22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Emin Erbilî çantaları açtığı zaman içlerinde para, bol mikdarda yiyecekler ve çeşitli<br />

giyecekler olduğunu gördü. Bunlardan pek az bir kısmını aldıktan sonra gerisini fakirlere ve<br />

ihtiyaç sâhiplerine sadaka verdi.<br />

Önce Mekke-i mükerremeye giden Muhammed Emin Erbilî, hac vazîfesini yerine getirdi. Bir<br />

sene müddetle orada kalıp âlim ve velîlerle görüştü. Onların ilim meclislerinde ve<br />

sohbetlerinde bulundu. Diğer zamanlarında ibâdetle ve Allahü teâlânın ismini zikretmekle<br />

meşgûl oldu. Mekke'de kaldığı müddet içinde Zemzem suyundan başka bir şey yiyip içmedi.<br />

Acıkınca da, susayınca da zemzem suyu içti.<br />

Hac ibâdetini yaptıktan ve bir müddet Mekke-i mükerremede kaldıktan sonra 1882 (H.1300)<br />

senesinde Medîne-i münevvereye giderek senelerce kalıp, Resûlullah efendimizin kabr-i<br />

şerîfini sık sık ziyâret etti. Feyz ve bereketlerinden istifâde etti.<br />

Medîne-i münevverede kaldığı sırada Mahmûdiyye Medresesinde ders verdi.Pekçok kimse<br />

onun derslerine devâm etti. Onun medresedeki derslerine uzaktan yakından o kadar çok<br />

kimse geldi ki, medrese dışında Mescid-i Nebîde de ders vermeye ve halka vâz, nasîhat<br />

etmeye başladı. Şöhreti her tarafta duyuldu. Burada bulunduğu sıradaTürklerden bir kimsenin<br />

kızıyla evlendi, ayrıca her sene Mekke-i mükerremeye giderek hac ibâdetini yaptı.<br />

Daha sonra aldığı mânevî bir işâretle Mısır'a gitti.Câmiü'l-Ezher Medresesine devâm etti.<br />

Orada hadîs, fıkıh ve tefsîr dersleri veren âlimlerin ilim meclislerinde bulundu. Şeyh<br />

Muhammed el-Eşmûnî'nin Buhârî derslerine devâm etti. Şeyh Mustafa İzzeddîn Şâfiî'den<br />

Şâfiî mezhebi fıkhını öğrendi. Zâten bâtın (kalp) ilimlerinde yüksek bir velî olan Muhammed<br />

Emin Erbilî, zâhirî ilimlerde de derin âlim oldu. Embâbe adı verilen köyde yerleşip ilim ve<br />

ibâdetle meşgûl olup, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaya çalıştı. Bu köyde bulunduğu sırada<br />

çocukları dünyâya geldi. Fakat Ahmet isminde bir oğlu hâricindekiler vefât etti. Bu oğlu da<br />

babasının vefâtından sonra İngilizlerle olan bir çarpışmada şehîd düştü.<br />

Muhammed Emin Erbilî hazretleri ilk zamanlar kendisinin tasavvuf yolunda olduğunu ve<br />

Nakşibendiyye yoluna mensûb bulunduğunu kimseye bildirmedi. Sâdece ilim ve ibâdetlerle<br />

meşgûliyetine devâm etti. Daha sonra Bulak'a gidip yerleşti.Burada bulunduğu sırada da<br />

Ezher Medresesine gidip gelerek ilimle meşgûl oldu. Zamânın allâmesi ve Ezher Medresesi<br />

hocalarındanŞeyhülislâm Selîm el-Büşrâ'nın derslerine devâm etti. Ondan çok sayıda hadîs-i<br />

şerîf kitabını okudu. Mısır halkı onun zâhirî ilimlerdeki üstünlüğü yanında tasavvuf yolunda<br />

yüksek bir velî olduğunu öğrenip, etrâfında toplanmaya başladı. Uzaktan yakından gelerek<br />

ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundular. Bulak'ta bulunduğu sırada Nakşibendiyye<br />

yolunun esaslarını öğretip, İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Bulak'taki<br />

SinâniyyeMescidinin imâmı hastalanınca, onun vazifesini yürüttü.<br />

İlk zamanlar fazla açılmak istemiyordu. Fakat aldığı mânevî bir işâret onu geniş halk<br />

kitlelerine hakkı ve hakîkati anlatmaya sevketti.<br />

Sinâniyye Mescidinde ders vermekle meşgûl iken, yüzünde, işlediği günahların zulmeti<br />

bulunan bir genç geldi. Ona tasavvuf yolunda talebe olmak istediğini bildirdi. Fakat<br />

Muhammed Emin Erbilî bu gencin günahkâr hâlini firâseti ile anlayıp, bu yüksek yola hemen<br />

giremeyeceğini söyledi. O gence şimdiki günahlarından tövbe etmesini teklif etti. Fakat genç<br />

mutlaka tasavvuf yoluna girmekte ısrar etti. Bunun üzerine Muhammed Emin Erbilî<br />

hazretleri gence sert bir lisanla öncelikle günahlarından tövbe etmesi gerektiğini tasavvuf<br />

yoluna girmesinin kendisi için tehlikeli olabileceğini anlattı. O gece uykuya vardığı zaman<br />

rüyâsında hocası Şeyh Ömer Efendiyi gördü. Hocası Irak'tan, onun Bulak'taki evine gelmişti.<br />

Hocasını karşılamak için ayağa kalktı. Fakat hocası, kendisine kızgın ve heybetli bir şekilde<br />

bakıyordu. Yanında bulunan ve tasavvuf yoluna kabûl etmediği genci işâret ederek; "Bu<br />

genci yolumuza girmekten niçin alıkoyuyorsun? Sana bu yola girmek isteyen kim gelirse,<br />

onu kabûl et." buyurdu. Muhammed Emin Erbilî hazretleri bu işâret üzerine daha çok

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!