22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

vazîfelerini, virdlerini ve Allahü teâlâyı anmayı terketmezdi.<br />

İnsanlara karşı tevâzû ve yumuşaklıkla muâmele ederdi. Allahü teâlâ onun zâhirini görünen<br />

güzelliklerle süslediği gibi kalbini ve hallerini de mânevî güzelliklerle süslemişti. Sohbetleri<br />

pek tatlı ve tesirliydi. Bir defâsında bâzı kimseler tavla oyunu oynuyorlardı. Onlara yaklaşıp;<br />

"Kumar mı oynuyorsunuz?" buyurup yanlarından ayrıldı. Tavla oynayan kimseler oyunu<br />

bıraktılar bir daha oynamadılar.<br />

Bir kimse gelerek Nakşibendiyye yolunun üstünlüğünü ve tasavvufu inkâr etti. Muhammed<br />

Emin Erbilî hazretleri ona herhangi bir karşılıkta bulunmadı. Oradan ayrılırken o kimseyi<br />

tasavvufî haller ve cezbeler kapladı. Bu hâli uzun müddet devâm etti. Sonra Muhammed<br />

Erbilî hazretlerine gelerek özür diledi ve onun talebelerinden oldu.<br />

Gittiği yerlerden birinde, haramların ve kötülüklerin açıkça işlendiği bir düğün oluyordu.<br />

MuhammedEmin Erbilî hazretleri bu hâle çok üzüldü ve; "Bu düğünün sâhibi buralı mıdır?<br />

Ona mâni olan kimse yok mudur?" diye sordu. Orada bulunanlar düğün sâhibinin başka<br />

günahlarını da söylediler. Muhammed EminErbilî hazretleri düğün sâhibinin hidâyete ermesi<br />

ve ıslah olması için duâ etti. Çok geçmeden düğün sâhibi onun huzûruna geldi. Ağlayarak<br />

yaptıklarına pişman olduğunu bildirdi ve tövbe etti. Ona talebe olmak istediğini bildirdi.<br />

Muhammed Emin Erbilî hazretleri onu talebeliğe kabûl etti. O kimse Muhammed Emin<br />

hazretlerinin talebelerinin önde gelenlerinden oldu.<br />

Muhammed Emin Erbilî hazretlerinin pekçok kerâmetleri görülmüştü. O bu hallerin ve<br />

kerâmetlerin kendisinden olmadığını, büyüklerin bereketiyle ve talebelerinin himmetiyle<br />

olduğunu söylerdi.<br />

Bir defâsında sohbetten ve Allahü teâlânın ismini zikrettikten sonra talebeleriyle birlikte<br />

oturdu. Bir mikdâr ekmek getirtti ve bir kenara koydu. Talebelerinden birine ekmekten<br />

arkadaşlarına vermesini söyleyince, orada bulunan herkese ikram etti. Ekmek az olmasına<br />

rağmen bütün talebelere yetti ve herkes doydu. Hattâ dergâhına gelenlere ikrâm edildiği<br />

halde yine bitmedi. Sonra bâzı kimselerin hıyâneti sebebiyle ekmek kayboldu.<br />

Muhammed Emin Erbilî hazretlerinin sevenlerinden sâlih bir kimse vardı. Bu kimsenin<br />

doğan çocukları yedi gün yaşadıktan sonra ölürdü. Son olarak bir çocuğu dünyâya geldi.<br />

Fakat çocuk yine hastalandı. O kimse Muhammed Emin Erbilî'ye ağlayarak gelip çocuğunun<br />

yaşaması için duâ etmesini istedi. Muhammed Emin hazretleri o kimseye; "Korkma,Allahü<br />

teâlânın izniyle senin çocuğun yaşayacak." buyurdu. Kendisinin küçük bir kızı vardı. Allahü<br />

teâlâdan kendi kızını almasını ve o kimsenin çocuğunu yaşatmasını niyâz etti. Allahü teâlâ<br />

onun duâsını kabûl buyurdu. Evine gittiği zaman kendi kızının öldüğünü gördü. O kimsenin<br />

çocuğu ise onun duâsı bereketiyle uzun müddet yaşadı.<br />

Muhammed Emin Erbilî hazretlerinin duâsı bereketiyle, pekçok hasta şifâya kavuşurdu. Bir<br />

gün imâmlık yaptığı mescide bir kimse gelerek kendisinin felç olduğunu, bütün doktorlara<br />

gittiği halde şifâ bulamadığını bildirerek devâ için duâsını istedi. Bu hususta ısrar etti.<br />

Muhammed Emin Erbilî hazretleri Allahü teâlâya bu kimsenin şifâ bulması için üç gün üst<br />

üste duâ etti. Üçüncü gün o kimse sanki hiç hasta olmamış gibi sıhhatli bir şekilde evine<br />

döndü.<br />

Muhammed Emin Erbilî hazretleri talebelerinin ve sevenlerinin sıkışık anlarında<br />

yardımlarına yetişirdi. Talebelerinden birisi mahkemede şâhitlik yapmak üzere kâdı huzûruna<br />

çağrıldı. Fakat kâdının bulunduğu beldeye giden vâsıtayı kaçırdığı için mahkemeye geç kaldı.<br />

Kâdı, Muhammed Emin hazretlerinin talebesine kızdı. O ise geç kalış sebebini açık bir<br />

şekilde îzâh edememişti. Bu yüzden onun altı ay hapsedilmesine karar verdi. Vazifeli asker<br />

onu alarak hapishâneye götürdü. Olan hâdiseler sebebiyle çok üzülen talebe, hocasını vesîle<br />

ederek bu halden kurtulması için Allahü teâlâya yalvardı. O sırada Muhammed<br />

EminEfendinin iki veya üç defâ; "Yâ Kerîm." sesi işitildi. O anda kâdının vazifelendirdiği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!