22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İnsanın kalbi dâimâ Allahü teâlâya bağlı olmalı, Allah insanın aklından, fikrinden hiç<br />

çıkmamalı. İnsanın kalbi hem mahzûn olmalı, hem de Rabbine yalvarış içinde bulunmalı.<br />

Kişi ne kadar mahzûn, ne kadar nefsinden ve benliğinden uzaklaşmışsa Allahü teâlânın<br />

yanında o kadar makbûl ve yüksektir. Zâlim olan, zulm eden, zevk ve safâ peşinde koşan<br />

kişinin, elbette Allahü teâlâdan haberi olmaz.<br />

İnsan fakîr olmalıdır. Rabbü'l-âlemîn hep fakirlerledir. Fakirleri sever. Fakirlikten maksat<br />

nefs ve benlikten uzak olmaktır. Dünyâ malından dolayı fakirlik değildir. İnsanın nefs ve<br />

benliğini yenmesi lâzımdır. Nefsini gören, kendinde büyüklük hisseden kimseyi Allahü teâlâ<br />

sevmez. Şeytanın küfre gitmesinin sebebi nefsini, kendini büyük görmesi değil miydi?..<br />

İnsanın ayağı nefsin göğsünde bulunmalıdır ki, başkaldırmaya gücü yetmesin. Nefsin<br />

düşmanlığı çok büyüktür. Firavun, Şeddat, Kârûn gibilerin felâketlerine nefisleri sebeb oldu.<br />

Çünkü büyüklük taslayan nefisleri, büyük iddialara kalkıştılar. Kendileri boş bir dâvâ<br />

güttüklerini, ilâh olmadıklarını ve Allahü teâlâdan uzak olduklarını bildikleri hâlde<br />

nefislerinin Allahlık dâvâsına boyun eğdiler. Çünkü nefisleri o kadar büyümüş ve kendilerine<br />

hâkim olmuştu.<br />

İnsanın iyi amellerini ve ibâdetlerini görmemesi, hep günâhlarını görmesi lâzımdır. İnsan bir<br />

şey olmadığını bilmelidir. Hayrını, amelini, ibâdetini değil, hep günahlarını göz önünde<br />

tutmalıdır. Çünkü insan amel ve ibâdetini görünce nefsi kabarır. İnsanı felâkete götüren<br />

nefsidir. Firavun, Şeddad ve Kârûn gibi ilâhlık dâvâsında bulunan ve helâke gidenler hep<br />

nefisleri yüzünden bu felâketlere uğradılar. Nefisleri büyüdü, büyüdü, sonunda ilâhlık<br />

dâvâsına kalkıştılar. Çünkü nefis kendinden üstün hiç bir varlığın bulunmasını istemez. İşte<br />

onlar da haddini aşmış, azgınlaşmış nefislerinin ilâhlık iddiâsına uymuşlardır. Onlar<br />

kendilerinin ilâh olmadığını bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı fakat büyüyen ve büyük iddiâlara<br />

kalkışan nefislerine kendileri de uydular.<br />

İnsan hep iyilerle bulunmalı, iyilerle arkadaşlık yapmalıdır. İyilerle bulunmanın menfaati<br />

ebediyete kadar devâm eder. İşte Eshâb-ı Kehf'in köpeği, köpek olması münâsebetiyle haram<br />

ve necisdir. Islâkken dokunduğu yerin temizlenmesi için yedi defâ yıkamak gerekir (Şâfiî<br />

mezhebine göre). Fakat iyilerle kaldığı için, Allahü teâlâ onu berâber kaldığı iyilerin<br />

hürmetine cennetlik yaptı. Haram ve necis olduğu hâlde cennetlik oldu ve Cennet'te iyilerle<br />

berâber bulunacaktır. Halbuki Nûh aleyhisselâmın oğlu Ülü'l-azm bir peygamberin oğlu<br />

olduğu hâlde, kâfirlerle arkadaşlık yapıp onlarla berâber bulunduğu için îmânını kaybetti.<br />

Allahü teâlâ onu kâfirler topluluğundan yazdı. Peygamber oğlu olduğu hâlde kâfirlerle<br />

arkadaşlık yapmasından dolayı son nefeste küfür üzerine îmânsız gitti. Öte yandan necis olan<br />

bir köpek ise cennetlik oldu. Çünkü iyilerle berâberdi, onlardan ayrılmadı. Peygamber<br />

efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "İnsan her kimi seviyorsa kıyâmette de<br />

onunla berâber haşrolacak, kiminle arkadaşsa haşirde de onunla arkadaş olacaktır."<br />

Ömrünün sonunda bir yıl kadar kaldığı Adıyaman'ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde<br />

hastalanan Abdülhakîm Hüseynî Efendi tedâvî için Diyarbakır'a götürüldü. Oradan da<br />

Ankara'ya nakledildi. Burada iken bâzı siyâset adamları ve parlamenterler kendisini ziyâret<br />

ederek duâsını istediler. Onlara hitâben; "Hâlis niyetle dîn-i mübîne, İslâm dînine her kim<br />

hizmet etmek isterse Allahü teâlâ onu muvaffak kılsın..." diye duâ etti.<br />

Ankara'da yapılan ameliyattan sonra durumu düzelmedi. 25 Mayıs 1972 (H.1392) târihinde<br />

Ankara'da vefât etti. Cenâzesi Menzil köyüne götürülerek talebeleri tarafından, daha önce<br />

işâretlemiş olduğu yerde defnedildi. Kabri sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir.<br />

İŞİN ESÂSI<br />

Talebelerinin bir sorusu üzerine buyurdu ki;

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!