22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MUHAMMED ÖMER;<br />

Hindistan'da yetişen büyük velîlerden. İsmiMuhammed bin Ahmed, künyesi Ebü's-Se'âdet'tir.<br />

Ahmed Saîd-i Fârûkî hazretlerinin üçüncü oğludur. 1829 (H.1244) senesi Şevvâl ayında<br />

Delhi'de doğdu. 1880 (H.1298) senesi Muharrem ayında Râmpûr'da vefât etti.<br />

TürbesiRâmpûr'da, Şâh Cemâlullah'ın künbetine bitişik batı tarafındadır.<br />

Muhammed Ömer'in ağabeyinin ismiAbdülhamîd idi. O vefât edince, babası çok üzülmüştü.<br />

Bu sebeple talebelerinden Alebe'yi, yardımlarını istemek için Hindistan'ın büyük velîlerinden<br />

olan Bâkî-billah hazretlerinin kabrine gönderdi.Alebe, Bâkî-billah hazretlerinin kabrine varıp<br />

duâ etti. O sırada kendisini bir uyku hâli kapladı ve uyuya kaldı. RüyâsındaBâkî-billah<br />

hazretleri ona şu müjdeyi verdi: "Allahü teâlâ ona uzun ömürlü, hayırlı ve sâlih bir çocuk<br />

verecektir. Biz ona Ömer ismini verdik." Bu müjdeden bir süre sonra doğan çocuğa<br />

Bâkî-billah hazretlerinin koyduğu ismi verdiler. Babası onu diğer kardeşlerinden daha fazla<br />

severdi.<br />

Muhammed Ömer'in kardeşi ve evliyânın büyüklerinden Şeyh Muhammed Mazhar Ahmedî,<br />

Makâmât-ı Saîdiyye adlı eserinde, Muhammed Ömer'in hayâtını anlatırken şöyle dedi:<br />

"Onun doğumundan önce annem rüyâsında, ayın, evlerinde doğduğunu görmüştü. Gördüğü<br />

bu rüyâyı babama anlattığında babam, bu rüyâyı şöyle tâbir etmiş: "Allahü teâlâ bize ay gibi<br />

sâlih bir evlâd verecektir." Bir zaman sonra kardeşim Muhammed Ömer dünyâya gelmiş.<br />

Küçüklüğünde, böbreklerinde taş teşekkül etmesi sebebiyle hastalanmıştı. Bu sebeple çok<br />

zahmet çekti. Bir doktor ameliyat yaparak böbreğinden taşı aldı. Fakat bir müddet sonra<br />

böbreği tekrar taş bağladı. Ameliyat yapan doktora durum bildirilince; "Artık ameliyata<br />

dayanamaz" dedi. Bunun üzerine yüksek babası bu sıkıntıdan kurtulması için duâ<br />

ve teveccühde bulundu. Babasının yalvarıp duâ etmesi üzerine, böbreğindeki taş parçalanıp<br />

idrar yolundan döküldü. Böylece sıkıntıdan kurtuldu.<br />

Muhammed Ömer, dokuz yaşında Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Sarf, nahiv, mantık ve kelâm<br />

ilmini Mevlânâ Şeyh Habîbullah Mültânî'den öğrendi. Fıkıh, hadîs, ahlâk ve tasavvuf<br />

ilimlerini amcası ve zamânının büyük âlimlerinden olan Mevlânâ Şâh Abdülganî Ahmedî'den<br />

öğrendi. Babasından Makâmât-ı Ahmediyye'yi okudu.<br />

Muhammed Ömer, yirmi iki yaşına gelince, Muînüddîn-i Çeştî hazretlerinin kabrini ziyâret<br />

için babasından izin istedi. Babası gitmesine izin vererek, berâberinde iki talebesini de<br />

gönderdi. Çeştî hazretlerinin kabrini ziyâret için türbede bir süre kaldı. Muînüddîn-i Çeştî'nin<br />

rûhâniyetlerinden istifâde etti.<br />

Ebü's-Se'âdât Ömer, babasının vefâtından önce, Delhi şehrinde müslüman olmayanların<br />

çoğunlukta olması sebebiyle, babası ile birlikte Mekke-i mükerremeye gitti. Hac farîzasını<br />

yerine getirdikten sonra, Medîne-i münevvereye gittiler. Resûl-i ekremin kabrini ziyâret<br />

ederek, O'nun feyz ve bereketlerine kavuştular. Muhammed Ömer, babasının vefâtından<br />

sonra Mekke-i mükerremede yerleşti. Burada riyâzet ve nefs mücâdelesi ile meşgûl oldu.<br />

İşraktan ve öğleden sonra, akşam ile yatsı arasında talebelere ders verirdi. Çok Kur'ân-ı kerîm<br />

okurdu ve çok ibâdet ederdi.Vücûdu zayıf ve hastalığı çok olmasına rağmen bütün ibâdetleri<br />

yapardı. Onun o kadar hâlsiz ve güçsüz bir görünüşü vardı ki, onu gören namaz kılması, oruç<br />

tutması değil, konuşmaya bile gücünün yetmeyeceğini söylerdi. Hâlbuki o, hastalık ve<br />

elemlere aslâ aldırmazdı. İbâdet ve tâatla gününü geçirirdi. Terâvih namazlarında uzun<br />

sûreler okurdu.<br />

Muhammed Ömer, 1862 senesinde bir gemi ile Cidde'den Mısır'a gitti. Kâhire, İskenderiyye,<br />

Filistin ve çeşitli bölgelerdeki mübârek yerleri ve İslâm âlimlerinin kabirlerini ziyâret etti.<br />

Molla Ebü'l-Berekât Buhârî, bu ziyârette görülenleri tafsîlatlarıyla bir kitap hâlinde yazdı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!