22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

îtirâzları inceler. 24) Misbâh-ul-Uns, Beyn-el-Ma'kûl vel-Meşhûd fî Şerh-i Miftâh-i<br />

Gayb-il-Cem'i vel-Vücûd: Sadruddîn-i Konevî'nin Miftâh-ul-Gayb adındaki eserinin<br />

şerhidir. 25) Mukaddimet-üs-Salât.<br />

Bunlardan başka birçok metinlere, şerh ve hâşiyeleri ve tâlikâtı var ise de, tedrîs, kâdılık ve<br />

müftîlik işleriyle meşgûliyeti, eserlerinin çoğunu temize çekmeye müsâade etmeyip,<br />

müsvedde hâlinde kalmıştır.<br />

NAMAZINI BEN KILDIRAYIM<br />

Büyük İslâm âlimi Mevlânâ Şemseddîn Fenârî'nin ömrünün sonlarına doğru gözlerine perde geldi.<br />

Göremez oldu. Sultanın vezîri olan Hacı İvâz Paşa bir konuda Molla Fenârî'ye kızmıştı. Gözleri<br />

görmez olunca, laf olsun diye; "Dilerim ki, o âmâ ihtiyârın namazını ben kıldırayım." demişti. Bu söz<br />

Molla Fenârî'nin kulağına ulaşınca; "Ol kimse câhildir. Cenâze namazını kıldırmayı beceremez.<br />

Cenâb-ı Hakk'ın kapısından ümîdim şudur ki, bana hemen şifâ buyurup, onu âmâ eyleye ve ben onun<br />

namazını edâ edeyim." dedi. Bir süre sonra, bir gece rüyâsında Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem<br />

efendimiz; "Tâhâ sûresini tefsîr eyle!" diye buyurdukta; "Yüksek huzûrunuzda, Kur'ân-ı kerîmi tefsîr<br />

etmeye gücüm olmadığı gibi, gözlerim de görmüyor." demişti. Peygamberlerin tabîbi olan Resûlullah<br />

efendimiz mübârek hırkasından bir parça pamuk çıkarıp, mübârek tükrüğü ile ıslattıktan sonra gözleri<br />

üzerine koydu. Molla Fenârî uyanıp, pamuğu gözlerinin üstünde buldu, kaldırınca, görmeye başladı.<br />

Allahü teâlâya hamd ve şükretti. Pamuk ipliklerini saklayıp, öldüğü zaman gözleri üzerine konmasını<br />

vasiyet etti.Tam bu günlerde, vezîrin gözleri görmez oldu. Vezir bir süre sonra vefât etti ve cenâze<br />

namazını Molla Fenârî kıldırdı. Gözlerinin açılmasının bir şükrânesi olarak, 1429 (H.833) senesinde<br />

Şam yolu ile ikinci defâ hacca gitti. Bu esnâda Mısır'a veKudüs-i şerîfe de uğradı. Bir çok âlim ile<br />

sohbet edip onlardan istifâde etti.<br />

1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.9, s.272<br />

2) Bugyet-ül-Vuât; c.1, s.97<br />

3) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.47, 50<br />

4) Miftâh-üs-Se'âde; c.2, s.124<br />

5) Devhat-ül-Meşâyıh; s.3-5<br />

6) Esmâ-ül-Müellifîn; c.2, s.188, 189<br />

7) El-A'lâm; c.6, s.110<br />

8) Fevâid-ül-Behiyye (Lüknevî); s.166, 167<br />

9) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1112<br />

10) Kıyâmet ve Âhiret; (5. Baskı) s.123<br />

11) Eshâb-ı Kirâm; (6. Baskı) s.339<br />

12) Kâmûs-ul-A'lâm; c.5, s.3436<br />

13) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.5, s.328<br />

14) OsmanlıMüellifleri; c.1, s.390<br />

15) Tâc-üt-Tevârih; c.1, s.295<br />

16) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.12, s.293<br />

MOLLA GÜRÂNÎ;<br />

Osmanlı âlimlerinden ve büyük velî. Dördüncü Osmanlı şeyhulislâmı. İsmi, Ahmed bin<br />

İsmâil bin Osman Gürânî, lakabı Şerefüddîn, Şihâbüddîn ve Molla Gürânî'dir. Daha çok<br />

Molla Gürânî lakabıyla tanınıp, meşhûr oldu. 1410 (H.813) senesinde, Sûriye'nin Gürân<br />

kasabasına bağlı bir köyde doğdu. Doğduğu yere nisbetle "Gürânî" denilmiştir.<br />

Molla Gürânî, küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Sarf, nahiv, beyân, meânî gibi âlet ve<br />

kırâat ilmini öğrendi. Sonra ilim öğrenmek için Bağdât, Diyarbakır, Hıns ve Hayfa

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!