22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

eldesi kadısı Zeyneddîn-i Sahyûnî'nin evine geçti. Beldenin âlim ve fâzılları yanında<br />

toplanmaya başladılar. İlim ve tahkîk ehli olduğunu anladılar. Özellikle tefsîr, edebiyât,<br />

mantık, kelâm, arûz, kırâat, me’ânî ve beyân ilimlerinde mütehassıs idi.<br />

İbn-i Atiyye 1534 (H.941) senesinde Şam’ın Şevîke yakınlarındaki Kasr-ul-Cüneyd denilen<br />

yerde vefât etti. Kılınan cenâze namazından sonra burada defn edildi.<br />

İbn-i Atiyye çok talebe yetiştirdi. Zamanının büyük kısmını ders vermekle geçirirdi. Çok<br />

Kur’ân-ı kerîm okurdu. İlminin yüksekliği yanında gâyet yumuşak sözlü ve alçak gönüllü idi.<br />

Bütün güzel huylarla süslenmişti.<br />

Yazmış olduğu eserlerden bâzıları şunlardır: 1) Huccet-ür-Râciha fî Sülûk-i<br />

Muhaccet-il-Vâdiha, 2) Âdâb-ül-Libâs ves-Sohbe: Tasavvuf hakkında, dört cildlik bir<br />

eserdir. 3) Dîvân-ı Şi’r, 4) Tuhfet-ül-Lebîb ve Bugyet-ül-Keîb, 5) Keşf-ül-Beyân an<br />

Sıfât-il-Hayavân, 6) Şerhu Ferâiz-ir-Rahbiyye: Büyük bir cild hâlinde yazdığı bu eserini,<br />

1478 (H. 883) senesinde tamamlamıştır. 7) Kitâb-ül-Arabiyye.<br />

1) Mu’cem-ül-Müellifîn; c.1, s.248<br />

2) Şezerât-üz-Zeheb; c.8, s.30,33<br />

3) Kevâkib-üs-Sâire; c.1, s.14,15,16,17<br />

4) El-A’lâm; c.7, s.53<br />

5) Esmâ-ül-Müellifîn; c.2, s.210, 223<br />

6) Brockelmann; Sup-2, s.58<br />

7) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.14, s.94<br />

MUHAMMED BÂBÂ SEMMÂSÎ;<br />

Hâce Ali Râmîtenî hazretlerinin yetiştirdiği büyük velîlerden. Kendilerine Silsile-i aliyye<br />

denilen büyük İslâm âlimlerinin on üçüncüsüdür. Râmîten ile Buhârâ arasında bulunan ve<br />

Râmîten'e iki kilometre, Buhârâ'ya ise altı kilometre uzaklıkta bulunan Semmâs köyünde<br />

doğdu. 1354 (H.755)te orada vefât etti.Tasavvuf ilmini büyük âlim AliRâmîtenî'den öğrendi.<br />

Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, tasavvufta yüksek dereceye ulaştı. Hocası,<br />

kendisinden sonra irşâd makâmına, Muhammed Bâbâ Semmâsî'yi vekil bıraktı. Diğer<br />

talebelerine de, ona tâbi olmalarını vasiyet etti.<br />

Hocasının vefâtından sonra irşâd makâmına geçen Muhammed Bâbâ Semmâsî, çok talebe<br />

yetiştirdi ve içlerinden bir kısmını tasavvufta yüksek makamlara kavuşturdu.Bu talebelerinin<br />

başında, kendisinden sonra yerine geçen ve ilim deryâsında sedef misâli olan Seyyid Emîr<br />

Külâl hazretleri gelmektedir. Bir talebesi de, Şâh-ıNakşibend Behâüddîn-i Buhârî<br />

hazretleridir. Behâüddîn Nakşibend hazretleri,Kasr-ı Hindüvân'da doğdu. Henüz o doğmadan<br />

evvel, hocasıMuhammed Bâbâ Semmâsî onun doğduğu yerden geçerken; "Bu yerden büyük<br />

bir zâtın kokusu geliyor. Pek yakında Kasr-ı Hindüvân, Kasr-ı ârifân olur." buyurdu. Bir gün<br />

yine oradan geçiyordu. "Şimdi o güzel koku daha çok geliyor. Ümîd ederim ki, o büyük insan<br />

dünyâya gelmiştir." buyurdu. Böyle buyurduğu zaman, Behâüddîn-i Buhârî hazretleri doğalı<br />

üç gün olmuştu. Dedesi, çocuğun göğsünün üzerine hediye koyup, Muhammed Bâbâ<br />

Semmâsî'ye getirince; "Bu bizim oğlumuzdur. Biz bunu kabûl eyledik." buyurup, talebelerine<br />

de; "Kokusunu aldığım işte bu çocuktur. Zamânının rehberi ve bir tânesi olacaktır." buyurdu.<br />

Sonra halîfesi Emîr Külâl hazretlerine, bu çocuğun iyi yetiştirilmesini tenbîh etti.<br />

Behâüddîn Buhârî hazretleri anlatır: "Evlenmek istediğim zaman, büyük babam beni<br />

Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretlerine gönderdi. Ona gideceğim günün gecesi, içimde

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!