22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.176<br />

2) Nefehât-ül-Üns; s.459<br />

3) Şakâyik-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.360<br />

4) Tâc-üt-Tevârih; c.2, s.584<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.14, s.230<br />

MUHAMMED BUHÂRÂLI;<br />

Evliyânın meşhurlarından. Aslen Buhârâlı olup, İstanbul'a gelmiştir. 1591 (H.1000)de vefât<br />

etmiştir. Kabri, Silistre'de çarşı içinde bir türbededir. Memleketinde ilim tahsîlini<br />

tamamladıktan sonra tasavvufta yetişmek üzere Nakşibendiyye yolunun büyüklerinin<br />

sohbetlerinde bulundu. Onlardan feyz alarak kemâle erdi. Daha sonra Tuna beldesinde<br />

Silistre'ye yerleşti. Orada insanlara İslâmiyeti öğretmekle meşgûl oldu. Üstün ahlâkı ve güzel<br />

halleriyle çok sevildi.<br />

Menkıbelerinden bâzıları şöyle nakledilmiştir:<br />

Bir defâsında bahçelerin arasından geçerken bir bahçe sâhibinin kiraz topladığını gördü. Bir<br />

miktar kiraz almak istedi. Ancak kirazın sâhibi; "Kurtludur, size yaramaz." diyerek vermek<br />

istemedi. Bu cevap karşısında; "Öyle olsun kardeşim!" diyerek oradan ayrılıp gitti. O günden<br />

sonra o bahçe sâhibinin kirazlarına bir çeşit kurt musallat oldu. Etrâfa da yayıldı. Öyle ki<br />

kirazları yemek hiç mümkün olmadı. Hiç görmedikleri bu hâle çok şaştılar. Ertesi sene ise<br />

kirazları daha olgunlaşmadan kurt sardı. Bu sebeple pekçok kimse kiraz ağaçlarını kesip<br />

kiraz yetiştirmekten vazgeçti. Beldede âdetâ kirazın kökü kesilmişti. Halk arasında bu işin bir<br />

bahçe sâhibinin velî bir zâta kiraz vermemesi sebebiyle olduğu yayılmıştı.<br />

Muhammed Buhârâlı hazretleri bir bahar mevsimi yine bahçeler arasında gezintiye çıkmıştı.<br />

Beldenin ahâlisinden onu tanıyanlar yanına toplanıp, hallerini anlattılar. Bahçelerinde çok iyi<br />

kiraz yetiştiği halde birkaç senedir, daha yetişmeden kurtlandığını ve hiç istifâde<br />

edemediklerini, pekçok kimsenin de kiraz ağaçlarını kestiğini söylediler. Hürmet göstererek<br />

duâ etmesini istediler. Bunun üzerine; "İnşâallah bu musîbet üzerinizden kalkar." buyurup,<br />

duâ etti. O sene mevcud kiraz ağaçları gâyet bol kiraz verdi ve hiç kurt görülmedi.<br />

Talebelerinden bir zât şöyle anlatmıştır: "Bir gün Muhammed Buhârâlı hazretleri, Tuna Nehri<br />

kenarında bir bahçede sohbet ediyordu. O sırada bahçede birdenbire pekçok yılan gözüktü.<br />

Etrâfı sarmışlardı. Tuna Nehrine doğru sürünüyorlardı. Biraz gittikten sonra sürü hâlinde<br />

âniden geri dönüp bahçede sağa sola sürünerek koşuşmaya başladılar. Bahçe, yılanların<br />

istilâsından alt üst oldu. Yılanlar bütün yeşil otları sürü hâlinde ezdiler. Muhammed Buhârâlı<br />

hazretlerinin sohbetinde bulunanlar bu hâli görünce çok korktular. Şaşırmış bir halde ona;<br />

"Efendim bu korkunç ve tehlikeli halden bizi kurtarınız!" dediler. Bunun üzerine bana<br />

bastonunu verip; "Falan yerde bir ejderha, ağaç çubukları arasına sıkışıp kalmıştır.<br />

Bastonumu al git onu kurtar, korkma, sen onu kurtarınca diğer yılanlar da onun peşinden<br />

çekip giderler." dedi. Bastonu alıp etrâfı sarmış olan yılanlar arasından geçerek târif edilen<br />

yere vardım. Orada ağaç çubukları arasına sıkışmış ejderha gibi büyük bir yılan gördüm. Onu<br />

sıkışıp kaldığı yerden kurtardım. Kurtulunca gitmeye başladı. Bahçeyi saran yılan sürüsü de<br />

onun peşinden çekilip gitti. Ben hocamın emriyle bu iş için yılanlar arasından elimde baston<br />

olduğu halde içime hiç korku düşmeden gâyet rahat bir şekilde gidip geldim. Bu hâdiseden<br />

bir iki sene sonra Eflâk halkı isyân etti. Tatarlar o beldeyi istilâ ve perişan ettiler.<br />

1) ⇒ακ®ψ⎬κ−⎬ Νυ∋µ®νιψψε Ζεψλι (Ατ®⎩); σ.367

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!