22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ağabeyimin yanına götürüp, benim nâmıma af dilediler. Ağabeyim beni affetti. Kısa süre sonra<br />

rahatsızlığım geçti.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.220<br />

2) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.12, s.25<br />

3) El-A'lâm; c.7, s.100<br />

4) Nüzhet-ül-Fikr fî Menâkıb-ı Mevlânâ Muhammed Cisr<br />

MUHAMMED ÇELEBİ SULTAN;<br />

Anadolu'yu aydınlatan meşhûr velilerden. Eğridir'de doğdu ve 1494 (H.900) de orada vefat<br />

etti.<br />

Babası, Pîrî Halîfe Sultandır. Seyyid olup nesebi yirmi üçüncü batında hazret-i Hüseyin'e<br />

ulaşır. Babası Pîrî Halîfe Sultan, mânevî bir işâret üzerine genç yaştayken İran'ın Hoy<br />

şehrinden, hocası Şeyhülislâm Berdeî hazretleriyle birlikte Anadolu'ya göçmüştür.<br />

Anadolu'ya gelince, büyük bir mürşid-i kâmil olan hocası Şeyhülislâm Berdeî'nin kızıyla<br />

evlenmiş ve bu evlilikten Muhammed Çelebi Sultan doğmuştur. (Bkz. Berdeî Sultan, Pîrî<br />

Halîfe Sultan)<br />

Daha küçük yaşta iken, babasının ziyâretine gelenler içerde iken, ıslahı mümkün olmayan<br />

kimselerin ayakkabılarını ters çevirir; iyi kimselerinkini ise düzgünce koyardı. Küçük<br />

yaşında günahkar ve sâlih insanı ayırır ve söylerdi. Melekleri görür ve gördüğü şeyleri<br />

söylerdi. Babası çarşıdan alınan çörekten yedirince bu hali kırk gün kaybolur kırk gün sonra<br />

yine görürdü. Niçin gördüklerini söylüyorsun? dediklerinde, bana; "Gördüklerini söyle sana<br />

zararı yoktur diyorlar." derdi. On yaşına kadar bu hali devâm etti.Sonra gizledi.<br />

İlim ve feyz ocağında gözlerini açıp küçük yaştan îtibâren ilim ve edep öğrenmeye başladı.<br />

Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı. Babasından ve babasının hocası Şeyhülislâm<br />

Berdeî'den ilim öğrendi, onların bereketli sohbetlerinde ve derslerinde yetişti. Tasavvufta<br />

kemâle erdi. İcâzet aldı. Şeyhülislâm Berdeî hazretlerinin vefâtından sonra dâmâdı ve<br />

Muhammed Çelebi Sultan'ın babası Pîrî Halîfe, Muhammed Çelebi Sultan'ın halîfesi olarak<br />

dergâhta senelerce halka rehberlik yapıp insanlara, Eshâb-ı kirâmınPeygamber efendimizden<br />

naklen bildirdiği ve asırlar boyunca kıymetli İslâm âlimleri tarafından büyük bir dikkatle<br />

nakledilegelen Ehl-i sünnet îtikâdını ve doğru din bilgilerini anlattı, öğretti. Bunlara uygun<br />

yaşamalarını sağladı. Ömrünü bu mübârek hizmetlerle geçirdi. Vefâtından sonra ilim ve feyz<br />

menbaı olan dergâhda oğlu MuhammedÇelebi Sultan, yolunu şaşırmış olanlara rehberlik<br />

vazîfesi yaptı. O da aynen babası gibi ilim ve feyz saçtı, nice sâlih ve velî zâtlar yetiştirdi.<br />

Pekçok insanın saâdete kavuşmasına vesîle oldu.Vefâtından sonra yerine torunu Şeyh<br />

Burhâneddîn hazretleri geçti.<br />

Muhammed Çelebi Sultan hazretlerinin pekçok kerâmeti ve menkıbeleri olup bir kısmı<br />

şöyledir:<br />

Daha yedi yaşındayken rüyâsında bütün âlem bir deryâ, büyük bir deniz olmuş, doğudan<br />

batıya bütün insanlar şaşkın bir vaziyettedir. Muhammed ÇelebiSultan deryâ üzerinde uzanıp<br />

köprü olur. Bütün mahlûkat üzerinden geçer... Bu rüyâsını babasına anlattığında, babası;<br />

"Şeyhimiz Abdüllatîf Kudsî hazretleri birazdan geliyor. Ona soralım." der. O gelince, oğlunu<br />

huzûruna çıkarıp rüyâsını anlattırdığında, Şeyh Abdüllatîf Kudsî hazretleri, Muhammed<br />

Sultan Çelebi'yi kasdederek; "Bu benim oğlum zamânın kutbudur." dedi. Bu sözü söyleyip üç<br />

defâ sayha yaptı, haykırdı. Bu sayhası sırasında sarığı başından yere düştü. Muhammed<br />

Çelebi Sultan, Abdüllatîf Kudsî'nin huzûrundan ayrılınca, babasına; "Şeyh hazretlerinin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!