden birisinin<br />

çocuğu olarak doğdu. Lakabı Seyfeddîn'dir. BabasıHüseyinMazlum Efendidir. Tahsil çağı<br />

geldiğinde Şeyh MuhammedAli Tavîlî'nin yanında ilim öğrenmek için gitti. Muhammed Ali<br />

Tavîlî'nin sohbetleriyle kısa zamanda kemâle geldi. Hocası ona icâzet vererek Cizre'ye halîfe<br />

tâyin etti.<br />

Muhammed Saîd 1913 (H.1331) senesinde Cizre'de vefât etti. Kalabalık bir cemâat<br />

tarafından kılınan namazdan sonraCizre Mezarlığına defnedildi. Vefâtından seneler sonra,<br />

aynı mezarlığa bir kişiyi defnettiler. Akşam rüyâda bu kişiyi MuhammedSaîd'in<br />

talebelerinden birisi gördü. O kimsenin başında iki suâl meleği duruyordu. Defnedilen kişi<br />

korkudan titriyordu. Yüzü ve vücudu simsiyahtı. Suâl meleklerine cevap verecek bir hâli<br />

yoktu. Bu sırada bir nûr kabrin içini kapladı. Nûr coşup dalgalar hâlinde ölünün vücuduna<br />

çarpıyor, çarptıkça beyazlaşıyordu. Sonunda bütün vücûdu nûr kesildi. Meleklerin bütün<br />

suâllerini cevaplandırdı. Ertesi gün bunun kim olduğunu merak eden talebe, hemen araştırdı.<br />

Bir bakkal olduğunu, köylünün haklarını karıştırdığını, fakat bir gün Muhammed Saîd'in<br />

sohbetinde bulunup, ona muhabbet etmiş olduğunu öğrendi. Bu durumun hocasının

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!