22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Muhammed Sıddîk'a, Peşâver'de irşad, talebe yetiştirme vazifesi verilmişti. Bu talebesi şöyle<br />

anlatmıştır: "Hocam Muhammed Ma'sûm hazretlerini çok özlemiştim. Mübârek yüzünü<br />

görüp, sohbetinde bulunmak için Peşâver'den, Serhend'e gitmek üzere yola çıktım. Bir katıra<br />

binip yola devâm ediyordum. Yolda katır birden bire ürküp kaçmaya başladı. Sonra da beni<br />

düşürdü. Ayağım üzengiye takıldı, bir türlü kurtaramadım. Katır, beni sürüklemeye başladı.<br />

Yanımda ve çevremde beni bu hâlden kurtaracak hiçbir kimse de yoktu. Tam bir çâresizlik<br />

içinde iken hocam Muhammed Ma'sûm hazretlerini hatırladım. Allahü teâlânın izni ile<br />

hocamın imdâdıma yetişmesini istedim. Daha böyle düşünür düşünmez hocam âniden<br />

gözüküverdi. Katırı tutup durdurdu. Ben ayağımı üzengiden kurtarıp, yerden kalkıncaya<br />

kadar bekledi. Ayağa kalkınca hocamın ayaklarına kapanıp, bu yardımından dolayı<br />

memnûniyetimi ve muhabbetimi arzetmek istedim. Fakat ben ayağa kalkar kalkmaz hocam<br />

gözden kayboldu, onu orada göremedim."<br />

Yine, talebelerinin büyüklerinden HâceMuhammedSıddîk şöyle anlatmıştır: "Hocam<br />

MuhammedMa'sûm hazretlerinin sohbetine ve derslerine devâm ettiğim sırada, memleketime<br />

gidip gelmek üzere izin almıştım. Yola çıkıp bir müddet gittikten sonra, yolda derin bir su<br />

kenarında durdum. Gömleğimi yıkamak istedim. Fakat bu sırada ayağım kaydı. Birden bire<br />

suya düşüp batmaya başladım. Su beni boyluyordu. Yüzme de bilmiyordum. Bir batıyor bir<br />

çıkıyordum. Ölmek üzereydim. Tam bu sırada hocam Muhammed Ma'sûm hazretleri<br />

gözüküp elimden tuttu ve beni boğulmaktan kurtardı. Sonra da gözden kayboldu."<br />

Yine bu talebesi şöyle anlatmıştır: "Bir gün kendimden geçip muhabbet ateşiyle yanarak<br />

sahralara düşmüştüm. O kadar gitmişim ki sahraya dalıp şehirden çok uzaklaşmışım. Sahrada<br />

öyle susamıştım ki, neredeyse susuzluktan ölecektim. Ben bu hâlde çâresiz iken, hocam<br />

Muhammed Mâ'sûm hazretleri uzaktan gözüküverdi. Hemen şevk ile sevinerek hocamın<br />

yanına koştum. Tam huzûruna varınca hocam gözden kayboldu. Fakat hocamın bana<br />

gözüküp, sonra da gözden kaybolduğu yerde bir pınar buldum ve suyundan içtim. Böylece<br />

şiddetli susuzluktan ve helak olmaktan kurtuldum."<br />

Muhammed Ma'sûm hazretlerinin sohbetinde bulunmakla şereflenen ve talebesi Hâce<br />

Muhammed Sıddîk'ın talebesi olan bir zât şöyle anlatmıştır: "Bir defâsında hayvanıma odun<br />

yükleyip getirirken yük devrilip yıkıldı. Yalnızdım ve tekrar yüklemek için yardım edecek<br />

kimsem yoktu. Çâresiz kalakaldım. Tam bu sırada Muhammed Ma'sûm hazretleri birden bire<br />

karşıma çıkıverdi. Yıkılan yükü hayvanın üzerine koydu ve gözden kayboldu."<br />

Muhammed Ma'sûm hazretlerinin talebelerinin büyüklerinden olan Hâce Mûsâ şöyle<br />

anlatmıştır: "Hocam Muhammed Ma'sûm hazretleri bana, icâzet-i mutlaka ve hilâfet verip;<br />

"Size itâat ederler, sözünüzü dinlerler." buyurup, memleketime dönmemi söylediği zaman<br />

kendisine; "Bizim memleketimizdeki halk, sert tabiatlıdır, böyle şeyleri bilmezler, zâhirî bir<br />

kerâmet ve tasarruf görmezlerse bu yola girmezler. Hattâ böyle olunca alay ederler. Oradaki<br />

insanlar, sert tabiatlı ve sıkıntı vericidirler. Onlar hakkında öyle bir teveccüh buyurunuz ki,<br />

itâat etsinler. Böyle olunca elbette oradakiler de sevenlerden ve muhlislerden olurlar." diye<br />

bildirdim. Bunun üzerine hocam; "Senin isminin anıldığı yerde, sana itâat ederler. Bir de,<br />

senin duân her hastalığa şifâdır. Onunla hastaları iyi edersin. Oradaki bütün insanlar sizi<br />

severler." dedi. Gerçekten hocamın buyurduğu gibi oldu."<br />

Sa'dullah Hân, Şâh Cihân'ın yanındayken, Muhammed Ma' sûm hazretlerinin büyük bir<br />

mürşid-i kâmil olduğunu inkâr ederek, dil uzatıp hâllerini yalanlamıştı. O anda kulunç<br />

hastalığına tutuldu. Bu hastalığa birdenbire yakalanıvermesinin, Muhammed Ma'sûm<br />

hazretleri hakkında söylediği kötü sözlerden olduğunun farkına vardı. Pişmân oldu ve<br />

MuhammedMa'sûm hazretlerine beş yüz rupye (o zamânın parası) ve bâzı hediyeler<br />

gönderdi. "Benim kusur ve anlayışsızlığımı affetsin." diye haber yolladı. Bir bardak<br />

içerisinde de su gönderip şifâ olması için suya okumasını da istemişti. Fakat Muhammed<br />

Ma'sûm hazretleri bunları aslâ kabûl etmedi. Oğulları o kimseyi kurtarmak için çok

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!