22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

uyurdular.<br />

Abdülcemîl bu konuşmadan kısa bir zaman sonra Buhârâ'ya göçtü ve Goncdüvân kasabasına<br />

yerleşti. Çok geçmeden Hızır aleyhisselâmın buyurduğu gibi bir erkek evlâda sâhib oldu.<br />

İsmini Abdülhâlık koydu. Abdülhâlık çocukluğunu burada geçirdi.<br />

Beş yaşına geldiğinde ilim öğrenmesi için Buhârâ'ya gönderildi. Büyük âlim Hâce Sadreddîn<br />

hazretlerinden Kur'ân-ı kerîm ve tefsîrini öğrenmeye başladı. Bir gün okuma esnâsında;<br />

"Rabbinize tazarrû' ederek (boyun büküp yalvararak) ve gizli duâ ediniz!" (A'râf sûresi:<br />

55) meâlindeki âyet-i kerîmeye gelince Abdülhâlık hocasına:<br />

"Efendim! Bu "gizli"den murâd edilen nedir? Kalb ile yapılan zikrin aslı nedir? Eğer zikir ve<br />

duâ, âşikâr, sesli bir şekilde dil ile olursa riyâdan korkulur. Araya riyâ girerse, lâyık olduğu<br />

şekilde zikredilmemiş olur. Şâyet kalb ile zikretsem; "Şeytan insanın damarlarında kan<br />

gibi dolaşır." hâdis-i şerîfi gereğince, şeytan bu zikri duyar. Ne yapacağımı bilemiyorum, bu<br />

müşkülümü halletmenizi istirhâm ederim, efendim!"diye arz etti.<br />

Hocası, büyük âlim Sadreddîn hazretleri, bu yaştaki bir çocuğun kendisinin bile anlayamadığı<br />

böyle bir suâl sormasına hayran kaldı ve cevap olarak:<br />

"Evlâdım! Bu mesele, kalb ilimlerinin bir konusudur. Allahü teâlâ nasîb ederse, sana bu<br />

ilimleri öğretebilecek bir üstâda kavuşturur. Kalb ile zikri ondan öğrenirsin, böylece bu<br />

müşkülün halledilmiş olur." buyurdu. Abdülhâlık Goncdüvânî (rahmetullahi aleyh) bu işâret<br />

üzerine, meselelerini halledecek o büyük zâtı beklemeye başladı.<br />

Bir gün Hızır aleyhisselâm yanına geldi. Ona, Allahü teâlâyı gizli ve açık zikretme, anma<br />

yollarını öğretti ve mânevî evlâtlığa kabûl edip; "Kalbinden Lâ ilâhe illallah, Muhammedün<br />

Resûlullah kelime-i tayyibesini şöyle şöyle zikredersin!" diye târif etti. Abdülhâlık hazretleri<br />

de, târif üzere, bu mübârek kelime-i tevhîdi sessiz sessiz kalben söylemeğe başladı. Bunu,<br />

kendisi için ders kabûl etti. Bu hâl mânevî makamlarda yükselmesine sebeb oldu.<br />

Bu sıralarda Yûsuf-ı Hemedânî hazretleri Buhârâ'ya geldi. Abdülhâlık Goncdüvânî onun<br />

hizmetine girdi ve bu hizmette bir süre kaldı. Bu hususta kendileri şöyle anlatırlar:<br />

On iki yaşında idim. Hızır aleyhisselâm bana Yûsuf-ı Hemedânî hazretlerinden ilim<br />

öğrenmemi tavsiye buyurdular. Bu sırada onun Buhârâ'ya geldiğini işiterek derhâl yanına<br />

gittim. Ondan pekçok istifâdelere kavuştum.<br />

Böylece Abdülhâlık Goncdüvânî hazretlerinin sohbette üstâdı Yûsuf-i Hemedânî, zikir tâlim<br />

hocası da Hızır aleyhisselâm oldu.<br />

Abdülhâlık Goncdüvânî hazretleri hâlini insanlardan gizli tutardı. Nefsinin isteklerine<br />

uymayıp, istemediği şeyleri yapmakta kendisini pek ağır imtihanlara tâbi tutar fakat hiç<br />

kimseye bir şey sezdirmezdi. Hele onun Hızır aleyhisselâm ile ulaştığı mânâda ilim tahsîline<br />

hiç kimse vâkıf olmazdı.<br />

Abdülhâlık Goncdüvânî gerek Hızır aleyhisselâm ve gerekse büyük İslâm âlimlerinin tahsil<br />

ve terbiyesi altında zamânının bir tânesi oldu. İnsanlar dünyânın dört bir yanından kâfileler<br />

hâlinde ondan istifâde etmek için gelmeye başladılar.<br />

Abdülhâlık Goncdüvânî hazretleri beş vakit namazını Kâbe-i muazzamada kılar, tekrar<br />

Buhârâ'ya dönerdi. Bir Aşûre günü talebelerine derste velîlik hâllerini anlatıyordu. Müslüman<br />

kıyâfetinde olan bir genç içeri girip, talebelerin arasına oturdu. Bir müddet sohbetini<br />

dinledikten sonra söz isteyerek:<br />

Efendim! Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem; "Mü'minin firâsetinden korkunuz.<br />

Çünkü o, Allah'ın nûru ile bakar." buyuruyor. Bu hadîs-i şerîfin sırrı nedir? diye sordu.<br />

Abdülhâlık Goncdüvânî hazretleri gence heybetle nazar ettikten sonra; "Öyleyse belindeki

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!