22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Kardeşim namazını kıl, kalbini hoş tut. Çünkü ben, insanlara imâm olduğum günden beri her<br />

namazda Fâtiha’dan önce Besmele çekiyorum. Babam bana dönüp, bunu unutma!" dedi.”<br />

Kabir ziyâreti için veya başka bir sebeple bulunduğu dağlık bölgeden indiği zaman, hurma<br />

toplayıp götürür, kimsesiz ve yetimlere dağıtırdı. Geceleri kim olduğu bilinip, tanınmayan<br />

kimseler ona para ve un getirirdi. Kimseyi azarlamaz geri çevirmez ve hiç kimsenin kalbini<br />

kırıp, incitmezdi. Haramlardan son derece sakınırdı.<br />

Sultan Selâhaddîn Kudüs’e geldiğinde, onu ziyâret için yanına gitmişti. O sırada namazda idi.<br />

Namazını ve duâsını tamamlamadıkça sultan ile ilgilenmedi. Sultan Selâhaddîn ile savaşlara<br />

katıldı, cihâd etti.<br />

Muhammed bin Ahmed hazretlerinin Cebel denilen yerde bir medresesi vardı. Bu medreseyi<br />

Kur’ân-ı kerîmin ve fıkıh ilminin öğretilmesi için vakfetmişti. Pekçok talebe o medresede<br />

ilim öğrenip, Kur’ân-ı kerîmi ezberlemişti. Vefâtından önce günlerce hasta yattı. Hastalığı<br />

sırasında, önceki gibi namazlarını kıldı, nâfile ibâdetlerini, Kur’ân-ı kerîm okumayı, zikir ve<br />

duâları terk etmedi.<br />

Vefât edeceği sırada yakınlarını yanına topladı. Kıbleye döndü. Onlara takvâyı, Allahü<br />

teâlânın emirlerine uyup, yasakladıklarından sakınmalarını, Allahü teâlânın kendilerini her ân<br />

gördüğünü ve yaptıklarını bildiğini, ona göre hareket etmelerini, dosdoğru olmalarını tavsiye<br />

etti. Sonra başında Yâsîn-i şerîfi okumalarını söyledi. Son nefesinde; “Şüphe yok ki Allah,<br />

râzı olduğu İslâm dînini sizin için seçti. O hâlde ancak müslüman olarak can verin.”<br />

meâlindeki Bekara sûresi 132. âyet-i kerîmeden bir kısmını okurken vefât etti. Vefâtında hiç<br />

malı ve parası yoktu. Şam'da Kasyun dağında Sefh denilen yere defnedildi.<br />

Abdülmevlâ bin Muhammed’den şöyle nakledilmiştir: “Muhammed bin Ahmed hazretleri<br />

kabre konulunca, kabri başında Kur’ân-ı kerîm okuyordum. Bir yerinde yanlış okumuşum.<br />

Kabirden seslenip, yanlışımı düzeltti. Sesini duyunca korkup, titremeye başladım.”<br />

Yine şöyle anlatılmıştır: “Kabri başında Kehf sûresi okunuyor, o da kabirden: “Lâ ilâhe<br />

illallah” diye sesleniyordu.”<br />

İbn-i Kudâme hazretlerinin bir şiirinin tercümesi şöyledir:<br />

“Ne zaman oyalanmaktan ve boş şeylerden vaz geçeceksin? Saçın ağardı, zayıflık, ihtiyarlık<br />

ve elem geldi, ölüm yaklaştı. Başa gelen bu işten ve gafletten dolayı hayâtım boyunca<br />

ağlasam ve göz yaşım bitseydi, bundan dolayı kınanmazdım!”<br />

KEÇİ BOYNUZU<br />

Ebû Muzaffer şöyle anlatmıştır: “Bir defâsında kulunç hastalığına yakalanmıştım. Ağrıların<br />

şiddetinden çok sıkıntı çektim. Bir gün yanıma Ebû Amr Muhammed bin Ahmed hazretleri<br />

geldi. Elinde küçük parçalar hâline getirilmiş harnûb (keçi boynuzu) vardı. Bana bundan ye<br />

dedi. Yanımda bulunanlar, o kulunca zararlıdır, arttırır dediler. Ben onların sözüne<br />

aldırmayıp, alıp yedim ve hastalıktan kurtuldum.”<br />

1) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile; c.2, s.52<br />

2) Zeyl-i Ravdateyn; s.71<br />

3) El-Bidâye ven-Nihâye; c.13, s.58<br />

4) Şezerât-üz-Zeheb; c.5, s.27<br />

5) El-A’lâm; c.5, s.319

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!