22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

7) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.65<br />

8) Tâcü't-Tevârih; c.5, s.121<br />

MOLLA HÜSREV;<br />

Hanefî mezhebi fıkıh âlimi, üçüncü Osmanlı şeyhulislâmı ve velî. İsmi, Muhammed bin<br />

Feramuz (Feramerz)'dir. Sivas ile Tokat arasındaki Kargın köyünde doğdu. Doğum târihi<br />

bilinmemektedir. Babası, bir Fransız subayı iken müslüman olmuştur. Kızını Osmanlı<br />

emîrlerinden Hüsrev adında bir zâta verdi. Babasının genç yaşta ölmesi üzerine, eniştesi<br />

Hüsrev Beyin yanında kaldı ve büyüdü. Bu sebeple Hüsrev kayını diye çağırılırdı. Daha<br />

sonra kayını kelimesi kaldırılarak, Molla Hüsrev adıyla meşhûr oldu.<br />

Burhâneddîn HaydarHirevî ve zamânının diğer âlimlerinden ilim tahsîl etti. Tahsîlini<br />

tamamladıktan sonra Edirne'de Şâh Melik Medresesinde ve sonra da kardeşinin vefâtıyla<br />

boşalan Çelebî Medresesinde müderrislik yaptı. Sultan İkinci Murâd Hân devrinde Varna<br />

Savaşından önce, 1429 (H.832) senesinde Kadıaskerliğe tâyin edildi. Molla Hüsrev, Fâtih<br />

Sultan Mehmed Hân tahta geçince de bu göreve devâm etti. Memleketi iç ve dışta huzûra<br />

kavuşturduktan sonra, Sultanİkinci Murâd Hân tahttan çekilmiş, yerine oğlu SultanMehmed'i<br />

oturtmuştu. Ancak düşmanlar, Sultanı çocuk yaşta görüp, birtakım huzursuzluklar çıkarmak<br />

istediler. Bunun üzerine İkinci Murâd tekrar tahta geçti ve Sultan Mehmed'i Manisa'ya<br />

gönderdi. İlim adamlarından çoğu, birer bahâne ileri sürerek, Manisa'ya gitmek istemediler.<br />

Molla Hüsrev, kâdıaskerlikten istifâ ederek, Şehzâde ile birlikte Manisa'ya gitmeye karar<br />

verdi. Şehzâde, onun bu kararını duyunca; "Vazifenize devâm edin, zîrâ memleketin size<br />

ihtiyâcı var." dediyse de, Molla Hüsrev hazretleri; "Manisa'ya giderken sizi yalnız bırakmam<br />

uygun olmaz, müsâade buyurun geleyim." diyerek samîmiyetini bildirdi ve birlikteManisa'ya<br />

gitti. Şehzâde Mehmed bu muhterem âlimden çok faydalandı ve ondan bir kısım ilimleri<br />

tahsîl etti.<br />

Fâtih Sultan Mehmed Hân tekrar tahta geçince, o da İstanbul'a geldi. İstanbul'da Galata ve<br />

Üsküdar kâdılıklarına tâyin edildi. Bu arada Ayasofya müderrisliğini de yürüttü. Bir ara<br />

Bursa'ya gidip bir medrese kurarak ilim öğretmekle meşgûl olduğu sırada, Fâtih Sultan<br />

Mehmed Hân tarafından İstanbul'a dâvet edilerek, 1460 (H.865) de şeyhülislâmlığa tâyin<br />

edildi. Molla Hüsrev, yirmi sene, adâlet ve hakkâniyetle şeyhülislâmlık vazifesini yürüttü.<br />

Fâtih Sultan Mehmed Hân, Molla Hüsrev'i çok takdîr ederdi. Molla Hüsrev'den söz ettiği<br />

zaman; "Zamânımızın Ebû Hanîfe'sidir." diyerek, teveccüh ve sevgisini belirtirdi. Bir<br />

defâsında bir düğün yemeğinde, hocası Molla Gürânî'yi sağ yanına, Molla Hüsrev'i sol<br />

yanına alarak oturmak sûretiyle iltifâtta bulunmuştu.<br />

Molla Hüsrev; orta boylu, gür sakallı, kıymetli elbise giyen, başında küçük bir sarığı olan,<br />

heybetli, tevâzu sâhibi bir zât idi. Güzel ahlâk sâhibi, vakûr, yüksek ilmiyle İslâm dînine<br />

uymakta gayretli ve titiz idi. Bu sebeple, halkın ve devlet adamlarının sevgisini ve<br />

hayranlığını kazanmıştır. Medresede derse gideceği zaman talebeleri onun evinin önünde<br />

toplanır, saygı ve tâzimle onu medreseye götürür, yine o şekilde evine getirirlerdi. Büyük<br />

âlim, yalnızlığı ve kendi işini kendisi görmeyi severdi. Konağında birçok hizmetçiler olduğu<br />

hâlde, Molla Hüsrev hiçbirini kendi hizmetinde kullanmaz, odasını kendisi süpürür,<br />

lâmbasını kendisi yakardı.<br />

Molla Hüsrev, birçok talebe yetiştirmiş kıymetli bir fıkıh âlimi olduğu gibi, bir şâir olarak da<br />

tanınmıştır. Molla Hüsrev, önceki âlimlerin kitaplarından her gün iki yaprak yazmayı âdet<br />

hâline getirmişti. Vefât ettiği zaman geriye bıraktığı terekesinde kendi el yazılarıyla yazılmış<br />

pekçok nefîs eserler çıkmıştır. Molla Hüsrev 1480 (H.885) senesinde İstanbul'da vefât etti.<br />

Namazı Fâtih Câmiinde kılındıktan sonra Bursa'ya götürülüp, Emir Sultan'ın kabrinin<br />

doğusunda kendi yaptırdığı medresenin bahçesine defnedildi. Mezar taşında; (Menbâ-ı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!